Yağmurlu bir havada tamamladığımız bir Parkur oldu. İzmir Torbalı özellikle etrafındaki sanayileşme ile birlikte her gün büyüyen bir ilçe. Denize kıyısı yok. Düz bir ova üzerine kurulu. Nüfusu arttıkça her türlü sosyal imkana sahip olan ilçenin en büyük turistik değeri ise Metropolis Antik Kenti.
Antik Ion Birliği’nin önemli yerleşim yerlerinden biri olan Metropolis günümüzde Yeniköy ile komşusu Özbey arasındaki bir tepe üzerinde yükseliyor. İ.Ö.3’üncü yüzyıla kadar uzanan tarihiyle Roma ve Bizans dönemlerinde de canlılığını koruyan kent sonraki yıllarda ise tabiri caiz ise kaderine terk edilmiş.
"Sanat dönüşebien
Gerçeği görebilen
Toplumu anlayabilen
İnsanın işidir. “ Sadece eskiyi resimlemek, objeleri kopyalamak değil birisinin sezgilerini gerçekleştirmektir.Bir zamanlar dillere destan şarapları ile ünlü kentin, bir piskoposluk merkezi olduğu, İzmir ile Efes arasındaki antik yol üzerinde bulunduğu için ticaretin bir hayli geliştiği hatta Hegesias adlı bir bankerin burada hatırı sayılır derecede servet edindiği günümüze kadar ulaşan rivayetler arasında. Bir başka söylenti ise Metropolis’in aynı zamanda falcılık merkezi olduğu üzerine: Kente adını veren Meter Gallesia adlı ana tanrıçanın tapınağının bulunduğu kutsal mağarada yapılan kazılarda, çok sayıda pişmiş topraktan yapılmış ana tanrıça heykelciği, kandiller ve çömleklerle birlikte aşık kemikleri de bulunmuş. İşte bu kemiklerin falcılıkta ve bilicilikte kullanıldığı iddia ediliyor.
Bir söz aklıma geldi:
"Sanatın amacı, ruhumuzu gündelik hayatın tozlarından temizlemektir”
Herkese sanatın içinde iyi bir hayat, iyi bir bakış açısı diliyorum. Dostça kalın