Like uğ­ru­na ku­rum­sal­lı­ğı yok etmek, po­li­tik gün­de­mi erit­mek, hiç etmek, hatta gün­de­me say­gı­sız­lık etmek, Didim Be­le­di­ye­si'nin Sos­yal Medya Sı­na­vı = Şimdi Değil. Otur Sıfır.
Son gün­ler­de Didim Be­le­di­ye­si’nin ku­rum­sal ins­tag­ram he­sa­bı­na bak­tı­nız mı? Bu ucuz, ger­çek gün­dem­den, hal­kın ger­çek so­run­la­rın­dan uzak bir­bi­ri­nin tak­li­di su­yu­nun suyu içe­rik­ler sa­de­ce Didim Be­le­di­ye­si’nde de değil.
Açık­ça­sı son yıl­lar­da be­le­di­ye­le­rin sos­yal medya kul­la­nı­mı, du­yu­ru ve bil­gi­len­dir­me ala­nı­nı aşa­rak adeta bir "Like sa­va­şı­na" Baş­kan pom­pa­la­ma me­ka­niz­ma­sı­na hatta gü­nü­müz jar­go­nuy­la Flash TV’ye dö­nüş­tü.
Po­pü­ler kül­tü­rün ucuz re­fe­rans­la­rı, caps'ler, dizi rep­lik­le­ri, me­me­ler... ( Not: bu­ra­da kul­la­nı­lan Meem. Meme, in­ter­net­te hızla ya­yı­lan, mi­za­hi ni­te­lik­te­ki resim, video veya me­tin­ler için kul­la­nı­lan özel gü­nü­müz jar­go­nu ile özel ni­te­lik­li kı­salt­ma­dır) Be­le­di­ye­le­rin ku­rum­sal he­sap­la­rı, kamu hiz­me­ti sunan bir ya­pı­nın resmi uzan­tı­sı ol­mak­tan çok, like ya da et­ki­le­şim ar­sız­lı­ğı yapan, özgün ve ger­çek değil tak­lit ve ken­din­ce yo­rum­la­yan di­ji­tal fe­no­men­le­rin he­sap­la­rı­na ben­ze­me­ye baş­la­dı.

Peki bu yak­la­şım ger­çek­ten doğru mu?
El­bet­te be­le­di­ye­ler de sos­yal medya ça­ğı­nın di­na­mik­le­ri­ne ayak uy­dur­mak fark­lı yeni öncü ve özgün olmak da zo­run­da. Malum gü­nü­müz­de artık halk­la ile­ti­şim kur­ma­nın yol­la­rı da de­ğiş­ti; geç­miş­te basın de­meç­le­ri, bil­gi­len­di­ri­ci basın top­lan­tı­la­rı, bil­gi­len­di­ri­ci el ilan­la­rı, be­le­di­ye ga­ze­te­le­ri ya da ki­tap­çık­la­rı ile halka ulaş­ma­ya ça­lı­şı­lır­ken gü­nü­müz­de Ins­tag­ram Story’leri Post­la­rı Reels’ler dev­re­de. Bu dö­nü­şüm kö­tü­dür ka­ka­dır da di­ye­me­yiz ama bu dö­nü­şüm, kurum kim­li­ği­ni ve cid­di­ye­ti­ni rafa kal­dı­ra­rak özen­siz içe­rik­ler­le ya­pı­la­maz. Po­pü­ler kül­tü­re faz­la­ca yas­lan­mak, kısa va­de­de size et­ki­le­şim ve Like ka­zan­dır­sa da uzun va­de­de kay­be­de­ce­ğiz güven kay­bı­nın te­la­fi­si de yok­tur. Bir defa blok yiyen yani ban­la­nan hesap olur, kim­se­ye ula­şa­maz kendi yankı oda­nız­da ken­di­niz eğ­le­nir du­rur­su­nuz.
