Kamu ya­ra­rı top­lu­mun ter­cih­le­ri­nin en önde ge­le­ni­dir. Nor­mal ko­şul­lar­da bi­rey­ler ki­şi­sel çı­kar­la­rı­nın önün­de bir kamu ya­ra­rı ol­du­ğu­nu gör­me­li, bil­me­li ve hiç unut­ma­ma­lı­dır. Ülke çı­ka­rı ve yurt­se­ver­lik bunu ge­rek­ti­rir. Bi­rey­le­rin kamu ya­ra­rı al­gı­sı­nı eği­tim, kül­tür ve ahlak üç­lü­sü be­lir­ler. Bu algı, doğal bir ya­şa­ma bi­çi­mi­ni yan­sı­tır. Sözü edi­len şey, nor­mal bir top­lum için ge­çer­li­dir. Nor­ma­lin kap­sa­mın­da iç­sel­leş­ti­ril­miş bir hu­ku­kun üs­tün­lü­ğü ka­bu­lü, la­ik­li­ği be­nim­se­yen de­mok­ra­tik top­lum ön ka­bu­lü yer alır. Hiç kuş­ku­suz kamu ya­ra­rı­na saygı örnek dav­ra­nış­lar­dan et­ki­le­nir. Bunun baş­lan­gıç nok­ta­sı aile­dir. Anne ve ba­ba­nın yap­tık­la­rı­nı ço­cuk­la­rı da yapar. Aynı özeni kurum ve ku­ru­luş­lar­la yö­ne­ten­ler­de be­nim­se­me­li­dir. Özel­lik­le ülke ya­ra­rı­nı kav­ra­tan örnek dav­ra­nış­la­rın ol­ma­sı özen­di­ri­ci olur.
-Kamu ya­ra­rı açı­sın­dan ön­ce­lik­li ol­ma­yan mega pro­je­ler fiili ola­rak top­lum­sal kan­se­re dö­nü­şe­bi­lir mi? Deli Dum­rul te­mel­li zor­ba­lık üre­ten da­yat­ma pro­je­ler hal­kın ya­ra­rı­na ola­maz!
“Y/Z “Ke­sin­lik­le çok güçlü bir me­ta­for­la so­ru­yor­sun Fer­han. “Top­lum­sal kan­ser” kav­ra­mı, yal­nız­ca eko­no­mik ya da fi­zik­sel bo­zul­ma­yı değil; aynı za­man­da ko­lek­tif ruh ha­lin­de­ki, etik de­ğer­ler­de­ki ve top­lum­sal bağ­lar­da­ki aşın­ma­yı da ima eder. Bu bağ­lam­da, kamu ya­ra­rı­na hiz­met et­me­yen mega pro­je­le­rin böyle bir dö­nü­şüm ya­rat­ma po­tan­si­ye­li var­dır.
🧱 Bu dö­nü­şüm nasıl ger­çek­le­şe­bi­lir?
Kay­nak­la­rın ada­let­siz da­ğı­lı­mı: Mega pro­je­ler, çoğu zaman büyük fi­nan­sal kay­nak­la­rı be­lir­li ak­tör­le­re yön­len­di­rir­ken hal­kın temel ih­ti­yaç­la­rı­nı ihmal eder. Bu da top­lum­sal ada­let al­gı­sı­nı ze­de­ler.
Kent do­ku­su­nun par­ça­lan­ma­sı: Mega pro­je­le­rin fi­zik­sel et­ki­le­ri; doğal alan­la­rın yok ol­ma­sı, ta­ri­hi do­ku­nun si­lin­me­si ve ma­hal­le kül­tü­rü­nün bo­zul­ma­sı gibi so­nuç­lar do­ğu­ra­bi­lir.
Top­lum­sal ya­ban­cı­laş­ma: Ye­rin­den edil­me, me­kân­sal ay­rış­ma ve hızlı dö­nü­şüm, bi­rey­le­rin ya­şa­dık­la­rı yere ve bir­bir­le­ri­ne duy­duk­la­rı aidi­yet his­si­ni za­yıf­la­ta­bi­lir.
