Kentler sokaklarıyla, sokak etkinlikleriyle öne çıkarlar.
Bremen Mızıkacıları masalını bilirsiniz…
İlkokul yıllarınızda çoğunuz resimli bu masal kitabını mutlaka okumuşunuzdur.
Evlerinden yurtlarından kovulan eşek, köpek, kedi ve horozun müzik yapmak için Bremen’e doğru yola çıkışlarını anlatan bu masal, yüreğimizin bir yerinde hep durur…
Mızıkacıların bu kentinde beş yılım geçti…
Bu masal, bu kente müzikle birlikte hoşgörüyü ve sevgiyi de getirmiş gibidir…
Bir köşede İspanyol gitarıyla, az ilerisinde bir Türk bağlamasıyla, bir başka yerde bir Rus Balalaykasıyla kendinden geçmiş şekilde coşuyorlar, coşturuyorlar…
Bir Alman oturmuş sokağa, yanında köpeği, önüne bir mendil açmış, kemanıyla kendinden geçiyor… Sokaktan gelen geçenler para atıyorlar mendile…
Hintliler “Sitar”ıyla, Azeriler “tar”ıyla, Yunan “Buzuki”siyle bir Karadenizli de Kemençesiyle uluslar arası bir konsere durmuş gibiler Bremen sokaklarında…
O da ne, bir sihirbaz bavulundan çıkardığı halkalarla dans ediyor Domsheide’ meydanında…
Köşede bir ressam yudumlarken şarabını bir başka resmediyor yaşamı… Bir karikatüriste poz veriyor yaşlı bir Alman…
Avrupa’nın tüm kentlerinin sokakları aşağı yukarı birbirine benzer… Sokaklar canlı bir tiyatro sahnesi gibidir… Köln’ün meşhur katedrali önünde bir sokak ressamı sokak taşlarına resmediyor düşlerini… Gelen geçen ilgiyle ona bakıyor…
Kentleri yavanlıktan kurtaran sokak sanatçılarıdır…
Paris sokaklarında, sonraları değer biçilemeyecek resimlerini bir şişe şaraba satan ünlü ressamımız Fikret Mualla’yı bir düşünün…
Didim sokaklarında, özellikle de, Altınkum’da sokak sanatçılarımızı hep görmek istiyoruz… Sokak sanatçıları bulundukları kente bir hava veren, farklılık kazandıran, önemli renklerdir… Kentleri yavanlıktan kurtarırlar…
Bu yazıyı niye yazdım… Hergün yüzlerce mesaj alırım. Mesajların çoğunluğu Didim’in sorunlarıyla ilgili… Bu durum beni mutlu ettiği kadar omzumu da bir yük ve sorumluluk yüklüyor…
Didim Belediyemizin zabıtaları Altınkum’da sokak müziği yapan bir grup müzisyenin müzik cihazlarına el koymuşlar. Haliyle müzisyen grupları bu duruma tepki göstermişler. Bu konuda yardım, destek ve tepkilerimizi ortaya koymak için destek istemişler…
Ben de bu yazımla onları destekliyorum…
Deniz Başkanımızın da, seyyar satıcılarla, sokak sanatçılarını aynı kategoriye koymayacağını biliyorum…
Deniz Başkan’ın Sokak sanatçılarına yasak koymayacağı gibi, sokak sanatçılarını teşvik edeceğini de düşünüyorum… Çağdaş kent yönetimi ve turizm anlayışı bunu gerektirir…
Ayrıca Didim’in mitolojik yapısına uygun olacağını düşündüğüm için Didim’de Apollon’un LİR’i eşliğinde Sokak sanatçıları festivali düzenlenmesini de teklif ediyorum…
Sanatın en doğal ve özgürce sergilendiği yerler sokaklardır… Sokaklar sanatçılarla güzel ve özgürdür…
Didim de, sokak sanatçıları işlevsel olarak Belediyemizce daha sistemli hale getirilmeli ve de desteklenmelidir…
Sokaklar, sokak sanatçılarıyla anlam ve değer kazanırlar...