Öncelikle; Didimli Belediyemiz çalışanı Nilüfer Altıner’e Allahtan rahmetler diliyor, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Bu yazımın, yaşadığımız bu acı olayla ilgisinin olmadığını, genel anlamda bir yazı olduğunu da öncelikle belirtmek istiyorum…
Yerel, Ulusal ve sosyal medyada Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay’ın çalışanlarına mobbing uyguladığı yönünde çeşitli haberler var…
Anlam olarak insanlığın tarihinde hep var olan ama kavramlaşması ve çok öne çıkar hale gelmesi de 40 yıl önceye dayanan Mobbing kavramı; günlük yaşamımızda da sık sık kullanır hale geldi…
Uygulayanına tacizci, tacize maruz kalanına da mağdur denilen MOBBİNG nedir o halde:
Çağımızda insanların korkuları da süreç içinde değişimlere uğramıştır. Bu korkular, ya işimi kaybedersem korkusu, işyerinde mobbinge uğrarsam korkusu ve en basitinden telefonumu evde unutursam korkusu gibi yeni korkular da insanlığın yaşamında yer eder hale gelmiştir…
Psikolojik şiddet anlamına gelen mobbing genellikle işyerlerinde işveren- amir- konumunda olanlarla çalışanlar arasında gerçekleşiyorsa da;… Mobbing’e sadece işyerlerinde değil, topluluk halinde çalışılan okullarda, derneklerde, sivil toplum kuruluşlarında vb her yerde mobbinge maruz kalmak mümkündür. Mobbing genel olarak; çalışan bireyi pasifleştirmek, yıpratmak ve yıldırmak gibi amaçlar için huzursuz etme, aşağılama, dışlama, önemsememe gibi bilerek ve belirli bir şekilde yapılan baskıcı yönetim ve psikolojik şiddet olarak tanımlanabilir.
İş yerinde psikolojik teröre, zorbalığa, duygusal tacize, psikolojik suiistimale uğramak, işini kaybetmeme uğruna tüm bunlara tahammül etmeye çalışan bireyin süreç içinde psikoloji bozularak ruhsal yapısının bozulması; onu intihara kadar sürükleyebilmektedir.
Mobbing; İşyerinde işçilerin birbirlerine veya işverenlerin işçilerine uyguladığı yıldırma politikaları veya psikolojik tacizler olarak da ifade edilebilir.
Tacizci tarafından yapılan bu tür saldırılar, mağdur duruma düşürülen kişinin, itibarını, yaşam kalitesini, mesleki durumunu, sağlığını derinden etkileyerek; bireyin ruhsal durumunu derinden etkileyebilir.
İşyerlerinde de işten çıkarma ve sürgün tehdidi, aşırı iş yükleme, din ve siyasi görüşlerinden dolayı dışlamak, taklit etmek, dalga geçmek, verilen işleri geri almak, anlamsız işler vermek gibi mobbing uygulamaları yapılarak psikolojik şiddetler uygulanabilmektedir…
Kişilerin kendilerine Mobbing uygulandığını anlayabilmesi 4-6 aylık süreçte hareketlerin sistematik olduğu tespitini yapması; mobbing eden davranışları da not etmesi gerekebilir.
Bir psikolojik taciz olan Mobbinge uğrayan kişiler; eylemlere göre farklı yasal işlemleri başlatabilirler.
Ceza davası, tazminat davası, iş akdini haklı nedenle fesih davası yoluna gidebilir.
CİMER’e, Alo 170’e Kamu Denetçiler Kurumuna, İnsan Hakları Kurumuna, Dilekçeyle yargıya müracaatını yapabilir…
Mobbingin varlığı için kişilik haklarının ağır bir şekilde ihlaline gerek yoktur. Kişilik haklarına yönelik haksızlık yeterlidir. Ayrıca mobbing iddialarında şüpheden uzak kesin deliller aranmadığını da belirtelim…
Ayrıca MOBBİNG’İN bir bezdirmeye –yıldırmaya – yönelik psikolojik taciz –eziyet suçu olduğunu da belirtelim. Yasalarımız bu konuda şöyle der.
Eziyet suçu (TCK m. 96): Mobbing, sistematik olarak uygulanan ve mağdurun ruh sağlığını bozacak nitelikteyse, eziyet suçunu oluşturur. Eziyet suçunun cezası iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır.
Belediye çalışanlarımızın mutlu bir şekilde verimli bir hizmet sunmaları hepimizin dileğidir… Amir - yönetici konumunda olanlar da sorun artırıcı değil de kolaylaştırıcı sorun çözücü olmalıdırlar. Böyle oldukları zaman işlerinin daha kolay yürüyeceğini de bilmeliler.
Mobbing bir insanlık suçudur ve yasalarımız da mobbing uygulayanları cezalandırmaktadır…
Didim Belediyemizdeki mobbing söylentilerine gelince; ben de çoğunu duydum. Çalışan arkadaşlarımdan da duydum. Belediyeye uğradığım zaman Belediye çalışanlarının tedirginliğini gözlemledim. Çağımızın en büyük korkusu olan “ya işimi kaybedersem korkusunu” belediyemiz dahil çoğu kurumlarda çalışanlar yaşamaktadırlar ve bu yöndeki Mobbing baskılar yüzünden psikolojileri bozularak daha verimsiz hale gelmektedirler. Bu da onları mutsuz ederek bunalıma sürükleyebilmektedir… Çalışanın kendisine değer verildiğini, işe yaradığını bilmesi kadar yüce bir duygu yoktur. Çalışanını Azarlamak, laf dokundurmak, iş yerini keyfi olarak değiştirmek, çalışanını dinlememek, söz hakkı vermemek bir nevi mobbingdir ve hiç de insani değildir…
Çalışanların, işi ve mesleği olduğu için yıllardır severek ve başarıyla yaptığı işten el çektirilerek hiç alışık olmadığı işe verilmesi de bir çeşit mobing uygulamasıdır…Çalışanlar sizlerin kulu kölesi değildir. Alın teriyle paralarını kazananlardır…
Bu konuda Belediye yönetimlerinin kriz yaratıcı değil de kucaklayıcı ve kriz çözücü olmalıdır… Özellikle Seçimle işe gelen belediye yönetimleri yöneticisi olduğu yereldeki hemşerilerinin ve çalışanlarının mutlu olmaları için çalışmaları da asli ve çağdaş görevlerinden olmalıdır…
Belediye Başkanımız Hatice Gençay’ın, özellikle mobbing konusunda yazılanları söylenenleri dikkate alarak ; Didim halkına bir açıklama yapmasını umuyoruz…