Son birkaç yıldır görmediğimiz kar yağışını meteoroloji genel müdürlüğünün verdiği uyarı haberlerine göre bugünlerde iliklerimize kadar hissedeceğiz, Biz bu yazıya başladığımız an meteoroloji genel müdürlüğü “Yoğun kar yağışı aralıksız olarak 3 gün daha devam edecek, halkımız zorunlu haller dışında dışarıya çıkmasınlar” şeklinde uyarı üzerine uyarı yapıyor.
Günlerden Pazar, bizi de böylesi bir tatil gününde dışarıya çıkmaya mecbur eden bir şey yok, Cumartesi gecesi başlayan ve aralıklı olarak yağan kar eşliğinde daha keyifli bir kar yağışı ile mutlu olabilirdik ancak cumartesi günü saat 16.00’da Fenerbahçe 4-5 farklı bir şekilde kazanacağı karşılaşmada Sivasspor ile 1-1 berabere kalınca keyfimiz, neşemiz geçti gitti.
Pazar sabahı saat 10.00 gibi uyanıp camdan dışarıya baktık ki gerçekten lapa lapa kar yağıyor, bir müddet kar yağışına baktıktan sonra elimizi yüzümüzü yıkayıp “Sosyal medyada ne var ne yok.?” diye göz gezdirince farkında vardık ki” kar yağışının” fotoğraflarını yada videolarını bizden başka paylaşmayan hiçbir Allah kulu kalmamış.
Bizde adet yerini bulsun diye elimizde cep telefonu kafamızı camdan dışarıya çıkartıp kısa süreli bir video çekimi yaptıktan ve bu çekimi paylaştıktan sonra günün ilk icraatını yapmanın huzuru ile Pazar gününün geleneksel kahvaltısını beklemeye başladık.
Mutfağa doğru yönelip “Kahvaltı ne zaman.?” sorusunu yöneltir yöneltmez “-Zahmet edip 70 metre mesafedeki fırından ne zaman sıcak ekmek alırsanız o an itibarı ile kahvaltıya oturabiliriz, zaten çay demlenmiş” durumda cevabını almakta gecikmedik.
Kesinlikle hoşumuza gitmeyen bu cevabı alır almaz “-Meteoroloji genel müdürlüğü zorunlu bir durum yoksa evden dışarıya çıkmayın diyor bende ekmek almayı zorunlu bir durum olarak değerlendirmiyorum, o yüzden fırına gitmeyi demokratik bir hak olarak görüyor ve reddediyorum” dedik.
Ev halkı da anında “-Biz senin böyle bir cevap vereceğini bildiğimiz için artık tüm ihtiyaç maddelerini eve getiren firmaya siparişleri verdik, sen masaya otur, ekmek gelmek üzeredir” dedikleri an kapının zili çaldı, bir market görevlisi verilen ekmek ve diğer ihtiyaçları getirdi, biz kendisine “Bu kışta kıyamette zahmet edip ihtiyaçlarımızı giderdiniz çok teşekkür ederiz” dedik, görevli arkadaşımız da “-Beyefendi afiyet olsun” dedikten sonra gitti.
Kahvaltıyı bitirdik, sonrasında iki sıcak ve demli çay daha içtik bir taraftan da -“Acaba kar yağışı durur mu,.?”
-Durduktan sonra da bir arkadaşımız bizi arayıp “-Çay içelim mi.” diye sorar mı..?
diye biraz bekledik , kar yağışı belli anlarda durdu, sonra tekrar başladı ama kötü hava şartları dolayısı ile hiç kimse “-Gel çay içelim” davetinde bulunmadı.
Böylesi durumlarda geriye tek bir şey kalıyor, televizyonun karşısındaki koltuğu hiç kimseye kaptırmamak, bizde öyle olduk televizyon kumandası elimizde kanalları nerede ise dakika da bir değiştire değiştire o kanal senin bu kanal benim dolaştık durduk.
Saat 16.00 gibi farkına vardık ki Şehirlerin güvelik görevlileri ve mecburi nöbetleri olanlar hariç geride kalan kim varsa bir tamamı bizim gibi televizyonun önündeki koltuktan bir türlü kalkamadılar.
Eğer meteoroloji genel müdürlüğünün tahminlerinde sapma olmadığı takdirde kar yağışı Çarşamba gününe kadar aralıksız devam edecek, Yağışın hafta sonu yani cumartesi –Pazar günlerine denk gelmesi daha da önemlisi hepimizin “ 15 tatil” diye bildiği tatilin Cuma günü itibarı ile başlaması muhtemel sıkıntılarından en azından hafta sonu meydana gelmemesini sağladı.
Bugün mesai var, okullar tatil dolayısı ile milyonlarca öğrenciyi okullarına götürecek servis araçları yollarda olmayacak, bu durum bir miktar daha yöneticilerin işini kolaylaştıracak.
Ancak mesainin başlaması ile birlikte şehir merkezlerinde cumartesi –pazar günü görülmeyen yoğunluk yaşanmaya başlayacak, güvenlik görevlileri bir miktar daha zorlanacak.
Biz mesai saatlerinde de elimizden geldiği kadar evden ve iş yerinden dışarıya çıkmayacağız, kar yağışının yoğun olduğu her an televizyonun karşısındaki koltuğu ev halkından birisine kaptırmamanın mücadelesini vereceğiz.
Bu zor zamanlarda her zaman olduğu gibi hayatımıza daha kolay bir şekilde devam etmemiz için 7/24 koşturan güvenlik güçlerimize teşekkürü bir borç bileceğiz.
Daha da önemlisi her zaman olduğu gibi “-Allah’ım sen ülkemizi her türlü felaketlerden koru” diye dua edeceğiz.