Kazanan sevinir, kaybeden üzülür. Çiftçi tarladan iyi ürün elde eder ve satarsa kazanç elde eder. Spor ve diğer yarış oyunlarında başaran kazanır, madalya alır.
Futbol Avrupa Şampiyonası yarışında İspanya kazanınca, o ülkenin ve Avrupa’da taraftarların hepsi çok sevindi.
İngiltere futbol takımı finale kadar yükseldiği halde son maçı kaybedince, tüm ülke ve Avrupa’da taraftarları üzüldü.
İspanya takımı köprü gibi sıra oldu, İngiltere takım üyeleri madalya almak için sahneye çıkarken centilmence alkışladı. Öyle ya kaybeden takım sayesinde kazandılar.
İspanya takım üyelerin birbirlerine davranışı uyumlu ve candan olduğu görülüyor. Psikoloji dersinde öğrenmiştim. İklim karaktere yansıyor. Güney sıcak ve aydınlıktır, Akdeniz iklimi insan davranışlarına etki ediyor. Sadece iyi futbol oynamak kâfi değil, takım ruhunun uyumlu olması kazanmak için şart oluyor.
Türkiye’nin katılması çok önemliydi. Takım üyelerin Avrupa’da geleceklerinin önü açıldı. En iyi altı oyuncunun ikisi Arda ve Ferdi, en iyi beş gol atanlarda Mert adı geçiyordu.
Amerika’dan sonra ikinci derecede Dünya spor, politika, ekonomi, sosyal ve kültürel alanlarda etkin olan Avrupa’da Türkiye’nin adı geçmeli. Eurovision şarkı yarışmasına katılmayınca en fazla üzülen Avrupa Türk Toplumu oldu.Önümüzde Paris’te yapılacak Olimpiyat Oyunları 2024 var. Temeli M.Ö. sekizinci yüzyılda Olimpiyat Oyunlarının, modern çağda tekrar devreye girmesi 1856 yılında başladı. Yeniden gündeme getiren Baron Pierre de Coubertin katılmanın önemini şöyle anlatıyor (1896): 
“Olimpiyatlarda mühim olan kazanmak değil, yarışlara katılmaktır, hayatta da mühim olan kazanmak değil, dürüstçe mücadele etmektir; iyi savaşmak, zafer elde etmekten daha mühimdir.”
Almanya ve Avrupa’da yaşayan Türk Toplumunda başaranlar nadiren basında yazılır, medyada gösterilir. Batı övme konusunda oldukça cimridir, Türkiye ve vatandaşlarının başarılarını göstermez, istemez. Türk sanatçıların yaşadığı bu BATI deneyimi Bedri Baykam 17.7.2024 tarihinde San Francisco Manifestosu, Demiral ve Olimpiyatlar başlığıyla yazdığı makalede etraflı olarak izah ediyor ve okuyucuyu soru sormaya teşvik ediyor. Bu tutum yeni değil.
O halde dünyaca ünlü piyanist İdil Biret adı neden son yıllarda duyulmadı? Halbuki müzik tahsilini 1950 yıllarında Almanya ve Fransa’da yapmıştı. Konserlerine neden adeta ambargo kondu ve kara listeye alındı, araştırmaya değer. 
Bu konuyla ilgili yazdığım, Başarı Görülmeli makaleme gelen yorumu, siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Türkiye’de insanlar nezle olsa, yurtdışı Türkleri öksürür. Ama bunun tersi internet çağında başladı. Türkiye’de yaşayanlar da artık yurt dışında yaşayanlar hakkında bilgi edinmek istiyor.
                       

