Şid­det kav­ra­mı Türk­çe’ye Arap­ça­dan alın­mış­tır. Sert, sıkı, fazla ve kuv­vet an­la­mın­da kul­la­nı­lı­yor. Or­ta­lı­ğa korku sal­mak için bi­ri­ne, bir top­lu­ma bir şeye karşı ya­pı­lan her türlü si­lah­lı ey­lem­de kuv­vet, ik­ti­dar kö­tü­ye kul­la­nıl­mış olu­yor.
Son yıl­lar­da İslâm adına ya­pı­lan te­rör­de araba silah ola­rak kul­la­nı­lı­yor. Noel pa­na­yı­rın­da ol­du­ğu gibi müm­kün ol­duk­ça ka­la­ba­lık insan top­lu­lu­ğu hedef alı­nı­yor.
Böyle terör olay­la­rın­da BATI’da ya­şa­yan Müs­lü­man­la­ra, aile­sin­de göç hi­ka­ye­si olan­la­ra zarar olu­yor. Bil­has­sa seçim ön­ce­si ge­nel­le­mey­le, düş­man gös­te­ri­le­rek oy top­la­ma amacı gü­dü­lü­yor. İslâm adına dine en fazla zarar veren te­rö­rist­ler genç er­kek­ler.
Antik çağ­dan baş­la­ya­rak sa­vaş­la­ra karar ve­ren­ler ve genç er­kek­le­ri sa­va­şa gö­tü­ren, ik­ti­da­rı elin­de tutan dev­let baş­kan­la­rı olu­yor. Haçlı se­fer­le­rin­de ol­du­ğu gibi Papa dahil din görev ve ön­cü­le­ri rol alı­yor. El­bet­te er­kek­le­ri des­tek­le­yen ka­dın­lar da ta­rih­te yer­le­ri­ni al­dı­lar. Er­kek­ten daha erkek olan, sert olan kadın yö­ne­ti­ci­ler de ta­rih­te var ol­muş­tur.
Kadın hak­la­rı­nı ko­ru­yan, ka­dın­la­ra uy­gu­la­nan ci­na­yet­le­re karşı koyan ini­si­ya­tif, der­nek ve diğer sivil ku­ru­luş­lar so­kak­lar­da gös­te­ri yap­tı­lar. Tür­ki­ye, Al­man­ya ve diğer bir­çok ül­ke­de aile ba­kan­la­rı sa­yı­la­rı açık­la­dı. Aşağı yu­ka­rı her sa­at­te bir kadın öl­dü­rü­lü­yor.
Ka­dın­la­rı ko­ru­ma ko­nu­su ön plân­da, kadın ev­le­ri­ne daha iyi do­na­nım, daha fazla ça­lı­şan ele­man ge­rek­ti­ği ko­nu­şul­du.
Hiç­bir bebek şid­det gen­le­riy­le doğ­mu­yor. Bebek ma­sum­dur, ter­te­miz bir bün­ye­si var­dır. Be­be­ği ile­ri­de katil ve cani yapan top­lum­dur. Bu top­lu­mun en kü­çü­ğü aile­de baş­lar, okul­da ve diğer çevre ce­mi­yet­le­rin­de devam eder.
Erkek ço­cuk­la­ra ko­nuş­ma­yı öğ­ret­mek ge­re­kir. Okul­da ders­ler­de kul­la­nı­lan ko­nuş­ma değil, ne dü­şün­dü­ğü­nü, her­han­gi bir olay ve du­rum­da ken­di­si­ni nasıl his­set­ti­ği­ni an­lat­ma­yı öğ­ret­mek şart­tır. Öfke ve hır­sı­na hâkim ol­ma­yı küçük yaşta öğ­re­ne­bi­lir.
Çocuk yu­va­la­rın­da baş­la­nan sınıf ve grup ge­zi­le­rin bir amacı da ço­cu­ğa aile­den ay­rıl­ma­yı öğ­ret­mek­tir. Tür­ki­ye’de ya­tı­lı okul­lar­da oku­yan erkek öğ­ret­men ve su­bay­la­rın ka­dı­na şid­det uy­gu­la­dı­ğı­nı san­mı­yo­rum. Bu ko­nu­da her­han­gi bir araş­tır­ma ne­ti­ce­si oku­ma­dım.
Anne baba ço­cu­ğun ar­ka­daş çev­re­si­ni seç­me­de yar­dım et­me­li. Çocuk ar­ka­da­şı­nı eve davet ede­bil­me­li­dir. İle­ri­de hayat ar­ka­da­şı seç­me­de de­ne­yim ka­zan­mış ola­cak­lar.
Aydın/Didim’de üni­ver­si­te öğ­ren­ci­le­ri hayat ar­ka­da­şı seçme ko­nu­su­nu ders­te iş­le­di­ler. Ha­be­ri oku­yun­ca se­vin­dim.
Genç­le­re fazla so­rum­lu­luk ve­ril­me­me­li­dir. Kız kar­deş­le­rin, an­ne­nin ve eşi­nin na­mu­su ko­ru­ma bek­çi­li­ği ve­ril­me­me­li. Ka­dı­na birey ola­rak hür­ri­yet ta­nı­yan bir top­lum­da kadın ken­di­si­ni ko­ru­ya­bi­lir. Dev­le­tin ta­nı­dı­ğı kural ve ka­nun­lar kadın erkek ayı­rım yap­ma­dan her­kes için ge­çer­li­dir.
