Paylaştıran iktidar daha çok almak ve yandaşlarına daha çok vermek için, paylaşımı yeniden düzenler. Yeniden paylaşım, eskiden pay alan meslek gruplarının gelirlerinin azalmasına neden olur. Aynı süreçte yeni gözde grupların gelirleri artar(!) Paylaşım adil olmazsa ve fırsat eşitliğini gözetmezse sorunlar kaçınılmazdır. Genellikle sorun yaratanlar yavuz hırsızı oynamaya başladıklarında, muhaliflerini nelerle ve nasıl suçlayacakları hiç belli olmaz. Ancak en çok kullanılan yöntem, iftira ve karalamalarla kişiliklere saldırmak şeklinde görülür. İşte bunun adı itibarsızlaştırmaktır!

 Kişiye karşı itibarsızlaştırmada bireyin konumu ne olursa olsun; devlet olanaklarını kullanan kesimler karşısında başarı sansı yok gibidir. Birey devleti ile mücadele edemez ve bireye suçsuzluğunu kanıtlama gibi hukuk dışı bir görev yüklenemez! Uygun ortamlar yaratıldığında geçerli delillere gerek kalmadan; önce vurup sonra gerekçe üretmeye çalışılır(!)

Varlık ilişkileri, bireylerin yaşamla olan bağlarını gösterir. Bu bağlar koparılınca, son belirlemede bireyin yaşamına kastedilmiş olur(!) Varlık ilişkisi aynı zamanda bireyin söz hakkının teminatıdır. Bileğinin hakkıyla kazanmış olduğu makamın güvencesidir. Bu güvence bireyleri, yönetimde söz sahibi olmaya kadar götürür. Yaşama ilişkin oluşumlara katılım, özgür iradi tercih kullanan bireylerin en temel haklarından biridir. Aslında kamusal alanlar da varlık ilişkileri toplumsal yaşamın temel belirleyenlerindendir. Şeker fabrikaları, Sümer Bank, SEKA gibi fabrikalar, yaşam biçimlerini kurgulayan sosyal kurumlardı. Bu kurumlar millet okulu işlevi görmüştür. Ortaklığın ve sahipliğin sunduğu söz ve katılma hakkının belirleyeni ve kolaylaştıranı olmuştur.

Birilerinin öteki varlıklarla olan bağları koparılırken; birilerine de sonsuz olanaklar(bağlar) sunuluyor(!) Bu olgu, bölüşüm adaletsizliğinin resmidir. İşte bu resimleri görenler ve gördüklerini dillendirerek isyanlarına katanlar, itibarsızlaştırılacak olanlardır(!)Kayıplarımızın büyük bölümü onlardan oluşmaktadır. Denizler, Mahirler, Mumcular, Bedrettin Cömertler, Turan Dursunlar, Kaftancıoğlu, Muammer Aksoy, Abdi İpekçi, Bahriye Üçok ve Hırant Dink gibi yüzlercesi ve binlercesi… Ulusun önde gelen kayıplarıdır! Bir ulusun kayıpları, son belirlemede dünya insanlık ailesinin kaybıdır.

Artı değerler (katma değer) sonuçta tüm insanlığın ve doğanın yararına olan değerli birikimlerdir. Bu birikimler geleceği yapılandıran temellerdir. Kültür sonuçta hepimize ait olan bir değerdir. Bu yaşama biçiminden yararlandığımız gibi, ona katkılar sunmak gibi görevlerimizin olduğunu da anımsamalıyız

Saygınlığın temelinde inanırlık ve güvenilirlik vardır. Bunların yanı sıra, tüm insani nitelikleri sıralayabiliriz. Ancak anlatımı özetlersek; saygınlık (itibar), ahlaklı olmakla kazanılan güzel bir niteliktir. Güzelliğe ilişkin nitelikler; doğruluk, dürüstlük, adil olmak, hak yememek, zorbalık ve hukuksuzluk yapmamaktır. Yaşamın her alanında ve her koşulda tüm varlıkların temel haklarını gözetme yükümlülüğüdür.

İtibar, doğal akarların en güzide çiçekleridir; bu nedenle zorla elde edilemeyenlerdendir(!)

. Konunun önemi, soruna kimin nasıl yaklaştığı ile ilgili. İtibarı silah olarak kullananlara dikkat çekmek istemiştim. İtibarsızlaştırmak yönetenlerin ve egemenlerin özellikle muhaliflere karşı kullandıkları bir silahtır. Bunlardan biri, devlet olanaklarının farklı amaçlarla kullanılmasına kılıf hazırlamak içindir. Öteki ise, kesinlikle haklı olan muhalefet önderlerini değersiz gösterme çabasıdır.

Değerlere ters düşenlerin itibarı olmaz! Hırsızın, yalancının, soyguncunun, dolandırıcının itibarı olmaz. İtibar yaşamın tanık olduğu; olumlu, yararlı, gerekli hallere tanıkların vermiş olduğu olumlu yaşam değerlendirme puanıdır. Toplumda örnek olabilen kişiler itibarlı olanlardır.

İtibarın temelinde yaşama katkı var. Yaşama katkı hukukun üstünlüğüne saygıyı gerektirir. Temel hakların korunup kollanması, fırsat eşitliğinden yana olmak ve farklılıkların gerekliliğini aynı zamanda da birlikteliğini benimseyerek yaşama geçirmektir. İşte bu noktada partilerin, özellikle sendikaların ve STK’ların önemi görülmelidir.

                                                                                                                                                                                                                                      

İtibarın gereği, her koşulda adil paylaşımdan yana olmayı gerektirir. İtibarlı olmak adaletli ve eşitlikten yana olmaktır. İtibarlı olmak, farklı yaşamlara ve farklı inançlara saygılı olmaktır. İtibarlı olmak doğayı ve tüm varlıkları koruyarak varlıklarını sürdürmelerine katkı sunmaktır. Lafın özü şu: İtibarlı olmak yaşama saygı duymaktır! Hainin, pusucunun, yoksulun lokmasına el uzatanın, yetim hakkı yiyenin, yetkisini çıkarı için kullananın, hak- hukuk tanımayanın itibarı olmaz!...

Saygınlığın temelinde inanırlık ve güvenilirlik vardır. Bunların yanı sıra, tüm insani nitelikleri sıralayabiliriz. Ancak anlatımı özetlersek; saygınlık (itibar), ahlaklı olmakla kazanılan güzel bir niteliktir. Güzelliğe ilişkin nitelikler; doğruluk, dürüstlük, adil olmak, hak yememek, zorbalık ve hukuksuzluk yapmamaktır.

İtibar, doğal akarların en güzide çiçekleridir; bu nedenle zorla elde edilemeyenlerdendir(!) Hile hurda, yalan dolan ve hukuka aykırı yol ve yöntemlerle kişilere yöneltilen suçlamalar, suçlananların itibarını artırırken; çamur atanların itibarını yerle bir eder!