Anayasa’nın 127. maddesine göre ülkemizde yapılan yerel seçimler; belediye başkanı, belediye meclisi üyelerinin seçimi, il genel meclisi üyelerinin seçimi, köy ve mahalle muhtarları ile ihtiyar heyeti üyelerinin seçimi olarak uygulanmaktadır.
Halkın Yönetime Katılma İsteği
Mevzuatımız gereğince ülkemizde yerel yönetimlere halkın katılımı oy vermekle sınırlı kalmaktadır. Bu durum halkın temsili açısından yeterli olmayıp alınacak kararları temsilcilerinalması ve beş yıl boyunca onların değiştirilememesi temsil yönünden bir eksiklik olarak ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden, halkın mutluluğu için yerel yönetimlerin halkın taleplerine ve ihtiyaçlarına duyarlı olmasını gerekli kılmaktadır. Halkımız, demokrasimizin ona vermediği kararlara katılım imkanını “halka duyarlı yönetimlerde ve adaylarda” aramaktadır.
Başarılı Muhalefet Belediyeleri İktidar Partisi Belediyelerinin Güçlü Alternatifi
Ülkemizde, siyasal iktidarla uyumlu belediye başkanlarının seçilmesi değişik seçimlerde ortayaçıkmış bir durum iken 2019 seçimlerinde özellikle büyük şehirlerde bunun aksi durum ortaya çıkmıştır. Belediye başkanlarının bizzat kendileri önemli figür olarak öne çıkmıştır. Bu seçimlerde de aynı bakış açısının devam edeceği düşünülebilir. Çünkü, bu seçime iktidar başarısız bir ekonomive yılların verdiği yıpranmışlık içinde girmektedir. Aynı zamanda muhalefet belediyelerinin başarılı
yönetim ortaya koymaları diğer bir faktördür.
Değişim İsteği
Halkın değişim isteği ya da duygusu da seçimlerde önemli faktördür. Muhalefet belediyelerinin yeniolması değişim isteğini uyandırmayacağı gibi, birden fazla dönemdir sahibi oldukları belediyelerde de aday değişimi ile buna cevap verecekleri anlaşılmaktadır. Aynı durum iktidar partisinde daha
zayıf bir şekilde görülebilir.
Yerel Seçimlerle Genel Seçimlere Göre Oy Davranışı Farklı Olabilmektedir
Yerel seçimler, yine de ülkenin genel sorunlarının gölgesinde kalır. Yerel seçimlerde seçmenler milletvekili seçimlerindeki ulusal parti tercihlerine genel olarak benzer oy kullanmaktadırlar. Bu benzerlik yüzde 75 oranında olabilmektedir. Aradaki, yüzde 20-25’lik fark başkan adayının imajı ve etkisi ile ortaya çıkan oy değişikliğidir. Bu fark, oyu en yakın partiden +1 oy fazla almayı gerektiren yerel seçimi kazanma şartı yönünden çok önemli olmaktadır.
İşin Anahtarı “Kazanacak Aday’da”
Adayın öne çıkmasının yanında ülkenin temel sorunları, iktidarın yaşattığı olumsuzluklar halkın oyuna etki eder. Bu durumda muhalefet güçlü aday çıkarırsa mevcut iktidarın başarısızlığındanfazlası ile yararlanabilir. Aynı zamanda muhalefeti konsolide eden çok sayıda etken bulunmakta; laiklik karşıtı uygulamalar, yolsuzluk iddiaları, yargıda çekişme ve bunun yanında kararlarda siyasallaşma iddiaları, toplumda sebepsiz zenginleşenler, işsizlik, maaş ve ücretlerin yetmemesi, enflasyon, fakirleşme, ulusal güvenlik sorunları... bunların artık kronik hale gelmesinin sonucu olarak halktaki bıktırıcı etkisi kitleleri değişim isteğinde konsolide eder niteliktedir. Bu durum, muhalif seçmeni “kazanacak adayda” kolayca birleştirecek temel faktördür.