Her ne kadar karar mercileri, basın ve medya Almanya’da başaranları görülmez, duyulmaz yapsa da ikinci ve üçüncü nesil tüm zorluklara rağmen başarmaya devam edeceklerdir.
Bahsettiğim yorum şöyle:“Güneş balçıkla sıvanmaz, kapanmaz. Başarı treni kalkmış yol alıyor ve giderek ivme kazanıyor. Bu hareket görmemezlikten gelinse ne kıymeti var. Başarılı insanlarımızın sayısını arttırmamız için sonsuz çaba ve gayret gerek. Buna bazı kötü niyetli ve yetersiz Türk ve Alman politikacı ve halkının bir kısmı karşı çıksa bile. Başarı olma treni artık yola çıkmış. 1960’lı yıllarda gelen ne yapacağını bilmez Türk Toplumu, kötü politikacı ve insanları oradaki yön ve yol yordam arayan insanlarımıza yanlış yollar göstermelerine karşın, ancak doğru yolu bulabildiler. O insanlarımızın başarı öyküsü bir kahramanlık hikâyesi hatta romanıdır. Ne mutlu onların emeklerine ve kahramanlıklarına.”  İlhami Uzunöz, eczacı İstanbul

Yazarlar da yarışır, kendisiyle. Her yeni makale, öykü, hikâye ve romanı daha iyi yazmaya gayret ederler. Övgü, olumlu yorum başarı göstergesidir, sevindirir.
Facebook sosyal medyada gösterilen Pekiyi ve İyi dereceyle Liseyi bitiren (Abitur) öğrencilerin başarısına çok sevindim.
Torunumda üstün zekâlı öğrencilere uygulanan bir projede birinci sınıfa erken başlamıştı. Dolayısıyla Liseyi erken 17 yaşında ve ortalama Pekiyi (1,3) notuyla bitirdi. Diploma törenine katıldım, anneanne olarak sevincimi sözlerle anlatamam.
Başaran bu gençlerin diploma almak için sahneye çıkarken arkalarından bile başı yukarda yürürken azim, sabır ve gayret sonucu gurur duymaları görülüyordu. Ailelerin mutluluğu salonda pozitif enerji veriyordu.Aile geçmişinde göç hikâyesi olan öğrencilerin başarıya ulaşmasının çok daha zor olduğunu sık sık hatırlatıyorum.
Bu gençler Türk toplumunda da bir kutlama törenini hak ettiler. Bu nedenle başta İşverenler Derneği (TDU) olmak üzere Sivil Toplum Kuruluşlara, diğer derneklere çağrımdır. Böyle bir törende küçük kardeşleri de teşvik etme fırsatı verecektir. Yaz tatilinden sonra Eylül ayında başarı töreni düzenlenmelidir. Aileleri diğer ailelere örnek olacaktır.
Yüksek tahsili ancak varlıklı ailelerin çocukları başarıyor. Başaran bu gençlere maddi ve manevi yardım etmelidir. Hem çalışıp hem okuyan öğrenciler tahsillerini yarıda bırakıyorlar.
Türkiye’de deprem gibi herhangi bir doğa felaketinde ilk yardım acilen Avrupa’da yaşayan Türk Toplumu sivil kuruluşların önderliğinde yapılıyor.
Yıllar önce Kırıkkale’de Berlin ADD bir okul yaptırmıştı. Belki de kimlerin çabasıyla açıldığı unutuldu. Açılış töreninde nasırlı elleriyle biriktiren  Almanya’daki Türk işçileri değil, Türkiye’deki bürokratlar övülmüştü, takdir görmüştü. Ön ayak olan dernek başkanı Dr. Kaplan Terzioğlu bir daha dernekte görülmedi.

İstanbul’da bir Cem Evi inşa etme hazırlıkları var. Elbette bu yardımlar çok olumlu, güzel gelişmeler. 60 yıl yönünü Türkiye’ye dönerek yaşayan Almanya Türk Toplumu son dört yılda yönünü iki tarafa da dönüyor. Her iki ülkede gelişmelere ayak uydurulması gerekiyor, bunu başarıyorlar.
Kısacası, üniversiteye gidecek liseyi bitirmeyi başaran bu öğrencilere organize olarak yardım edip, desteklenmelidir.
Gençler başarırsa toplumu sevindirir, başaran gençler ileride topluma faydalı olur. Gençleri kötü yolda kaybedersek, toplumun geleceği kaybedilir. Kazanan sevinir, kaybeden üzülür.

Hoşça kalın!

Kaynak olarak kullandığım makale ve alıntı:

Bedri Baykam, San Francisco Manifestosu, Demiral Olayı ve Olimpiyatlar, Cumhuriyet Gazetesi, 11.07.2024