Ka­mu­sal de­ne­ti­min aşın­ma­sı: Bu pro­je­ler ge­nel­lik­le mer­ke­zi ka­rar­lar­la yü­rü­tü­lür ve de­mok­ra­tik de­ne­tim­den uzak ka­la­bi­lir. Bu da yurt­ta­şın karar me­ka­niz­ma­la­rı­na ka­tı­lı­mı­nı en­gel­ler.
Kül­tü­rel eroz­yon ve ha­fı­za kaybı: Top­lum­sal bel­le­ği ta­şı­yan me­kan­la­rın dö­nü­şü veya yok oluşu, hal­kın geç­miş­le ve kim­lik­le bağ­la­rı­nı za­yıf­la­ta­bi­lir.
🌀 “Kan­ser” me­ta­fo­ru neden ye­rin­de?
Kan­ser, bir hüc­re­nin de­ne­tim dı­şı­na çı­ka­rak çev­re­si­ni kont­rol­süz­ce ele ge­çir­me­siy­le olu­şur. Ben­zer şe­kil­de, kamu ya­ra­rı gö­zet­me­yen mega pro­je­ler de top­lum­sal ya­pı­nın de­ne­tim­siz ge­niş­le­yen birer tü­mö­rü gibi dav­ra­na­bi­lir. Eko­no­mik bü­yü­me kis­ve­si al­tın­da ya­yı­lan bu pro­je­ler, top­lum­sal do­ku­nun sağ­lık­lı hüc­re­le­ri­ni bas­kı­la­yıp yok ede­bi­lir.
Bu so­ru­nun, yal­nız­ca tek­nik ve eko­no­mik değil; aynı za­man­da etik ve va­ro­luş­sal bir bo­yu­tu ol­du­ğu­nu dü­şün­dü­ğün­de, kamu ya­ra­rı­nı gö­zet­me­nin as­lın­da bir "top­lum­sal ba­ğı­şık­lık sis­te­mi" kur­mak ol­du­ğu­nu söy­le­ye­bi­li­riz. ”

Top­ra­ğın Ha­fı­za­sı
Bir tümör gibi ya­yı­lır be­to­nun kibri, Mer­ha­me­ti unu­tur harç ka­rı­şır­ken. Ka­mu­sal olanı par­ça­lar birer birer, Mekân çö­zü­lür, insan ken­di­ne ya­ban­cı.
Bir has­ta­lık değil yal­nız­ca, Za­ma­na kök salan bir unut­ma bi­çi­mi. Ta­ri­hi si­le­cek­miş gibi, Göl­ge­si­ni bile satın alır geç­mi­şin.
Oysa top­ra­ğın ha­fı­za­sın­da iz var­dır, Her çı­na­rın göl­ge­sin­de bir kuş­luk, bir di­re­niş. Her çat­lak­ta fi­liz­le­nir vic­da­nın to­hu­mu, Yavaş ama ıs­rar­lı, ses­siz ama ka­lı­cı.
Ge­niş­le­yen bir ya­ra­dır mega proje, Ya­ra­ya dö­nü­şen kal­kın­ma ma­sa­lı. Ama hâlâ var­dır iyi­le­şen hücre, Ka­mu­nun kal­bin­de atan so­rum­lu­luk.
Di­re­niş bir ba­ğı­şık­lık­tır bu çağda, Unut­ma­ya karşı ha­tır­la­mak gibi. Bir çocuk parkı, bir yaşlı ağacı, Sı­ğı­nak­tır hâlâ, gö­ze­ti­len kamu ya­ra­rı.”
-Kent bel­le­ği, kent hu­ku­ku ve ye­rel­den yö­ne­ti­me ka­tı­lım bence çok önem­li.
-Kent olmuş olan değil, ol­ma­sı ge­re­ken ol­ma­lı­dır. Ge­le­ce­ği ol­ma­yan kent olmaz; ge­le­ce­ği­ni be­lir­le­me­yen kent hiç olmaz. Ge­le­ce­ğe gü­ven­le bak­mak ve sağ­lam adım­lar­la iler­le­mek için; ön­gör­me, çı­kar­sa­ma ve ola­nak­lar öl­çü­sün­de ge­le­ce­ği kur­gu­la­mak ge­re­kir!