Kimsesizleri kimsesi, Varlığımızın teminatı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyeti 100 yaşında.

“29 ekim 2023 tarihinde yüzüncü yılını kutladığımız Cumhuriyet bayramı kutlamalarını yeteri kadar yapabildik mi.?” sorusunun cevabı kocaman bir “hayır” olacaktır.

Böylesi önemli anlarda milli duyguların en üst noktaya çıkartılması adına programlar düzenlenmesi gerekirken bilinen yada bilinmeyen politikalar yüzünden sevincimizi tam olarak yaşayamadık.

Böylesi bir süreçte süper lig şampiyonu Galatasaray ile Türkiye kupası şampiyonu Fenerbahçe’nin ismi “Süper kupa” olan bir organizasyonda karşı karşıya gelme durumu oldu.

Cumhuriyetin yüzüncü yılında yapılacak olan böyle bir organizasyonun öncelikle Atatürk’ün 19 mayıs 1919 tarihinde çıktığı Samsun’da yapılması Samsun olamıyorsa sembolik anlam ihtiva eden şehirlerin birisinde yapılması bekleniyordu.

Ancak nasıl olduysa Futbol federasyonu Süper kupa finalinin 29 Aralık 2023 Cuma günü saat 20.45’te Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yapılacağı duyuruldu.

O andan itibaren taraflı tarafsız tüm sporseverler hep bir ağızdan “Türkiye’de şehir mi kalmadı siz böylesi önemli bir organizasyonu sırf bir miktar para almak adına gidip Arabistan’da yapacaksınız” şeklinde tepki verilmeye başlandı.

Zaman içerisinde “Süper kupa finali Arabistan’da oynanmasın” şeklindeki tepki ülkenin her tarafından her gün biraz daha yüksek bir ifade ile seslendirilmeye başlandı.

“Oynanırdı, oynanmazdı” derken gün geldi her iki spor kulübünün de maçı oynamak üzere Arabistan’a gittikleri ve maç saatini bekledikleri gerçeği netleşince sabah saatlerinden itibaren karşılaşmayı kimin kazanacağı ve takımların sahaya hangi futbolcular ile çıkacakları konusu tartışılmaya başlandı.

Karşılaşmaya saatler kala Fenerbahçeli futbolcuların sahaya “Yurtta sulh cihanda sulh” Galatarasaylı futbolcularında “Ne mutlu Türküm diyene” pankartı ve üzerinde Atatürk fotoğrafları olan formalar ile antrenman yapmak istedikleri ve maça başlarken istiklal marşımızın söylenmesinden sonra çıkmak istedikleri ancak Suudi yetkililerin bu taleplere karşı çıktıkları haberleri gelince işin rengi bir anda değişmiş oldu.

Sonrası zaten malum, Suudi yetkililerin bu çapsız ve gereksiz ısrarları karşısında her iki kulüpte maça çıkmayacaklarını bildirdikten sonra Türkiye’ye dönmek üzere hava alanına doğru yola çıktılar.

İşin doğrusu biz ilk anlarda Süper kupa finalinin Arabistan’da yapılmasına şiddetli bir şekilde karşı çıkıyorduk, Ancak Bakara suresi 216. ayet "Olur ki, hoşunuza gitmeyen bir şeyde sizin için hayır, yine olur ki hoşunuza giden bir şeyde de sizin için şer vardır." İfadesinde kendimizi bulduk.

Suudi Arabistan’da oynatılmak istenen ancak son derece şuurlu bir seyirci kitlesine ve yöneticilere sahip Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinin “ATATÜRK bizim kırmızı çizgimizdir” diyerek aldıkları sahaya çıkmama kararı bir anda artık kaybolmaya yüz tutmuş “Milli Şuurun” yeniden hayatımıza girmesine vesile oldu.

Söz konusu bu durum her şeyin para demek olmadığını, bıçağın artık kemiğe dayandığı anda hiç hesap edilemeyecek neticelerin ortaya çıktığını bir kez daha ortaya koymuş oldu.

Başta Fenerbahçe ve Galatasaray camiaları olmak üzere kamuoyunda baskı yaratan tüm sporseverlere gönülden teşekkür ediyoruz.

Ne mutlu Türküm diyene..