Evet bu bir gezi yazısı değil, bu hafta gezi yazısı yerine biraz içimdekileri dökmek istiyorum. Müsadenizle sizlere neden yıllardır gittiğim tüm doğa gezilerinde çöp topladığımı da biraz anlatmak isterim. Doğada vakit geçirmek, şehrin gürültüsünden ve stresinden uzaklaşmak için harika bir yol evet. Temiz hava, yemyeşil ağaçlar, kuş cıvıltıları... İnsanın içini huzurla dolduruyor. Ancak doğanın tadını çıkarırken, onun korunmasına da özen göstermek gerekiyor. Sizce toplum olarak böyle özenli miyiz? Cevap çok açık; ne yazık ki değiliz. Ve çöplerimi doğada bırakmak doğal güzellikleri tehdit ederek gelecek nesillere kirli bir çevre bırakmamıza neden oluyor. Bu tehditlerin başında ise çöp sorunu geliyor. Doğada çöpün zararları, sandığımızdan çok daha büyük. Çöpler, sadece çevreyi kirletmekle kalmıyor, aynı zamanda insan ve hayvan sağlığını da tehdit ediyor. Çevre koruma ve çöplerle ilgili, okullarda ve kamu kurumlarında eğitimler düzenlenmeli. Toplumun her kesimine, doğanın korunması ve çöpün zararları konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı. Ve tabii ki asıl eğitim her zamanki gibi ailede başlıyor.
Peki doğada çöpü nasıl azaltabiliriz?
Piknik veya kamp sonrası çöplerimizi en yakın çöp kutusuna atana kadar yanımıza aldığımız çöp poşetinde muhafaza edebiliriz. Ayrıca; çöplerimizi, kağıt, plastik, cam ve organik atık olarak ayrıştırarak geri dönüşüme katkıda bulunabiliriz.
Sürdürülebilirlik açısından; plastik bardak, tabak, çatal bıçak gibi tek kullanımlık ürünleri mümkün olduğunca kullanmamalıyız. Bunun yerine, tekrar kullanılabilir matara, beslenme kabı ve çatal bıçak seti tercih edebiliriz. Yine plastik şişeler yerine cam şişeler, plastik poşetler yerine bez çantalar kullanabiliriz.
Benim senelerdir yaptığım gibi doğada gördüğümüz çöpleri toplayarak çevrenin temiz kalmasına yardımcı olabiliriz. Siz de arkadaşınız, komşunuz, ailenizle bunları paylaşarak farkındalık yaratıp gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmamıza yardımcı olabilirsiniz…
Dostça kalın.