Ye­şi­le sav­ru­lur rüz­gâr­da yap­rak,
Güneş öper gü­lü­şün­den gülü…
Bir özlem ka­na­tır düş şa­fa­ğı­nı,
Irmak akar, sev­da­nın yü­re­ğin­den!
Ulu­sun öz gü­cün­den bes­len­me­yen hiç­bir eylem veya yap­tı­rım say­gın ola­maz! Ulu­sun öz gücü, fark­lı­lık­la­rın en uyum­lu bi­le­şe­ni ola­rak al­gı­lan­ma­lı­dır. Say­gın­lık; kül­tü­rel, eko­no­mik, si­ya­si ve sos­yal tüm et­kin­lik­ler bi­leş­ke­si ola­rak or­ta­ya çıkar. Say­gın­lı­ğın omur­ga­sı­nı, in­san­lık ve tüm var­lık­lar ya­ra­rı­na olan eylem ve iş­lem­ler oluş­tu­rur.
Artı de­ğer­ler (katma değer) so­nuç­ta tüm in­san­lı­ğın ve do­ğa­nın ya­ra­rı­na olan de­ğer­li bi­ri­kim­ler­dir. Bu bi­ri­kim­ler ge­le­ce­ği ya­pı­lan­dı­ran te­mel­ler­dir. Kül­tür so­nuç­ta he­pi­mi­ze ait olan bir de­ğer­dir. Bir ya­şa­ma bi­çi­mi olan kül­tür, mekân aşma özel­li­ği­ne sa­hip­tir ve eriş­ti­ği alan­da et­ki­li olur.
Say­gın­lı­ğın te­me­lin­de ina­nır­lık ve gü­ve­ni­lir­lik var­dır. Bun­la­rın yanı sıra, tüm in­sa­ni ni­te­lik­le­ri sı­ra­la­ya­bi­li­riz. Ancak an­la­tı­mı özet­ler­sek; say­gın­lık (iti­bar), ah­lak­lı ol­mak­la ka­za­nı­lan güzel bir ni­te­lik­tir. Gü­zel­li­ğe iliş­kin ni­te­lik­ler; doğ­ru­luk, dü­rüst­lük, adil olmak, hak ye­me­mek, zor­ba­lık ve hu­ku­ka ay­kı­rı i yap­ma­mak­tır. Din, dil, ırk, cins, tür ve var­lık ay­rı­mı yap­ma­mak­tır.
İtibar, doğal akar­la­rın en gü­zi­de çi­çek­le­ri­dir; bu ne­den­le zorla elde edi­le­me­yen­ler­den­dir. İtibar bi­re­yin, kül­tür ise top­lu­mun bi­ri­ki­mi­dir. İti­bar­lı bir bi­re­yin var­lı­ğı, ken­di­siy­le kı­vanç duy­ma­mı­za neden olur.
De­ğer­le­re ters dü­şen­le­rin iti­ba­rı olmaz! Hır­sı­zın, ya­lan­cı­nın, soy­gun­cu­nun, do­lan­dı­rı­cı­nın iti­ba­rı olmaz. İtibar ya­şa­mın tanık ol­du­ğu; olum­lu, ya­rar­lı, ge­rek­li hal­le­re ta­nık­la­rın ver­miş ol­du­ğu olum­lu yaşam de­ğer­len­dir­me pu­anı­dır. Top­lum­da örnek ola­bi­len ki­şi­ler iti­bar­lı olan­lar­dır. Top­lum­sal ku­rum­lar amaç­la­rı­nı ger­çek­leş­ti­rir­ken, il­ke­le­rin­den taviz ver­me­me­li ve fır­sat eşit­li­ği­ni gö­zet­me­li­dir. Bu ve ben­ze­ri de­mok­ra­tik yak­la­şım­lar ku­rum­sal yani top­lum­sal iti­ba­rı gös­te­rir. Ulu­sal iti­bar ba­ğım­sız­lık­la baş­lar ve ken­di­ne ye­ter­lik­le devam eder. Mil­le­ti oluş­tu­ran ya­pı­la­rı ay­rış­tır­ma­dan ve hep­si­ne eşit uzak­lık­ta ya da eşit ya­kın­lık­ta olmak ulu­sal iti­ba­rı gös­te­rir. Bunun temel gös­ter­ge­si, pay­la­şım­la­rın adil ol­ma­sı­dır. İşsiz­lik­ten kıv­ra­nan, aç­lık­tan ölen, yok­sul­luk­tan sü­rü­nen­le­rin var ol­du­ğu bir top­lu­mun ve on­la­rı yö­ne­ten­le­rin iti­ba­rın­dan söz etmek güç­le­şir(!)
İti­ba­rın te­me­lin­de ya­şa­ma katkı var. Ya­şa­ma katkı hu­ku­kun üs­tün­lü­ğü­ne say­gı­yı ge­rek­ti­rir. Temel hak­la­rın ko­ru­nup kol­lan­ma­sı, fır­sat eşit­li­ğin­den yana olmak ve fark­lı­lık­la­rın ge­rek­li­li­ği­ni aynı za­man­da da bir­lik­te­li­ği­ni be­nim­se­ye­rek ya­şa­ma ge­çir­mek­tir. Temel hak­la­rı gö­ze­ten de­mok­ra­tik ve laik bir yapı her ko­şul­da iti­ba­rı hak eder.
