Sosyal medya Facebook’un anlamı Yüz Kitabı. Evrende her yenilik ilk adımla başlar. Mark Zuckerberg Havard Üniversitesi’nde arkadaşlarıyla başladığında üniversitede öğrencilere kolay ulaşma, yardımlaşma ve tanışma amacıyla 2004 yılında kurulmuştu.

2008 yılına kadar yalnız İngilizce iletişim diliydi. 2010 yılında kuruluşu hakkında filmi sinemalarda gösterildi. 2011 yılında üyeler, iletişim dilleri ve kullanıcılar çoğaldıkça yeni kurallar getirildi. 2025 yılı Ocak ayında getirilecek yeni kuralları takip etmek de fayda vardır.

Adından da belli olduğuna göre, kendi yüzü yerine başka resim kullananları, arkadaş kabul etmek bireyin vereceği karara bağlıdır. Örneğin kendi kimlik fotoğrafı yerine Atatürk’ün resmini koyunca, amaç tam anlaşılmaz. Elbette onu sevdiği saydığı için olabilir. Ama daha fazla beğeni almak amacıyla kullanılmamalı. Ayrıca bazı ülkelerde kadınların sosyal medya kullanması yasaklanırsa kimlik gizleme anlayışla karşılanabilir. 

İnternet kullanmayı okulda öğrenme fırsatı olmayanlar, kursa katılıp öğrenmelidir. Bilhassa biz emekliler sorun yaşıyoruz, kurs veren sosyal kuruluşlar var.

Türk ve Türk asıllı Almanlara yönelik böyle bir kursu Türk dernekleri Emekli Çalışma kollarında ele alabilirler.

İnternet kullanımı neticesinde yüzde altı miktarında karbon dioksit salgılayarak hava kirlenmesine sebep oluyor.

Bireyler bu konuda bilinçli kullanmalıdır. Harfle yazılan metinler fotoğraflardan daha az enerji sarf ediyor. Bir resim

bin kelimeye bedel olduğu durumlar, olaylar var elbette. Buna rağmen kırk yerine iyi seçilirse on fotoğraf da yeterli olabilir.

Paylaşımlar çoğaldıkça dikkat azalır, aynı zamanda yağmur yağar gibi durmadan iletenler bıkkınlık getiriyor.

Sosyal medyanın sosyal olması bireyin kullanışına bağlıdır.

Ölüm haberlerinde ilgi, insanlık duygularında sayısız oluyor. Sağ olan insanlara da ilgi göstermeli.

Bir tanıdığım dostu ameliyatından sonra ziyaret ettim. Oğlu aylardır kapımızı çalan, nasılsınız diyen olmadı, demişti.

Didim’de ölümünden sonra sosyal medyada yüzlerce insan baş sağlığı diliyordu.

Bazı konuları tekrar ediyorum yeri gelmişken, araştırmacı tarihçi Adnan Güllü’nün bir makalesinde okumuştum. Baş sağlığı deyimi, Osmanlı İmparatorluğu zamanına dayanıyormuş. Yani yeter ki başımız (Padişah) yaşasın, ölen ölmüş ne yapalım. Aile’de baş kim oluyor, ona bakmak gerekiyor. Kavramları bilerek kullanmanın her durumda faydası vardır.

Yüz Kitabı (Facebook) bir pazara benziyor. Herkes bir şey satmak istiyor. Bu durumda yayınlamak, duyurmak istiyor. Hep alıcı mı olmak istiyorsunuz hem alıcı hem verici mi, yoksa hep vermek, bildirmek mi isteniyor, kullanıcı karar verecektir.                        

Pazar yerinde geziyorsunuz, birileriyle konuşuyorsunuz, gelen geçenin konuşmasını dinliyorsunuz, icabında konuşmaya katılıyorsunuz. Ama fısıltıyla iletişim yapılıyorsa gizliliği koruma gerekir.

Yorumda yaptığınız bir yazım hatasını size fısıldayarak bildirme fırsatı varken, herkese duyurarak kendisini yüceltmek isteyen, aşağılık duygusunu yenemeyenlerin arkadaşlığından fayda sağlanmaz. Öğrencilerimin hatasını sınıfın önünde söylemez, kendileriyle yalnız konuşurdum.

Bir kullanıcı neden sorusuna dönüş yapmadım, diye sitem etti. Şiirleriniz çok üzücü ve karamsar. Aynı zamanda çok fazla sayıda iletiyorsunuz, takip edemiyorum, diye yazdım. Sayfa benim istediğim sayıda yayınlarım, iletirim diye cevap verdi.

O halde tekrar gözden geçirip, doğru kullanma için mutlaka kursa gitmeliyiz. Bu kullanıcıya karşı menedilse bile, diğer arkadaşların paylaşmasıyla yine sizin sayfanıza aynı bildiri tekrar gelebilir.

Topluma hizmet edenleri desteklemek oldukça önemli, örneğin

Dergi, kitap, makale yazan ve yayınlayanlar, dernek yöneticileri, seçilen politikacılar ve sanatçılar. Sosyal medyada yer bulamayanlar için çok faydalı olan Yüz Kitabı ve diğer sosyal medyaları doğru kullanmaya gayret etmeli.

İngilizce’den tercümelerde ilgilileri uyarmalı, dil bilimciler tam karşılığını vermelidir.

Türkçe’de paylaşmak, Almanca teilen yanlış ifade ediliyor. Paylaşınca elmanın yarısı kalır. Halbuki ileti çoğalıyor. Paylaşmak yerine iletme, yayma, teilen yerine mitteilen denmelidir.

İnternet çağı çok faydalı, insanlığın ulaştığı medeniyetin çok olumlu bir gelişmesidir. Her şeyde olduğu gibi aşırıya kaçma bağımlı yapar, kullanma zamanı kısıtlanmalı ve sınır koymalıdır.

Günde uzun zaman kullanan öğrenciler okulda başarısız oluyorlar. Bu nedenle büyükler küçüklere iyi örnek olmalıdır.

Önce yatılı okulda, sonra Almanya’dan postacı yolu bekleyen babam, gözyaşı döken annemi düşündükçe bugünü gördüğüme seviniyorum. 3000 km uzakta bir sevdiğimizden anında haber alıyoruz. Gençler bunun farkında olmadan yaşadılar, ulaştılar.

Bu nedenle hayatta olan emekliler tarihi hatırlatmalıyız. Bana bu fırsatı veren yayın yönetmenime teşekkür ediyorum.

2012 yılında 900 milyon kullanıcı vardı. Bu sayıda bir devlet olsa en büyük devlet olurdu. Yani doğru kullanılırsa gücüne sınır yoktur. Bugün 2024 yılı itibariyle kullanıcı sayısı çok daha fazladır.

Hoşça kalın!

Kaynak:

Annete Schwindt, Facebook Buch, O’Reilly Verlag, 3.Auflage, Köln 2012, ISBN 978-3-86899-234-

Birinci bölümü için arşive bkz: 1.10.2020