Top­lum­sal so­run­la­rı dil­len­dir­me­de, edebi yazım tür­le­rin hepsi de araç ola­rak kul­la­nı­la­bi­lir. Ancak önem­li olan, en uygun aracı en iyi bi­çim­de kul­lan­mak­tır. Yı­ğın­lar so­run­lar yu­ma­ğı için­de çır­pı­nır­ken ve gidiş daha olum­su­za doğru gi­der­ken sus­mak olmaz ve hatta ko­nuş­mak bile yet­mez. Bu sü­reç­te çığ­lık gerek…Bil­di­ğim ka­da­rıy­la en etkin çığ­lık ta­şı­yı­cı­sı di­ze­ler­dir. Bende onu de­ne­me­ye ça­lış­tım. Akıl­cı, sağ­lık­lı ve di­renç­li bir­lik­te­lik­ler­le top­lum­sal kur­tu­lu­şa!...
Ya­şa­ma say­gı­la­rın­dan, di­re­ni­şi uyan­dı­ra­cak­lar­dı,
Ama öte­ki­ler buna isyan di­ye­cek­ti­ler(!)
Hak­sız ve hu­kuk­suz bas­kı­la­rı­na ge­rek­çe­ler üre­tip;
Yağ­ma­cı ik­ti­dar­la­rı­nı sür­dür­mek için!
Ça­re­ler tü­ke­nin­ce, bir bir söner umut­lar…

Sa­ba­hın kö­rün­de ve gün yüzü gör­me­den baş­la­tır­lar ge­ce­yi!
Zul­mün za­ma­na­şı­mı olmaz ki, ya­ra­lı kan kay­bın­da iken!
Sonra yara kabuk bağ­lar ama ka­pan­maz ki!
Ger­çek ya­şa­mı teh­dit eder en aşa­ğı­lık tu­zak­lar!

Tut­sak al­dı­lar do­ğa­nın can da­mar­la­rı­nı,
Ağaç­lar­da ku­ru­du ye­şi­lin göz­yaş­la­rı…
Engel ol­du­lar can­lı­la­rın suya eri­şi­mi­ne.
Öksüz bı­rak­tı­lar sır­tın­dan han­çer­le­nen ya­şa­mı!

Her şey sus­muş­tu, dal­lar­da uyu­yor­du yap­rak­lar…
Ve sus­ku­ya çö­zül­müş­tü uy­ku­lu dal­ga­lar!

Ya­şa­mın aya­zın­da kaldı don­muş kalp­ler…
Renk­le­ri ye­şer­me­di, gü­lüm­se­me­yi unut­tu bahar!
Do­lu­ya ev­ril­di sa­ğa­nak ve söndü ya­şa­mak!
Tu­tu­nan eller çö­zül­dü, kışa dö­nü­yor bahar!

Yok­luk­tan de­ğil­di bu yok­sul­luk­lar;
Adil pay­laş­ma­mak­tan doğan ezi­yet­ler­di gö­rü­len.
Hatta hiç pay­laş­ma­mak üs­tü­ne idi kur­gu­lar!...
En sis­te­ma­tik ola­rak uy­gu­la­nır­ken yok­sul­luk;
Ço­cuk­lar aç­lık­tan öl­dü­ğün­de, utan­mak neye yarar?
Ey bir eli yağda, bir eli balda olan­lar…

So­ğur­du­nuz ya­şa­mın ka­nı­nı, ili­ği­ni ve umu­du­nu!
İste­nir bir yarın bı­rak­ma­dı­nız ya­şa­ya­cak olan­la­ra!

Di­ren­ci­ni, kav­ga­sı­nı sev­dim ve yü­re­ğim şen­len­di.
Yal­nız­lı­ğın be­de­nin­de har­la­nır­ken umu­dun közü,
Ve ya­lın­kat gün sö­kü­lür­ken te­yel­le­rin­den;
Sevgi örü­len tez­gah­lar vi­ra­ne­ye döndü!
En yüce değer, ya­ra­tan de­ğer­dir diye bi­lir­dik.
Ne demek va­ro­lu­şun ve ola­bi­lir­lik­le­rin ik­li­mi­ni yok etmek?
Ka­na­dı kolu kı­rıl­dı esen rüz­gâ­rın; kö­tü­rüm kaldı se­lam­lar…
Gece şa­fa­ğa so­yun­du­ğun­da, doğa çı­rıl­çıp­lak­tı!
Acı­la­rı öte­le­yen, bir­lik­te­lik­le­rin dost eli ola­bi­lir­di…

Za­ma­nın arsız soy­gun­cu­la­rı,
Çalar in­san­la­rın umut­la­rı­nı.
Gü­lüm­se­ye­mez ki, solan gül­ler;
Teni so­ğu­muş ve sön­müş­tür ba­kış­la­rı!

Umut ge­le­ce­ğe bakan göz­dür…
Yü­rek­te dem­le­nen sevda be­de­ne köz­dür!
Bir gonca renk­le­re so­yu­nur ya­şa­ma se­vin­ci­ni;
Bek­le­nen rüz­gâr gel­di­ğin­de, yürek alev­le­nir!