07 Ekim cumartesi günü sabah saatlerinde İsrail ile Filistin arasında başlayan ve şiddeti her gün artarak devam eden çarpışmalar olanca hızı ile devam ediyor.
Biz bu yazı için bilgisayar başına geçtiğimizde İsrail’in hazırlandığı söylenilen “Kara harekatı” henüz başlamamıştı, O bölgeden haber akışı sağlayan medya kuruluşlarının bir kısmı kara harekatı için tüm hazırlıkların tamamlandığını söylerken bir taraftan da İsrail’in kara harekatı ile ilgili net bir kararının olmadığı söyleniyor.
Bölgede İsrail’in insanlığa sığmayan herkesin nefretle baktığı orantısız saldırısı devam ederken bu saldırının nerede kalacağı, bir barış ortamının sağlanıp sağlanmayacağı da merak ediliyor.
İsrail kendisine göre kara harekatı hazırlıklarına başlarken ABD’nin de ikinci savaş gemisini bölgeye göndermesi problemin öyle kısa vadede çözümünün mümkün olmayacağını gösteriyor.
İsrail kendi etki alanını daha fazla çoğaltmak adına yıllardır hiç durmadan Filistin topraklarına saldırmaya devam ediyor, İsrail’in uyguladığı bu orantısız güç ile ilgili olarak bölgede var olan İslam ülkeleri de kendi ölçülerine göre tavır koyuyorlar.
Türkiye yıllar yılı İsrail’in bir türlü durmayan bu saldırıları sonrasında en üst düzeyde tepki veriyor bu tepki Filistin’i koruyorken İsrail’i en sert üslup ile kınıyor ve saldırıları durdurmasını istiyordu.
Bu sefer Türkiye Cumhuriyeti tarafından İsrail’e her zamanki sertlikte bir tepki verilmedi, bunun yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan her iki tarafa da itidal dolu mesajların verildiğini ve talep edildiği takdirde arabuluculuk yapılacağını söyledi.
Türkiye’nin bu tavrının ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğu bir tarafa İsrail’i kınamak adına var olan birkaç siyasi partinin her zaman olduğu gibi İsrail’i kınama mitingleri de adeta “yasak savmak” gibi kabul gördü.
Burada bir kez daha İslam ülkelerinin 10 milyon nüfuslu İsrail’e yeteri kadar tepki vermediği, İsrail’in anladığı dilden cevap verilmediği gibi belki yüzlerce kez belirttiğimiz hususları yazmaya gerek bile duymuyoruz.
İsrail yıllardır Filistin’e karşı zaten orantısız bir güç kullanıyor, her saldırı sonrası çok sayıda Filistinli çoluk-çocuk-kadın-yaşlı ayırımı yapılmadan adeta katlediliyor ve biz bu vahşi saldırıyı sadece seyrediyoruz.
Ancak bu sefer başlatılan ve gerisinin geleceği söylenilen saldırının her zamankinden daha acımasız olacağı İsrail’in bu saldırı sonrası mutlak bir üstünlük sağlayacağı hemen herkes tarafından kabulleniyor.
Bize de maalesef her zaman olduğu gibi kınamak kalıyor.
Televizyonların karşısında adeta bir ülkenin insanlarının katledilişini naklen yayın gibi seyrediyoruz.
İsrail’in nasıl durdurulacağı, kimin durduracağı daha da önemlisi bunun nasıl yapılacağı ile ilgili de eminiz hiç kimsenin en ufak bir fikri yok.
Geriye sadece dua etmek kalıyor.