Yurt­taş be­le­di­ye­yi sorun çözen, hiz­met üre­ten bir yapı ola­rak gör­mek ister. Ancak bu kurum, si­nek­ler ve te­miz­lik gibi va­tan­da­şın en çok şi­kâ­yet et­ti­ği, çözüm gör­mek is­te­di­ği, hiz­met bek­le­di­ği sorun is­te­me­di­ği is­te­di­ği nok­ta­da kar­şı­mı­za te­miz­lik ge­yi­ği ile kar­şı­mı­za çı­kı­yor­sa, bu du­ru­mu artık bir ile­ti­şim st­ra­te­ji­sin­den çok, ta­kip­çi mem­nu­ni­ye­ti­ne göre şe­kil­len­miş şar­kı­lı tür­kü­lü eğ­len­ce­li bir ya­rı­şa, be­le­di­ye de fe­no­men he­sa­ba baş­kan da fe­no­me­ne dö­nüş­müş­tür. Eğ­le­necek kadar iyi hiz­met ver­me­di­niz. Dal­ga­sı­nı ge­çecek kadar iyi de­ğil­si­niz ken­di­ni­ze gelin! de­yi­ve­rir­ler.
İfade et­ti­ğim gibi bu durum sa­de­ce Didim Be­le­di­ye­si­ne özgü de değil. Pek çok be­le­di­ye va­tan­daş­la, sa­mi­mi bir iliş­ki kur­ma­ya ça­lı­şır­ken, sa­mi­mi­ye­tin şef­faf­lık­la, va­tan­daş­la iç içe ol­may­la so­run­la­ra ger­çek ve ger­çek­çi çö­züm­ler üret­mek­le değil de esp­riy­le ka­rış­tı­rıl­dı­ğı tak­lit­çi­li­ği öven, ile­ti­şi­mi yok eden bir nok­ta­ya sü­rük­le­ni­yor.
İçerik üret­mek ciddi bir iştir. Ay­rı­ca bu içe­rik­le­rin çoğu, doğ­ru­dan hitap et­ti­ği kit­le­nin –yani yerel hal­kın– ön­ce­lik­le­rin­den uzak gün­de­me ay­kı­rı ol­ma­ma­lı­dır. Bir ma­hal­le sa­ki­ni için bozuk kal­dı­rım, su ke­sin­ti­si, te­miz­lik, ula­şım sa­at­le­ri, çevre te­miz­lik ver­gi­le­ri gibi ko­nu­lar her zaman ön­ce­lik­li­dir. Oysa bakın be­le­di­ye­le­rin sos­yal medya he­sap­la­rın­da bu gibi temel bil­gi­len­dir­me­ler olsa bile "fe­no­men içe­rik­le­rin" göl­ge­sin­de kay­bo­lu­yor.
El­bet­te mizah da gün­cel dil de ile­ti­şi­min par­ça­sı ola­bi­lir. Ancak bu, ku­rum­sal sı­nır­lar için­de, es­te­tik ve öl­çü­lü bir bi­çim­de ya­pıl­ma­lı. Be­le­di­ye­ler özgün, ya­ra­tı­cı ve so­rum­lu­luk bi­lin­ciy­le ha­zır­lan­mış içe­rik­ler­le de genç­le­re ula­şa­bi­lir. Kurum olmak, sı­kı­cı olmak de­ğil­dir; me­se­le, kim­li­ği­ni kay­bet­me­den ken­di­ni ifade ede­bil­mek­te. Doğru za­man­da doğru içe­rik­ler üre­te­bil­mek po­li­tik, sos­yo­lo­jik, psi­ko­lo­jik, eko­no­mik gibi çe­şit­li kav­ram­la­ra hâkim olmak ve ciddi ye­ter­li­lik­ler ister. Çok iyi oyun­cu­luk, çok iyi çe­kim­ler sü­rek­li eğ­len­ce­li içe­rik ta­kın­tı­sı, içe­rik­ten ba­ğım­sız ger­çek­ler­le ör­tüş­me­yen du­rum­lar­la sa­hi­den sa­de­ce ko­mik­si­niz.
