OSMANLILARDA HALİFELİK ÇAĞRISI 14 Kasım 1914
14 Kasım 1914 Fatih Camii avlusu çok kalabalıktı. Halife Cihat ilan edecekti. Fetva okundu. Müslümanlar din uğruna savaşa çağrıldı. Dünya Müslümanlarını bilgilendirmek için Almanların desteğiyle Fetva yerel dillere çevrildi ve dağıtıldı. Cihat ilan edildiğini öğrenen her Müslümanın harekete geçeceği zannedildi. Fakat Müslüman dünyasında en ufak bir hareketlenme olmadı. Hindistan'da, Afganistan'da, İran'da, Kırım'da, Kafkasya'da, Türkistan'da bir hareketlenme olmadı. Arap dünyasında da hiç bir heyecan yaratmadı. Osmanlı Halifesi'nin ağırlığı buydu. Halifelik fiilen bitmişti.
Mekke Şerifi Hüseyin, karşı Cihat ilan etti.
Ve 110 yıl sonra, yıl 2024: Halifelik çağrısı yapanlar var. Hangi Arap ülkesi ve hangi Müslüman ülke Türkiye'nin halifeliğini kabul edecek.
TARİHİ GERÇEKLER İNKAR EDİLEMEZ
Birinci Dünya savaşında Arapların Osmanlı'ya isyanı Arap paralarında.
Parada, İngilizce ''GREAT ARAB REVOLT'' yazar. Anlamı '' BÜYÜK ARAP İSYANI '' demektir,
1 - Ürdün Dinarı üzerindeki kişi, Şerif Hüseyin (Hüseyin bin Ali)
İngilizlerle işbirliği yapıp, meşhur İngiliz casusu Lawrence'la beraber Osmanlı ordusuna saldıran Arapların lideriydi.
2 - Paranın diğer yüzünde altta, İngilizce olarak ''GREAT ARAB REVOLT'' yazıyor. Anlamı '' BÜYÜK ARAP İSYANI '' demektir.
Peki, bu İSYAN, kime karşı yapılmıştı? Bize karşı yapılmıştı. Yani Osmanlı Devleti’ne karşı yapılmıştır.
Bu para hala Tedavülde olan bir paradır!,
**
ATATÜRK VE ALMAN NİŞANI
Atatürk' ün nişan ve madalyaları arasında altın haç madalyası da var evet. Cahil birisi bunu sosyal medyada paylaşarak, Atatürk’ü küçük düşürmek istemiş. Demiyor ki bu haçın üstündeki W nedir. Bunu sorgulayacak kapasite olmadığı için sadece at gözlükleri ile çamur atmaya çalışırken komik duruma düşerler ancak. 1. Dünya Savaşı'nda müttefikimiz Almanya tarafından Çanakkale “de gösterdiği üstün başarı için ALMAN İMPARATORU WİLHELM tarafından verilmiştir ve pek az kişiye nasip olmuştur bu madalya. Bu kadarcık şeyi dahi bilmeyen insanlar 13 kitap yazmış, geometride terimler üretmiş, savaş meydanında dahi kitap okumaktan vazgeçmemiş, binlerce kitap okumuş insana laf atıyor.
HADİ ORDAN CAHİL Adam...
BÜYÜK TARİHSEL YANLIŞLIK
Neredeyse her yıl…İtalyan donanmasının yelkenli okul gemisi “AMERİGO VESPUCCİ” İstanbul’a gelir. Sarayburnu’na demirleyen gemiyi halk rehberler eşliğinde gezer. Bu ünlü gemi, hemen tüm gazetelerde ve TV bültenlerinde yer alır. Buraya kadar problem yok… Fakat eline mikrofonu alan muhabirler, Amerigo Vespucci’nin Amerika Kıtası’nı keşfedip adını verdiğini söyleyince işler karışır. 500 yıldır tartışılan tarihin en esrarlı sayfasını bizim muhabirler iki cümleyle aydınlatıverir! Oysa...
İtalyan Amerigo Vespucci’nin Amerika’ya gidip gitmediği kesin değildi. Eğer gittiyse “kaptan” olarak değil “klavuz” ya da “haritacı” olarak gitmişti. Karışık bir hikaye bu…
Her şey… 1503’te Paris’ten Floransa’ya “Yeni Dünya” başlıklı 4 ya da 6 sayfalık bir broşürün dolaşmasıyla başladı. Yazarı, Albericus Vespucius (Amerigo Vespucci1454-1512) idi! İlk kez bu broşürde yeni kıtadan bahsedildi. Aslında broşürü Albericus Vespucius yazmamıştı. O, patronu Lorenzo de Medici’ye sadece bir mektup yazmıştı. Nasıl olduysa mektup broşür haline getirilmişti! Yenidünya ilk kez yazılı olarak anlatılmıştı. Demek… Hz. Adem’in kovulduğu dünyevi cennet bulunmuştu! Ortaçağ sıkıntılarının pençesinde kıvranan Avrupalılar broşüre dört elle sarıldı…
Eh! Bu kadar beklenti olur da matbaacılar boş durur mu; Floransalı matbaacılar 1504’te 16 sayfalık yeni bir kitap hazırlatıp piyasaya sundu. Artık “Albericus” adı olmuştu “Amerigo”; ve “Vespucius” soyadı da “Vespucci” oluvermişti!.. Sonuçta -arz talep meselesi- matbaacılar -yayıncılar cenneti müjdeleyen bu yayının sayfasını artırdı.
En sonunda… “Yenidünya ”ya “AMERİKA” adı verildi. Bunlar olurken Amerigo Vespucci çoktan Sevilla’da ölmüştü. Zamanla Vespucci masalı aydınlatıldı; hikaye baştan sona şişirmeydi. Bu kez Vespucci’ye sahtekar-yalancı denmeye başlandı; Kristof Kolomb’un yıldızı tekrar parlatıldı. Zamanla “dolandırıcı” nitelemesinin de ağır kaçtığı düşünüldü; çünkü en azından Vespucci’nin tüm bu olup bitenlerden haberi yoktu. Amerigo Vespucci’nin hazin hikayesi buydu… Hikayenin güzel yanı ise…Kralların yerine, sıradan bir adamın isminin bu büyük kıtaya verilmesiydi..!