XSENTİUS

     Antik Çağın, dokümanlarını incelerken üç bin yıl önce yazılmış bir tabletten alınan bir yazı dikkatimi çekti. Bu yazıyı okuyunca hayran olmamak elde değil, tablette ilgili bilgilere ulaşınca da hayranlığım bir kat daha arttı. Tabletle ilgili bilgiler aynen şöyleydi: Üç bin yıl öncesinden, bir Anadolu tapınağından günümüze kalan bir yazıt. Yazıttaki “Xsentius” adının bir filozofa mı, yoksa Fethiye–Kaş karayolu kenarındaki antik Likya kenti Ksantos’a mı ait olduğu, öğrenilememiş henüz. Diye bahsetmektedir. Tabletteki yazıtları aşağıda yayınladım. Bunlar insanlığa yönelik mesaj yüklü yazıtlar; işin garibi günümüzde de geçerliliğini hala korumaktadır. 

Gürültü patırtının ortasında sükûnetle dolaş; sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma.

Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık, unutmak olsun. Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma.

İçten ol; telaşsız, kısa ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Karşındakiler aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları. Çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır.

Yalnız planlarının değil, başkalarının da tadını çıkarmaya çalış.

İşinle, ne kadar küçük olursa olsun ilgilen; hayattaki dayanağın odur. Seveceğin bir işi seçersen hayatında bir an bile yorulmuş olmazsın. İşini öyle sev ki, başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın.

Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi yapma.

Çevrene önerilerde bulun ama hükmetme.

İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutma ki insanlığın yüzyıllardır öğrendikleri, sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir.

Aşka burun kıvırma sakın; o çölün ortasında yemyeşil bir bahçedir. O bahçeye layık bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma.

Kaybetmeyi, ahlaksız bir kazanç edinmeye tercih et. İlkinin acısı biran, ötekinin vicdan azabı ise, ömür boyu sürer. Bazı idealler, o kadar değerlidir ki o yolda mağlup olman bile zafer sayılır.  

  Bu dünyada bırakacağın en büyük miras, dürüstlüktür.

Yılların akıp gitmesine öfkelenme; gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe.

Yapamayacağın şeylerin, yapabileceklerini engellemesine izin verme…

Evreni yargılamak olanaksız. Onun için gerekli kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol.

Doğduğun zamanı hatırla, sen ağlarken herkes sevinçle gülüyordu. Öyle bir ömür geçir ki, herkes ağlasın öldüğünde. Sen mutlulukla gülümse.

Sabırlı, şefkatli, bağışlayıcı ol. Eninde sonunda bütün servetin yine sensin. Görmeye çalış ki, bütün pisliğine ve kalleşliğine karşın bu dünya yine de insanoğlunun biricik, güzel mekânıdır.