Ne mem­le­ke­tin gün­de­mi ne il­çe­mi­zin gün­de­mi ha­zır­la­dı­ğı­nız ve bu gün­ler­de pay­laş­tı­ğı­nız eğ­len­ce­li içe­rik­ler­le ör­tüş­mü­yor. Bi­la­kis bu en çok da gün­ler­dir dayak yiyen, gö­zal­tı­na alı­nan hatta tu­tuk­la­nan mem­le­ke­ti ayağa kal­dı­ran genç­le­re hak­sız­lık.
Tek bir top­lum­sal bil­gi­len­dir­me­niz, özen­li bir içe­ri­ği­niz yok. “Söz bizim, ge­lecek bizim” diyen, eko­no­mik kri­zin içine doğan; ge­le­cek­siz­lik­le, bas­kı­lar­la bü­yü­yen genç­ler var so­kak­lar­da ve ağır be­del­ler ödü­yor­lar.
Hak­la­rı­na ve ter­cih­le­ri­ne saygı is­te­yen, ik­ti­da­rın türlü saç­ma­lık­la­rı­na, hak­sız hu­kuk­suz uy­gu­la­ma­la­rı­na di­re­nen “Genç­lik Biat Etmez” diyen bas­kı­lar­la sin­di­ril­mek is­te­me­yen genç­le­re moral ver­mek, on­la­ra güç ver­mek bir yana bu ucuz gün­dem­den kopuk tak­lit içe­rik­ler, ve­ri­len ciddi mü­ca­de­le­yi de öde­nen ağır be­del­le­ri de göl­ge­li­yor.
Tek bir genç sizin bu ucuz nu­ma­ra­la­rı­nı­zı da ye­mi­yor. Genç­ler bu il­çe­yi de bu mem­le­ke­ti de siz­ler­den daha çok se­vi­yor­lar. Be­le­di­ye­le­rin sos­yal med­ya­da sa­de­ce "be­ğe­nil­mek ve et­ki­le­şim kas­mak" için değil, an­la­şıl­mak ve güven ve hiz­met ver­mek için de var ol­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni öğ­ren­me­niz ge­re­ki­yor.

Didim Be­le­di­ye­si sizi dost­ça uya­rı­yo­rum.
Be­le­di­ye­le­rin al­dık­la­rı tüm ka­rar­lar va­tan­daş­la­rı doğ­ru­dan et­ki­le­di­ği için, ger­çek­leş­ti­ri­le­cek­le­ri uy­gu­la­ma­la­rın ba­şa­rı­sı doğ­ru­dan hal­kın ka­tı­lı­mı­na ve halk­la ile­ti­şi­me bağ­lı­dır. Bu ne­den­le halk ile sos­yal ağlar üze­rin­den ku­ra­cak­la­rı ile­ti­şim, iki yönlü, di­ya­lo­jik, kar­şı­lık­lı güven ve iş bir­li­ği­ni he­def­le­yen ça­lış­ma­lar ol­ma­sı, gün­dem jar­go­nu­nu kul­lan­mak kadar gün­de­min ha­va­sı­na uygun içe­rik üre­ti­mi son de­re­ce önem­li­dir. İki Yönlü Si­met­rik İle­ti­şim Mo­de­li­ni kul­la­na­cak­sa­nız da va­tan­da­şa sa­hi­den cevap ve­re­cek­si­niz. Geri bil­di­rim ya­pa­cak­sı­nız. Oto­ma­tik hazır mesaj git­ti­ği anda bu se­vi­len model devre dışı kalır. Ha­va­da kalır. İlçe­miz­de genç­ler­den çok emek­li­le­rin ya­şa­ma­yı ter­cih et­ti­ği­ni hedef kitle ile içe­rik uyum­suz­lu­ğu­na ancak gülüp ge­çe­cek­le­ri­ni de ha­tır­lat­mak is­te­rim.
Yap­man guzum. Me­me­le­ket ya hep be­ra­ber ya hiç­bi­ri­miz diye bağ­rı­nır­ke­ne elin­de bay­rak sal­la­mak, ucuz söy­lem­le­re aynı şar­kı­la­ra sı­kı­şıp kal­mak, ucuz tak­lit pay­la­şım­lar yap­mak gün­de­mi erit­mek yok etmek za­ma­nı değil. Otu­run ça­lı­şın kafa pat­la­tın.