Evde anne ku­ca­ğı, yu­va­da kadın eğit­men­ler ve okul­da kadın öğ­ret­men­ler erkek ço­cu­ğun eği­ti­min­de hata yap­mış ola­bi­lir. Genç­lik ça­ğın­da er­kek­lik ko­nu­su­nu iş­le­yen yazar ve sos­yal da­nış­man­la­ra söz hakkı ve­ril­me­li.
Ka­mu­ya ait bir te­le­viz­yon ya­yı­nın­da Fikri Anıl Al­tın­taş tar­tış­ma­ya ka­tıl­mış­tı. Er­kek­lik ko­nu­sun­da kon­fe­rans­lar ve­ri­yor, ma­ka­le ya­zı­yor.
Hü­zün­le oku­du­ğum, Im Mor­gen wächst ein Birn­ba­um, Yarın Bir Armut Ağacı Bü­yü­yecek, ki­ta­bın­da erkek ço­cu­ğu ba­ba­sı­nı model alır­ken aynen ba­ba­sı gibi olmak zo­run­da de­ğil­dir, te­zi­ni sa­vu­nu­yor. Fikri ağ­la­mak için giz­len­mi­yor, zayıf ta­raf­la­rı­nı gös­te­ri­yor. Alı­şıl­mış, ken­di­si­ne gel­di­ği top­lu­mun dikte et­ti­ği dav­ra­nış­la­rı be­nim­se­mek zo­run­da ol­ma­dı­ğı­nı ispat edi­yor.
Bu bi­yog­ra­fi ki­ta­bın­da kadın er­ke­ğe eşit mu­ame­le, sos­yal top­lu­ma fay­da­lı birey ol­ma­yı ve genç er­kek­le­re model ol­ma­yı ba­ba­sı­nın öğ­ret­men ol­ma­sı­na borç­lu ol­du­ğu­nu an­la­tı­yor. Aile oğ­lu­nun sa­de­ce dip­lo­ma al­ma­sı için değil, ken­di­ni ye­tiş­ti­ren bil­gi­ye ve tah­si­le önem ver­me­siy­le müm­kün ol­du­ğu­na ina­nı­yor.
Ka­dın­la­rı erkek ci­na­yet­le­rin­den ko­ru­ma be­lir­li gü­nün­de hiç ko­nu­şul­ma­yan diğer bir konu da, er­kek­le­re bil­has­sa genç yaşta Tes­tos­te­ron hor­mo­nun et­ki­si oldu.
Bu erkek hor­mo­nun ver­di­ği ener­ji­yi olum­lu yön­ler­de har­ca­ma öğ­re­til­me­li­dir. Spor, sanat ve bilim dal­la­rın­da ener­ji­le­ri­ni har­ca­yan er­kek­ler top­lu­ma, in­san­lı­ğa çok önem­li eser­ler bı­rak­mış­lar­dır.
Karin Kne­issl, Tes­tos­te­ron macht Po­li­tik, Po­li­ti­ka­yı yapan Tes­tos­te­ron hor­mo­nu­dur, ki­ta­bın­da bu ko­nu­da çok önem­li ip uç­la­rı ve­ri­yor. Hor­mon­la­rın be­yi­ne et­ki­si, be­yin­de ve­ri­len karar olum­lu olur­sa top­lum­da barış olur.
Erkek çocuk eği­ti­min­de amaca ula­şıl­ma­dıy­sa, geç ka­lın­mış olur, ama çok geç de­ğil­dir. Öğ­ret­men, psi­ko­log ve sos­yo­log olan Ber­lin­li Kâzım Er­do­ğan, kur­du­ğu Er­kek­ler, Ba­ba­lar der­ne­ğiy­le ünü Ber­lin, Al­man­ya sı­nı­rı­nı aş­mış­tır. Diğer Av­ru­pa ül­ke­le­rin­de ve Tür­ki­ye’de ER­KEKLİK ko­nu­sun­da kon­fe­rans­lar ve­ri­yor. Sa­yı­sız kadın der­nek­le­ri ku­ru­lu­yor, hal­bu­ki erkek der­nek, ini­si­ya­tif ve va­kıf­la­ra daha çok ih­ti­yaç var­dır. Kadın ko­ru­ma ev­le­rin­den zi­ya­de er­ke­ği ko­ru­ma ev­le­ri açıl­ma­lı­dır.
Bir söy­le­şi­de sekiz ci­na­ye­ti nasıl ön­le­di­ği­ni an­lat­mış­tı. Aile­le­ri he­sa­ba ka­tı­lır­sa, Kâzım Bey çok sa­yı­da insan ha­ya­tı­nı kur­tar­mış­tır.
Nazım Hik­met’in şu di­ze­sin­de ol­du­ğu gibi:
Sonu tat­lı­ya bağ­la­nan ki­tap­lar yol­la­yın bana,
çünkü ina­nı­yo­rum,
kah­ra­man ma­ce­ra­mız,
tıpkı orda ol­du­ğu gibi,
tat­lı­ya bağ­la­na­cak mut­la­ka.

Hoşça kalın!


Fay­da­lan­dı­ğım kay­nak­lar:
Kâzım Er­do­ğan ile söy­le­şi You Tube
Fikra Anıl Al­tın­taş, Im Mor­gen wächst ein Birn­ba­um, btb Ver­lag, Münc­hen, 2023
ISBN: 978-3-442-75964-4
Karin Kne­issl, Tes­tos­te­ron macht Po­li­tik, Bra­un­mül­ler Ver­lag, Wien 2012
ISBN: 978-3-99100-068-6