Bir milletin kaderi, bazen bir gecede yeniden yazılır. 15 Temmuz 2016 gecesi, Türk milleti sadece bir darbeyi değil, bin yıllık varlığını hedef alan bir ihanet zincirini de boğdu. O gece gökyüzü karanlıktı ama sokaklar imanla, yürekle ve tarihin içinden süzülüp gelen bir kahramanlık ruhuyla aydınlandı.
Türk milleti, binlerce yıldır nice saldırıya, işgale, ihanete ve bozguna karşı dimdik durmuş bir millettir. Metehan’ın disiplininden, Alparslan’ın cesaretinden, Osman Gazi’nin dirayetinden, Mustafa Kemal’in istiklal aşkından süzülüp gelen bu ruh, 15 Temmuz gecesi bir kez daha tezahür etti.
Tankların önüne yatan o bedenler, sadece birer insan değildi; Malazgirt’te at süren alp erenlerdi, Çanakkale’de siper kazıp şehit düşen Mehmetlerdi, Sakarya’da can veren delikanlılardı. Ve o gece bir kez daha dünyaya gösterildi: Türk milleti esareti kabul etmez, teslim olmaz!
FETÖ denen sinsi yapı, sadece devletin değil, milletin de damarlarına sızmış bir zehirdi. Ama Türk milleti, o zehri kendi iradesiyle söküp attı. Ellerinde bayrak, dillerinde tekbir, kalplerinde vatan aşkıyla meydanlara çıkan milyonlar, o gece demokrasiye, devlete ve cumhuriyete sahip çıktı.
Biz tarih boyunca nice ihaneti atlattık. Ama her ihanetin ardından bir uyanış, bir diriliş doğdu. 15 Temmuz da böyle bir milattı. Milletin iradesi karşısında tankların, tüfeklerin, uçakların hükmü yoktu. Çünkü karşılarında bir ordu değil, bir millet vardı. Ve bu millet, Türk milletiydi!
Bugün 15 Temmuz’u sadece bir yıl dönümü olarak değil, bir şuur gecesi olarak hatırlamalıyız. Gençlerimize anlatmalıyız ki, özgürlük ve bağımsızlık bedel ister. Ve bu bedeli, geçmişte nasıl ödediysek, gerektiğinde yine ödemeye hazırız.
Unutulmasın ki; bu topraklar, gökten zembille inmedi. Her karışı şehit kanıyla sulandı. Ve her karışına sahip çıkmak, sadece bir görev değil, aynı zamanda bir onurdur.
Selam olsun 15 Temmuz gecesi şehit düşen kahramanlara...
Selam olsun ihanet karşısında tek yürek olan bu büyük millete!
Ve selam olsun, tarih yazmaya devam eden asil Türk evlatlarına...
Bu satırlar, Didim’in mavi ufkundan seslenen bir kalemle; Mavi Didim'in yüreğinden, milletin vicdanına armağandır.
Unutmayalım ki biz, hem geçmişin mirasçıları hem geleceğin teminatıyız