Denizi, kumu ve tüm doğasıyla büyülüyor insanı Davutlar.. Davutlar’a gitmeyen pek yoktur, ancak bu Manastır ve Kanyonu’u bilmeyen epey insan duydum. Eminim şuan bu yazımı okuyan sizlerden de ilk kez duyacaklar olacaktır. 
 
Dilek Yarımadası Milli Parkı sınırlarındaki orman alanı içinde yer alan Kurşunlu Manastırı Bizans’tan kalma olup gerçekten görülmeye değer bir manzaraya sahiptir. 8. yüzyılda yoğun bir Hristiyan göçü sonunda ortaya çıkan merkezlerden birinin de bugünkü Davutlar yerleşim alanı olduğunu biliyor muydunuz? Baskıdan kaçan din adamları bu bölgelerde gizlenebilecekleri ve kendi dinlerine göre yaşayabilecekleri kiliseler ve manastırlar inşa etmişler; bu yörelerde olan kilise ve manastırlar ise ormanların içlerinde ya da dağlık yerlerde yapılmıştır. Rumların Panagia Kursunniatissa adını verdikleri manastır Meryem Ana’ya adanmıştır. Kurşunlu ismi ise tahminlere göre yapıların üstünü örten kurşundan dolayıdır. Bizans yapısı manastırın 19. Yüzyıla kadar kullanıldığı sanılmaktadır.Manastır’da yemekhane, kiler, mutfak keşiş odaları,  revir, şapel (küçük kilise ), nekropol  (mezarlık) , manastır suları ve savunma duvarları büyük tahribata rağmen hala eşsiz güzelliğini korumaktadır. Ayrıca; Davutlar Mahallesi’ne 3,5 km mesafedeki kanyon bir rivayete göre Hz. Meryem’e adanmış suyun çıktığı yer olarak bilinmekte imiş. Arka arkaya sıralanan şelalelerden oluşan kanyonda çeşitli bitki ve ağaç türlerinin eşliğinde yürüyüş yapabilirsiniz. Kanyon gezinizin ardından yaklaşık 2 km yürüdükten sonra Kurşunlu Manastırı’na ulaşabilirsiniz. Manastır içerisinde bulunan şapel, revir gibi yapıları gezebilir, bölgenin millî park sınırında bulunmasından dolayı çeşitli bitki topluluklarını ve yaban hayvanlarını görebilir, eşsiz doğa manzarasını izleyebilirsiniz. Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle, sevgiler..