Şimdi biliyorum pek çoğunuza tuhaf gelecek ama hayatında hiç oturup Esra Erol izlememiş biriydim. Hoş zaten TV izleyecek vakit de yok tercihen de yıllar önce hayatımdan TV'yi çıkarmışım. Ama programın formatını da biliyorum. Sosyal medya capslerinden ve gündemden gündem olan o hikayelerden kaçmak imkansız. Ben de pek çoğunuz gibi buralardan, o programlarda neler olup bittiğini görüyor, şaşkınlıkla izleyip, gülüp geçiyordum. Hatta galiba çoğunlukla da kurgusal hikayeler olduklarını düşünüyor ve ciddiye bile almıyordum.
Dün karşıma çıkan bir gündem habere karşı koyamayıp, merarakla bu kadın programın instagram sayfasına gidip kaydırmaya başladım. Bataklık gibi.
Öncelikle düşündüğümün çok ama çok ötesinde bir çirkinlik, durduk yere insanin psikolojisini bozan haller olaylar hikayeler. Ama asıl söylemek istediğim de bu değil.
Her toplumun arsızı hırsızı ahlaksızı sosyopatı katili sapığı canisi olur. Tarihler boyu her toplumda vardır bu insanlardan. Tıpkı her toplumun kahramanı yiğidi olduğu gibi. Ama ilk kez izlediğim şu programda tüm o gördüklerimden sonra dün gece cidden uyuyamadım. Sinir sistemim çöktü. İnanamıyorum.
Tüm bunlar bu olanlar normal mi? Hani şarkıda soruyor ya aşk herşeyi affeder mi? Diye, soruyorum ben de raiting uğruna yapılan herşey mübah mı?
Bu memleketin gençleri bizler günlerdir neyin mücadelesini veriyoruz diye sordum kendime! İzlemeyliymişim. Lanet olası o kafamı nereye nasıl gömdüysem çıkarmalıymışım çoktan. Bakmalıymışım. Daha iyi bakmalıymışım çevreme.
Çoktan çürümüşüz ve bu çirkin salgın hızla çok çürütmüş bizi. Aklım havsalam almadı şu programda duyduklarımı, izlediklerimi gördüklerimi duyduklarımı. Bunları sakın normalleştirmeyin!
Düşünsenize kaç kadın, kaç kişi her gün izliyor bu programları. Yani bu kadın programlarının çok izlendiğinden eminiz değil mi?
TV'lerde kadına, ev kadınlarına reva görülen kadın kuşağı formatı bu mudur? Yahu delircem. Aklım almıyor! Belki de bu güne kadar çok daha çirkin, kötü olaylara şahit olmuş, haberleştirmiş biri olarak söylüyorum bunu, ben şu izlediklerimi kal dı ra ma dım. Hala atamadım o çirkinlikleri üzerimden...
Sokaklarda her türlü usulsüzlüğe, haksızlığa, mutsuzluğa isyan eden prıl pırıl gençlerin haklı isyanını, mücadelelerini çok daha iyi anlıyorum şimdi.
Bir toplumu bu hale getirmek, böylesi çürütmek amasız fakatsız suç olmalı. İşte tüm bu kadın programları da suç kanıtı. Lanet olsun sizin bu toplumu getirdiğiniz şu hale !
Bizim artık mevcut hal ve sistemde toparlamamız bu çoraklaşmış topraktan bu haliyle verim almamız çok zor sanki! Bu toprakta üretim de olmaz, bereket olmaz, huzur da vermez.
Çok ama çok geç kalınmış hissesiyorum bir yandan, çok derin bir mutsuzluk da saplandı, resmen bir öküz oturdu içime. Sahiden bu kadarını beklemiyordum.
Her kim şikayetçi değilse, değişmeye değiştirmeye direniyorsa bu çürümüşlüğün bir parçasıdır.
Her kim mevcut yapının destekçisi alkışçısı şakşakçısıysa işte o bu çürümüşlüğü bulaştırıyordur.
Bu çok kapsamlı ve onurlu bir mücadele. Her kim hangi konuda isyan ediyorsa da haklıdır.
Her sabah uyan ve kendine şunu sor. Acaba bana da bulaştı mı? Ne kadar çürüdüm, kime ne bulaştırdım.
Değiştirmeye kararlı, onurlu ve cesur, susmayan korku duvarlarını aşan tüm gençlerin önünde saygıyla eğiliyorum.
Tekrarlıyorum, bir toplumu bu hale getirmek, böylesi çürütmek amasız fakatsız suç olmalı. İşte tüm bu kadın programları da suçun kanıtı. Lanet olsun sizin bu toplumu getirdiğiniz şu hale ! Sokaktakiler değil, susanlar suçludur.
Tepkisizlik ve susmak da böyle iyi, ben şikayetçi değilim demektir.
Memleketin şu vaziyetinde ben apolitiğim diyenler, tepkisiz kalabilenler aslında mevcut düzenin destekçisi, çürümüşlüğün öncüsüdür ve bu durum da gayet politiktir. Sen apolitik falan değilsin çürüdün haberin yok.