İti­bar­sız­laş­tır­mak ye­ni­den pay­la­şı­ma zemin ha­zır­la­mak­tır. Ye­ni­den pay­la­şım, top­lum­sal ko­nu­mun de­ğiş­me­si­ne neden olur. Yük­sel­me­ler­le bir­lik­te konum kay­bet­me­le­re, bu sü­reç­te tanık olu­nur.
Ser­ma­ye var­lık­la­ra ve artı de­ğer­le­re el koyar. El konan var­lık ve üre­til­miş de­ğer­le­rin nasıl pay­laş­tı­rı­la­ca­ğı­na yö­ne­ten­ler karar verir. Yö­ne­ten­le­rin pay­la­şım ter­ci­hi, mer­kez­den çev­re­ye doğru bir rota izler. Önce ken­di­si ve bi­rin­ci de­re­ce­den ya­kın­la­rı öteki ya­kın­lar izler. En yakın olan en he­sap­sız bi­çim­de ya­rar­la­nır. Ya­kın­lık de­re­ce­si uzak­laş­tık­ça ya­rar­lan­ma dü­ze­yi düşer. Çünkü ya­kın­da olan­lar­la çoklu bağ­lar mev­cut iken; en son hal­ka­da­ki­ler ile tekli bağ­lar­la iliş­ki­ler sür­dü­rü­lür.
Ezici ço­ğun­luk tek bağla bağlı olan­lar­dan olu­şur. Ama onlar ik­ti­da­rın ta­şı­yı­cı­la­rı­dır. Ta­şı­yı­cı­lar ken­di­le­ri­ne pay ve­ril­di­ği sü­re­ce ken­di­le­rin­den bek­le­nen­le­ri ye­ri­ne ge­ti­rir. On­la­rın ka­rar­la­rın­dan vaz­geç­me­le­ri için, başka bi­ri­le­ri­nin on­la­ra daha çok yarar sağ­la­ma­la­rı ge­re­kir. İkti­dar, pay­laş­tı­rı­la­cak­la­rın be­lir­le­ye­ni ol­du­ğu için, pay­la­şı­mı ye­ni­den dü­zen­le­mek du­ru­mun­da­dır.
Pay­laş­tı­ran ik­ti­dar daha çok almak ve yan­daş­la­rı­na daha çok ver­mek için, pay­la­şı­mı ye­ni­den dü­zen­ler. Ye­ni­den pay­la­şım, es­ki­den pay alan mes­lek grup­la­rı­nın ge­lir­le­ri­nin azal­ma­sı­na neden olur. Aynı sü­reç­te yeni gözde grup­la­rın ge­lir­le­ri artar(!)
Sı­nıf­sal te­mel­li ye­ni­den pay­la­şı­mın ger­çek­leş­ti­ri­le­bil­me­si için yasal ve ku­rum­sal dü­zen­le­me­le­rin ya­pıl­ma­sı ge­re­kir. Bu dü­zen­le­me­ler kısa bir sü­re­de ger­çek­leş­ti­ri­le­mez. Hatta bazen yeni dü­zen­le­me gi­ri­şim­le­ri tep­ki­ler ne­de­niy­le geri alı­nır. Ama uygun ko­şul­lar ya­ka­lan­dı­ğın­da sal­dı­rı yi­ne­le­nir.
Ki­şi­ler­le uğ­raş­mak ko­lay­dır ama söz ko­nu­su bir mes­lek grubu ol­du­ğun­da iş zor­la­şır; he­le­de bu kesim ör­güt­lü ise, iş biraz daha zor­la­şır. İşte bu nok­ta­da iti­bar­sız­laş­tır­ma gi­ri­şim­le­ri baş­lar. Ki­şi­ye karşı iti­bar­sız­laş­tır­ma­da bi­re­yin ko­nu­mu ne olur­sa olsun; dev­let ola­nak­la­rı­nı kul­la­nan ke­sim­ler kar­şı­sın­da ba­şa­rı sansı yok­tur.
İti­bar­sız­laş­tır­ma sü­re­ci baş­la­tıl­dı­ğın­da yan­daş medya nokta atışı yap­ma­ya baş­lar. Yan­daş kit­le­ler inan­ma­ya hazır ol­duk­la­rı için faz­la­ca bir sorun ya­şan­maz. Ya­zı­lı ve gör­sel med­ya­nın büyük bö­lü­mü sa­hi­bi­nin sesi gibi dav­ra­nın­ca mu­ha­lif­le­rin sesi du­yul­maz. Bu ope­ras­yon­lar­da temel amaç ka­rar­sız kit­le­le­ri et­ki­le­mek­tir.
