Ankara'dan bir gemi gönderiyorum bu sabah keşfedilmesi gereken limanlara ve denize atılan atıkların birleştiği limanlara. 

Hüzünlü limanlara..!

Hayatımıza giren güncelliğini koruyan bizi bizleştiren limanlar 

Ütopyaların, popilist varyanslarımızın olduğu denizlerimiz kıyılarımız.!

Teknelerlerce içimizin şarabını döktüğümüz ve bizi bizden alıp giden hayallerimizi süsleyen limanlara gidiyorum..!

Denize gidiyorum 

Orada hüznün ve ruh fotoğraflarının çekildiği deniz üstü mavi gökyüzünü, olunca erincimle izlemiş olacağım.

Orada varoluşumun bana yüklediği sorumluluktan ötürü, en mavi Deniz'in dalgasız duruşunu izlemiş olacağım. 

Orada, denizin üstüne kıyısına köşesine atılan ve deniz de yüzen karpuz kabuklarını teneke parçalarını izlemiş olacağım.

Orada bir yanına mavi bayrakların asıldığı, diğer yanlarına reklam flamalarının dalgalandığı kızgın kumun da sıgara ızmatetlerinin söndürüldüğü plajlarında uzanmış olacağım.

Denizde olacağım..

Orada düşündüğüm bir çok şey olacaktır; en önemlisi artık ruh tabiplerinin ofislerini kapatıp sokağa çıkmalarını düşüneceğim.

Orada emekçilerin, emeklilerin intibak haklarını düşüneceğim.

Orada her bir emeklinin birer ekonomist olduklarını düşüneceğim.

Orada insanları, hayvan haklarını ve keşfedilmemiş cevherleri, düşüneceğim.

Orada dostlarımı arkadaşlarımı akrabalarımı düşünmüş olacağım.

Saygılarımla