İti­ba­rın ge­re­ği, her ko­şul­da adil pay­la­şım­dan yana ol­ma­yı ge­rek­ti­rir. Kul hakkı ve yetim hakkı diye kul­lan­dı­ğı­mız kav­ram­lar var ya, işte onlar bir saygı ve say­gın­lık­tır. İti­bar­lı olmak ada­let­li ve eşit­lik­ten yana ol­mak­tır. İti­bar­lı olmak, fark­lı ya­şam­la­ra ve fark­lı inanç­la­ra say­gı­lı ol­mak­tır. İti­bar­lı olmak do­ğa­yı ve tüm var­lık­la­rı ko­ru­ya­rak var­lık­la­rı­nı sür­dür­me­le­ri­ne katkı sun­mak­tır. Lafın özü şu: İti­bar­lı olmak ya­şa­ma saygı duy­mak­tır! Ha­inin, pu­su­cu­nun, yok­su­lun lok­ma­sı­na el uza­ta­nın, yetim hakkı yi­ye­nin, yet­ki­si­ni çı­ka­rı için kul­la­na­nın, hak- hukuk ta­nı­ma­ya­nın iti­ba­rı olmaz!...
Say­gın­lı­ğın te­me­lin­de ina­nır­lık ve gü­ve­ni­lir­lik var­dır. Bun­la­rın yanı sıra, tüm in­sa­ni ni­te­lik­le­ri sı­ra­la­ya­bi­li­riz. Ancak an­la­tı­mı özet­ler­sek; say­gın­lık (iti­bar), ah­lak­lı ol­mak­la ka­za­nı­lan güzel bir ni­te­lik­tir. Gü­zel­li­ğe iliş­kin ni­te­lik­ler; doğ­ru­luk, dü­rüst­lük, adil olmak, hak ye­me­mek, zor­ba­lık ve hu­kuk­suz­luk yap­ma­mak­tır. Ve bir de ken­di­si­ne ya­pıl­ma­sı­nı is­te­me­dik­le­ri­ni, baş­ka­la­rı­na yap­ma­mak­tır. Fır­sat eşit­li­ği­ni ya­şa­mın her ala­nın­da ti­tiz­lik­le uy­gu­la­mak­tır.
Gü­ve­ni­lir olmak her ko­şul­da iti­ba­rın önde gelen ni­te­lik­le­rin­den­dir. Hemen onun ar­dın­dan say­gı­dan söz ede­bi­li­riz. Saygı öyle bir ol­gu­dur ki; saygı du­ya­na say­gın­lık ka­zan­dı­rır. İtibar budur işte. Ön­der­lik, far­kın­da­lık­la po­zi­tif katkı sun­mak­tır. İyilik denen şey, kar­şı­lık­sız ola­rak ya­pıl­dı­ğın­da an­lam­lı olur.
İtibar, bi­re­yin ya­şa­ma kat­kı­sı­dır. Bu katkı gü­ve­nir­li­ği ve say­gı­yı bi­re­yin he­sa­bın­da bi­rik­ti­rir. Bu bi­ri­kim ne kadar ço­ğal­tı­lır­sa, gö­rü­nür­lü­ğü ve et­ki­si o kadar artar. O zaman iti­bar, birey te­mel­li olup, öte­ki­ler üze­rin­de olu­şan al­gı­dır. Li­ya­ka­tin önemi bu­ra­da or­ta­ya çık­mak­ta­dır. Ehil ol­ma­yan ki­şi­le­re görev ver­mek, top­lu­mu ce­za­lan­dır­mak­tır. Ka­mu­ya ait olan tüm makam ve mev­ki­ler mut­la­ka ti­tiz­lik­le de­ğer­len­di­ril­me­li­dir. Bu al­gı­nın ta­şı­yı­cı­la­rı; doğ­ru­luk, dü­rüst­lük, na­mus­lu olmak, gü­ve­ni­lir olmak, al­dat­ma­mak, el koy­ma­mak, yalan söy­le­me­mek, if­ti­ra at­ma­mak, çal­ma­mak, çök­me­mek ve yan­daş ka­yır­mak­tır. Da­ha­sı, bu sa­yı­lan­la­rın ter­si­ni yap­mak­tır! İti­bar­lı ki­şi­ler, ra­kip­le­ri­ni iti­bar­sız­laş­tır­mak için ol­ma­ma­sı ge­re­ken söz ve ey­lem­ler­den ka­çın­ma­lı­dır. İti­bar­la iti­bar­sız­lık, iyi ile kötü iliş­ki­si­ni yan­sı­tır! Dev­le­tin iti­ba­rı­nı ko­ru­mak, onu yö­ne­ten­le­rin gö­re­vi ve so­rum­lu­lu­ğu­dur.
Zor­la­nır ya­şa­mak ken­di­ni ye­ni­den üret­mek­te.
Öyle ki, din­len­me­ler bile yük olur yor­gun be­de­ne.
Açı­lır doğa mev­si­miy­le beden mev­si­mi­nin arası;
Beden ak­sar­ken, do­ğa­nın mev­si­mi çekip gider!