Yakın geç­mi­şe bak­tı­ğı­mız­da eği­tim­ci­ler bu yön­tem­ler­le et­ki­siz­leş­ti­ril­di­ler. Bu süreç, pa­ra­sız ol­ma­sı ge­re­ken eği­ti­mi pa­ra­lı hale dö­nüş­tür­me­yi ba­şar­dı. Temel hak­lar­dan olan eği­tim bir me­ta­ya dö­nüş­tü­rül­dü ve öğ­ren­ci­ler­de müş­te­ri ko­nu­mu­na in­dir­gen­di(!)Hal böyle olun­ca, pa­ra­yı ve­ren­ler dü­dü­ğü çaldı. “Paran kadar oku(!)” uya­rı­sı ya­şa­ma ge­çi­ril­di. Aynı şe­kil­de halk­tan al­dık­la­rıy­la si­ya­se­tin fi­nans­ma­nı­nı sağ­la­yan­lar hemen hemen her şeye ege­men ol­du­lar. Kül­tür­süz ser­ma­ye­nin sal­dır­gan­lı­ğın­dan iti­bar­sız­laş­tır­ma­da ya­rar­lan­dı­lar.
Aynı süreç sağ­lık emek­çi­le­ri için iş­le­til­di. İti­bar­sız­laş­tır­ma­nın he­de­fin­de olan ke­sim­le­rin pay­la­şım­dan al­dık­la­rı pay­lar­da azal­dı. Zaten iti­bar­sız­laş­tır­ma sı­nıf­sal bir araç ol­du­ğu için he­de­fin­de emek­çi­ler vardı. Emek ör­güt­le­ri­nin et­ki­siz­leş­ti­ril­me­si ve hatta yok edil­me­si bo­şu­na değil. Eme­ğin es­nek­leş­ti­ril­me­si ser­ma­ye­nin temel amaç­la­rın­dan bi­riy­di. Ta­şe­ron­laş­tır­ma, yarım za­man­lı veya ça­ğır­ma­lı gibi sı­fat­lar­la ça­lı­şan­la­rın gü­ven­ce­le­ri el­le­rin­den alın­dı.
Ordu için ben­zer sü­reç­ler iş­le­til­di. Maddi ka­yıp­lar öteki ke­sim­ler­de­ki kadar ol­ma­mak­la bir­lik­te, bek­len­ti­le­rin al­tı­na indi. Ma­ne­vi ka­yıp­lar ise daha fazla. Eski Genel Kur­may Baş­ka­nı­na terör ör­gü­tü­nün başı de­ne­rek tu­tuk­lan­dı. Bu ne­den­le en büyük kayıp, imaj kay­bı­dır. Ka­yıp­la­rı tam ola­rak gö­re­bil­mek için bazı sa­yı­sal ve­ri­le­re bak­mak gerek. Son on yılda 601 as­ke­ri­miz şehit olmuş. Aynı sü­re­de­ki in­ti­har sa­yı­sı 965’tir. 1 Ocak 2009 ile 21 Ocak 2012 ta­rih­le­ri ara­sın­da kendi is­te­ği ile or­du­dan ay­rı­lan ge­ne­ral, ami­ral, subay ve ast­su­bay sa­yı­sı 13751’dir.
İti­bar­sız­laş­tır­ma öte­den beri en yay­gın kul­la­nı­lan yön­tem­ler­den bi­ri­dir. İti­bar­sız­laş­tır­ma­nın sı­nıf­sal bir silah ol­du­ğu unu­tul­ma­ma­lı­dır. Top­lum ön­der­le­ri­ne, ör­güt­le­ri­ne ve bazı ku­rum­la­ra karşı kul­la­nı­lır. Ser­ma­ye cep­he­si her zaman emek kar­şı­sın­da azın­lık­tır. Ama bu ko­nu­mun­dan kur­tul­mak için maddi ola­nak­la­rı­nı dev­re­ye so­ka­rak emek­çi­ler kar­şı­sın­da­ki ko­nu­mu­nu güç­len­di­rir. Ya­sa­lar ve ku­rum­lar eş­li­ğin­de do­na­ta­rak sa­vun­ma cep­he­si­ne sür­dü­ğü bi­linç­siz ki­şi­le­ri ve bazı bi­linç­siz emek­çi­le­ri de kendi cep­he­si­ne ka­ta­rak eşit­siz­li­ği kendi le­hi­ne çe­vi­rir.
Bu olum­suz gi­diş­ten kur­tul­ma­nın yolu, emeği ile ge­çi­nen­le­rin her alan­da ör­güt­len­me­le­rin­den geç­mek­te­dir. Her birey, bu­lun­du­ğu nok­ta­dan ola­nak­la­rı öl­çü­sün­de katkı sun­ma­lı­dır. En önem­li­si ise, karşı kar­şı­ya ka­lı­nan so­ru­nun bir parti so­ru­nu ol­ma­dı­ğı­dır. Sorun tam ola­rak ül­ke­nin ge­le­ce­ği ile iliş­ki­li­dir. Bu ya­kı­cı ve yı­kı­cı so­ru­nu aşa­cak olan tüm mu­ha­lif­le­rin bir­lik­te ha­re­ket et­me­si ile ola­nak­lı­dır.