Kanımca düşün bilim en öz belirleme. Ancak düşünceyi önceleyen varlıkların olduğu göz ardı edilmemelidir. Sonuçları itibarıyla düşünce bir varlık çıktısıdır. Bu olgu dikkate alındığında yaşam bilimi denebilir.
Düşünce en önemli insan çıktısıdır. İnsanın kendisini aşması düşünce ile olanaklı hale gelir. Varlık temelli olay ve olguları algılama, anlama ve yorumlama sadece işin bir bölümü. Bunun önemli kısmı ise; bulgular eşliğinde yaşamın geleceğine pozitif katkılar sunabilmektir. Değiştirip dönüştürmek bu kapsamdadır. Düşünce bilgiyi, bilgi ise algıyı ve çözümleri üretir.
Düşünce kendi kendini aşmanın en kısa ve etkili yoludur. Düşünce geliştikçe değişir, değiştikçe dönüştürür. Kurgulamanın, üretmenin ve yaşam sürdürümünün manivelası düşüncedir. Hayaller geleceği şimdilere taşıyabilir.
Vikipedi:
“Felsefe veya düşünbilim; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır.[1][2] Felsefe ile uğraşan kişilere filozof denir.
Felsefe sorular bakımından evrensel, cevaplar bakımından ise öznel olan; kesinliği bulunmayan, bireysel ve toplumsal birçok işleve sahip, sistemli, tutarlı ve refleksif bir uğraşlar bütünüdür.
Tarihe bakıldığında felsefenin; fizik, psikoloji, dilbilim gibi günümüzde kendinden ayrı olarak ele alınan çoğu disiplini kapsadığı görülebilir. Örneğin, Newton'ın günümüzde fizik kitabı olarak sınıflandırılan 1687 tarihli eserinin ismi, Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri'dir; fakat 19. yüzyılda araştırma üniversitelerinin büyümesi ve uzmanlaşmanın artmasıyla birlikte, öncesinde geleneksel olarak felsefenin birer parçası olan tüm bu araştırma alanları, felsefeden koparak ayrı birer akademik disiplin haline gelmiştir.
Günümüzde akademik felsefesinin ana dalları arasında; varlığın ve gerçekliğin doğasını en temel seviyede inceleyen metafizik, bilginin ve inancın doğasını inceleyen epistemoloji, ahlakı inceleyen etik ve doğru akıl yürütmenin kurallarını inceleyen mantık bulunur. Felsefenin diğer başlıca alt dallarına; bilim felsefesi, din felsefesi, dil felsefesi, estetik, siyaset felsefesi ve zihin felsefesi örnek gösterilebilir.”
Felsefe, varlıkların varoluşunu, bilgiyi, gerçeği, olanları ve olabilirlikleri sorgulama ve anlama arayışıdır. Kavram üretmek önceliklerden biridir. Kavram yaşamın kısayoludur. İşin başı ise, soru sormaktır. Soru sorarak ve mantık kullanarak benzerlikleri ve farklılıkları kavrayarak yaşamı ve varlıkları keşfetmeyi amaçlar. Felsefe yaşamın her alanı ile ilgili sorunları temel alırken; ahlak, siyaset, bilim, din ve sanat gibi disiplinlerden yararlanır.
Algılama, düşünme analiz ve sentez yaparak çıkarsamada bulunmak ve bunları yaşam kolaylaştırıcısı olarak yaşama uyarlamak. Bunlar bilinçli olarak yapıldığında dünya insanlık ailesine pozitif katkılar sunar. Kültür bir yaşam bilgisi birikimidir ve insanlığın hizmetindedir. Kültür, bir toplumun inançlarını, değerlerini, normlarını, sanatını ve birikimini yansıtan bir sistemdir. Yaşam bilimi ise insan yaşamını, biyolojik, çevresel ve sosyal bağlamlarda anlamayı ve geliştirmeyi hedefler. Yaşamın anlaşılır ve anlamlı kılınması onun anlaşılması ile olanaklıdır. Bireysel ve toplumsal olarak daha sağlıklı ve dengeli yaşamların sürdürülmesine olanaklar sunar.
Kültürlü, insanın çevresini algılama ve düşünme kapasitesi artar. Olay ve olgular arasındaki ilişkileri neden ve sonuç bağlantılarıyla kavrar ve değerlendirir. Aynı zamanda, yaşama uyumun gereklerini bulabilir. Düşünme, yaşamı yaşanır kılmanın en etkili kısa yoludur. Yaşam bilgisi ve yaşama biçimi yani felsefe ve kültür birbirine yaklaştığında toplum ivme kazanmaya başlar. Bir çarpan etkisi de farklı kültürlerin kaynaşmasıdır. Yaşama ilişkin sorunların çözülmesi ile refah düzeyinin yükselmesi eş zamanlıdır. Farklılıkların küresel bileşkesi, insanlık ailesinin güçlü bir biçimde dayanışmasına olanaklar sunar.
Felsefe yaşamı anlamak ve anlamlandırmaktır. Gerçeğe giden yol tanımadıklarınla tanışacağın güzergahtır. Söylediklerini söyleyecek olanlarla söyleyenler o yoldan geçen veya geçecek olanlardır. Din ve felsefe ilişkisine değinmek gerekirse; din için felsefe, otoritenin belirlediği alanda ve otoritenin bakışı ile belirlenmiş olan görüşü tekrarlamaktır(!) Oysa yaşam bilimi olan felsefe için sorun algılama ve çözümler üretme olması gerekendir. Bu yeni ve farklı olan şeyleri işaret etmektedir. Yaşamın sürekli olarak değişmesi, değişimin dinamik olarak kavranması ile ilişkilidir. Sorun, ölü bir zaman kesitine hapsolmak değil; her şeyi her zaman güncellemekten geçmektedir. Bu ise soru sormayı ve yanıt üretmeyi zorunlu kılar. Çözümü çoğul kullanmamızın nedeni, düşünce özgürlüğüne sınır çizmemek içindir. Özgür iradi tercihler doğal yaşama ilişkin çözümlerin en kısa yoludur. Bahar çiçek değil, çiçeklerdir. Farklılıkların olduğu bir ortamda çoğulluk kaçınılmazdır, yani özgürlükler tutsak olamaz!...