“Büyük bir servet, büyük bir köleliktir.”
Evet doğru duydunuz, Kapadokya değil; Kuladokya. Kuladokya için Ege Bölgesi’nin en büyük ikinci şehri olan Manisa’yı süsleyen doğal güzelliklerden demek kesinlikle yanlış olmaz. Spil Dağı eteklerinde yer alan Manisa’nın Peri Bacaları bence Kapadokya’yı aratmayacak bir güzelliğe sahip. Kapadyoka’daki peri bacaları volkanizm sonucunda oluşurken,Kula Peri Bacaları volkanizm sonucu değil, akarsu çökmelerinin aşınması ve rüzgârın etkilemesi ile ortaya çıkmış. Kapadokya’dan aktivite anlamındaki en büyük farkı ise balon turu yapılmaması.Ayrıca Türkiye’deki ilk jeopark, Kula’da yer alıyor.
Yaklaşık 2000 yıldır bilinen bu jeolojik oluşumlar ve Kula’nın toprağına hâkim olan koyu kömür siyahı bazalt taşları sayesinde bölge ‘Yanık ülke’ olarak adlandırılmış. Yanardağın da içine aldığı Peri Bacaları oluşumları ise ziyaret edilmek için gayet uygun. Burgaz mevkiinde Gediz Nehri’nin üst kısmında ısı değişiklikleri, yağmur, rüzgar ve erozyon etkisiyle oluşmuş, peri bacaları görünümlü doğal oluşumlar görülüyor. Gediz Vadisi içinde ise pastel tonlarda unutamayacağınız bir peyzaj oluşturuyor. Ucu sivri olan bu kuleler bölgeyi açık hava müzesine dönüştürmüştür. Peribacalarının tarihini keşfetmek ve efsaneleri dinlemek için yerel bir rehberden yardım almanızı tavsiye ederim. Güzel bir doğa yürüyüşü yapıp Kulakdokya’nın benzersiz doğal peyzajını keşfedebilir, unutulmayacak fotoğraflar çekebilirsiniz.
“Nefes aldığım sürece umut ediyorum”
Dostça kalın.