Son yıl­lar­da yaz mev­si­mi­nin gel­di­ği­ni; tak­vi­me göre değil, orman yan­gı­nı du­yum­la­rı­na göre an­lı­yo­ruz.
Yağ­mur du­ala­rı değil, taş­kın ve sel­ler­den kaçma so­run­la­rı­na iliş­kin kay­gı­lar çokça ko­nu­şu­lu­yor.
Çünkü “Bir şey olmaz ya…” söz­le­ri, ge­ze­ge­nin ölüm fer­ma­nı oldu.
Çünkü yal­nız­ca bilim in­san­la­rı değil; sı­ra­dan in­san­lar bile hay­kı­rı­yor: Dünya hasta!
Her yerde uyarı afiş­le­ri, duvar pa­no­la­rı “Kü­re­sel ısın­ma” diye ya­zı­yor üzer­le­rin­de ve daha ay­rın­tı­lı ya­zı­lar yer almış alt sa­tır­lar­da:
“İklim değil, siz de­ği­şi­yor­su­nuz!”

586860337 1941203556741243 8215280656272801727 N

POLAT GROUP DİDİM BELEDİYES­POR’DAN DEPLAS­MAN ZAFERİ
POLAT GROUP DİDİM BELEDİYES­POR’DAN DEPLAS­MAN ZAFERİ
İçeriği Görüntüle

Bu­zul­lar eri­yor, tür­ler yok olu­yor, hava kir­li­li­ği ölüm sa­çı­yor, top­rak kan­ser­li bir hüc­re­ye dön­müş.
İnsan­lık her 20 da­ki­ka­da bir türü top­ra­ğa gö­mer­ken, neden bu kadar çok tü­ke­ti­yor­sun so­ru­su­na kar­şı­lık, ce­bin­de­ki alış­ve­riş fi­şi­ne bakıp “kam­pan­ya vardı” di­ye­bi­li­yor. Oysa uz­man­lar uya­rı­yor “Kü­re­sel ısın­ma­nın en büyük ne­de­ni %30 ora­nın­da aşırı tü­ke­tim­dir.” diye ama umur­sa­yan kaç kişi?

Ne yazık ki he­pi­miz ya da ço­ğun­lu­ğu­muz dur­mak­sı­zın tü­ke­ti­yo­ruz, tü­ke­ti­yo­ruz. Bit­me­yen in­di­rim­ler­de mut­lu­luk arı­yo­ruz. Si­pa­riş ver­di­ği­miz kar­go­nun plas­tik am­ba­laj­la­rı ok­ya­nus­la­rı kir­le­ti­yor, hiç so­rum­lu­luk duy­mu­yo­ruz.
İşte bu ne­den­le plas­tik­ten değil, alış­kan­lık­lar­dan kork­ma­lı­yız. Çünkü tü­ke­tim; yal­nız­ca ürün­le­ri / ce­bi­miz­de­ki pa­ra­yı değil, ge­le­ce­ği­mi­zi yiyor ama ayır­dı­na va­ra­mı­yo­ruz.
Üs­te­lik göz­le­ri­mi­zin önün­de ses­siz bir soy­kı­rım ya­şa­nı­yor ki uz­man­la­rın be­lirt­ti­ği­ne göre her yıl 27.000 tür yok olu­yor­muş.

585676093 1941203466741252 7928515998404392307 N
Acaba han­gi­miz son kez bir uğur bö­ce­ği gördü; anım­sa­yan var mı?
Bu­gü­nün ço­cuk­la­rı­nın el­le­ri, bi­zim­ki­ler gibi top­ra­ğa de­ği­yor mu, onu da bil­mi­yo­ruz.
Bi­yo­çe­şit­li­lik yal­nız­ca kap­lan ya da pan­da­nın kaybı de­ğil­dir. Bi­yo­çe­şit­li­lik kaybı; arı­nın yok­lu­ğun­da do­ma­te­sin ye­ti­şe­me­ye­ce­ği, kuşun ol­ma­dı­ğı yerde or­ma­nın su­sa­ca­ğı bir ka­ra­ba­san gibi bir öy­kü­dür ve biz bu öy­kü­nün son say­fa­sı­na doğru hızla sü­rük­le­ni­yo­ruz.

Kuş­ku­suz ön­lem­ler üze­ri­ne de tar­tı­şı­yo­ruz; ör­ne­ğin sür­dü­rü­le­bi­lir kal­kın­ma, ör­ne­ğin geri dö­nü­şüm ku­tu­su, atık­la­rın ye­ni­den de­ğer­len­di­ril­me­si vs... El­bet­te atık­la­rın ye­ni­den de­ğer­len­di­ril­me­si, geri dö­nü­şüm ku­tu­su önem­li... El­bet­te ener­ji ta­sar­ruf­lu ampul kul­lan­mak güzel. Ama beton be­le­di­ye­ci­li­ği ile kır­sal alan­lar, kent­sel alan­la­ra dö­nüş­tü­rül­me­si; ne denli doğru? Ge­liş­miş Ba­tı­lı ül­ke­ler­de; beton be­le­di­ye­ci­li­ğin ye­ri­ne per­ma­kül­tür viz­yo­nu yay­gın­la­şı­yor­ken, bizde konu ne­re­dey­se tar­tış­ma­ya bile açıl­mı­yor.
“Sür­dü­rü­le­bi­lir kal­kın­ma” kav­ra­mı ku­la­ğa ne kadar ide­alist ge­li­yor­sa da, değer yar­gı­la­rın­da ve uy­gu­la­ma­lar­da kök­ten bir dö­nü­şüm ol­ma­dık­ça her şey sözde ka­lı­yor. Çünkü sorun şudur ki do­ğa­yı ko­ru­mak­tan da öte, önem­li olan do­ğay­la bir­lik­te ya­şa­mak; ne yazık ki biz bunu henüz hiç be­ce­re­mi­yo­ruz.

586057407 1941203506741248 6780798555367651447 N

Bi­lin­me­li­dir ki;
Çevre so­run­la­rı yerel değil, ev­ren­sel; ama çağ­rı­sı ki­şi­sel­dir.
Bize düşen, “Ne fark eder ki?” ya da "Aman sen de" söz­le­ri­ni çöpe at­mak­tır.
Bir ço­cu­ğa ağaç göl­ge­si bı­rak­mak için
Bir sabah ara­ba­yı bı­ra­kıp yü­rü­mek için
Bir se­çim­de çev­re­yi ön­ce­le­yen adaya oy ver­mek için
Bir avuç top­ra­ğa umut ekmek için henüz çok geç değil.

Hoca Nas­red­din'in de­di­ği gibi bin­di­ği­miz dalı kes­mek­ten sa­kın­ma­lı­yız. Za­ra­rın ne­re­sin­den dö­nü­lür­se kar­dır il­ke­siy­le; do­ğa­ya ve do­ğa­da var olan tüm can­lı­la­ra say­gı­lı, özen­li ve so­rum­lu­luk du­ya­rak, bu dün­ya­yı on­lar­la pay­laş­tı­ğı­mı­zı unut­ma­dan ya­şa­ma­lı­yız. HABER : MAVİ DİDİM GAZETESİ