Meclis Üyesi Adayları Daha Görünür Olmalı
Ayrıca, seçmeni yüzyüze yapılan çalışmalar daha fazla etkiler. Yerel seçimlerde seçmen genel seçime göre adaydan daha fazla etkilenir. Belediye meclisi ve il genel meclisi seçimlerinde adaylar değil siyasi partiler ön plandadır. Seçmen adayları pek tanımaz. Bu durum önemlidir, çünkü İstanbul ve Ankara’daki meclis çoğunluğunun başkanla aynı partiden olmaması sonucunu doğurmuştur. Bu durumda belediye başkan adayının yanısıra “belediye meclisi” üyelerinin de öne
çıkması, halkı etkilemesi, toplamda başkana verilen oy miktarına hatta fazlasına talip olması gereklidir. Kötü giden ekonominin ve yayılan fakirliğin olduğu bir ortamda muhalefetin başkan adaylarının ve meclis üyesi adaylarının halka daha kolay ulaşıp yüzyüze başarılı seçim çalışmaları yapmaları mümkündür.
Seçmenin Eğitim Düzeyi Etkili Bir Faktör
Seçmenin eğitim düzeyi arttıkça adayın ve projelerinin etkisi artmaktadır. Eğitim düzeyi düşük seçmen için ise partinin etkisi daha fazla görülmektedir. Bu durumda, belediye seçimlerinde eğitim seviyesi düşük seçmenin etkilenmesi önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu kesimlerde propagandadan ziyade sosyal yardım vb. gibi etkilenimlerin, adayla hemşehrilik gibi kavramların öne çıktığı söylenebilir. Ayrıca yoksulluk ve işsizlikle ilgili çözümler sunabilmek gerekir (ki bunlar belediyeler için çözümü kolay şeyler değildir). İşte bu kesimlerde yoksulluk ve işsizlik gibi büyük sorunların çözümünde iktidar partisi adaylarının vaatleri daha etkili olabilmektedir. Ancak, bu seçim arifesinde ekonomik şartların kötülüğü nedeniyle iktidar partisi adayları o derece rahat ve inandırıcı olamayabilirler.
Oy Geçişkenliği
Yukarıda yapılan genel değerlendirmelerin yanında bu yerel seçimde bazı özel durumlar söz konusudur. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 48 oyun muhalif bir adayda birleşebilmesi önemli bir veri olmakla beraber ülkemizde genel seçimlerde sağdan sola, soldan sağa oy geçişkenliği zayıftır. Buna karşın belediye seçimlerinde aday öne çıkmakta olup İyi Parti seçmeninde Ak Parti karşıtlığı yüksek düzeydedir. MHP ve Ak Parti arasında ise oy geçişkenliği yüksek düzeyde olabilmektedir. İyi Parti’nin son seçimlerde beklenen oylarının azalmasının nedenini kendi yönetim ve liderinden kaynaklanan sorunlar yerine CHP ile yakın durmasına bağlayarak ittifak yapmaması oyları, yani seçim sonuçlarını ne ölçüde etkileyeceğine dair önemli bir soruyu gündeme getirmiştir.
İyi Parti Seçmeninin Tercihinin Yerelde Birleşme Yönünde Olması Beklenen Durumdur
Ekonomik sorunlar ve iktidarın politikalarının karşısında halkı her geçen gün daha fazla konsolide ettiği ortamda, İyi Parti yönetiminin sosyal politika üretme, partiyi bir arada tutmadaki ve seçim başarısızlığı da göz önüne alındığında oldukça eğitimli olan İyi Parti seçmeninin yüksek oranda “başarılı” CHP’li adayları destekleyeceği düşünülebilir. 2018’de ittifak teklifini yapan İyi Parti olduğu halde şimdiki ittifak karşıtlığının İyi Parti’ye imaj yönünden de zarar verdiğini düşünen İyi Parti yöneticilerine karşın İyi Parti seçmeni ittifak yapmamanın Ak Parti’ye yarayacağının bilinciyle hareket edebilir. CHP, lider değişikliği ile kazandığı dinamizmini yerele yansıtabilir haldedir, İyi Parti seçmenini de CHP’deki bu değişiklik etkilemiş durumdadır. CHP’li büyükşehir belediye başkanları başarılı çizgiye sahipler ve İyi Parti’li seçmenlere karşı sıcak tavırları bulunmaktadır. Bunlar düşünüldüğünde özellikle kazanacak muhalefet adayı üzerinde “yerelde birleşme” politikası zihinlerde kolay uygulanabilir olarak görülmektedir. Sonuç olarak, muhalefet seçmeni seçimlere yüksek yüzdeyle katılım sağlarsa yerel seçimlerde
2019’daki dağılımdan çok farklı sonuçlar ortaya çıkmayabilir, hatta bazı illerde muhalefet yeni başarılara imza atılabilir.