10 Kasım, Türk milletinin kalbinde derin bir hüzün ve minnetin birleştiği bir gündür. Bu özel günde, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anarken, onun eşsiz dehasını, büyük liderliğini ve geleceğe miras bıraktığı düşüncelerini yeniden hatırlıyoruz. Atatürk, sadece bir devlet adamı değil; Türk milletine bağımsızlık ve özgürlük yolunda rehberlik eden, modern bir Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atan büyük bir devrimcidir.

Atatürk, sadece yaşadığı dönemin sorunlarına çözüm bulan bir lider değil; ulusumuzun geleceğini düşünen, halkının refahı için öngörü sahibi olan bir düşünce adamıydı. “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi, onun uluslararası ilişkilerde ne kadar ileri görüşlü olduğunu gösterir. Bu ilke, Türkiye’nin sadece kendi çıkarlarını değil, aynı zamanda dünya barışını ve insanlığın mutluluğunu önemseyen bir ülke olmasını sağlamıştır. Bugün dünya, savaşlar ve çatışmalarla doluyken, Atatürk’ün bu evrensel barış ilkesinin ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlıyoruz.

Didim’in sul­tan­la­rı ga­li­bi­yet­le döndü Didim’in sul­tan­la­rı ga­li­bi­yet­le döndü

Atatürk’ün devrimci fikirleri, sadece Türkiye’yi çağdaşlaştırmakla kalmamış, aynı zamanda milletimizin bağımsızlık, özgürlük ve egemenlik gibi değerleri benimsemesine de yol açmıştır. Kadın haklarından eğitime, ekonomiden sanata kadar birçok alanda yaptığı reformlar, Türkiye Cumhuriyeti’ni sağlam temeller üzerine inşa etmiştir. Onun sayesinde kadınlarımız, toplumun her alanında özgürce yer alabilmekte; gençlerimiz bilim ve sanatta özgüvenle ilerlemekte; eğitim sistemimiz çağdaş ve akılcı bir yapıya kavuşmaktadır. Atatürk, bu reformları yaparken halkıyla el ele vermiş, halkının gücüne inanmış ve Türkiye’nin aydınlık geleceğini bu birliktelikle inşa etmiştir.

10 Kasım, bizlere sadece Atatürk’ü anmak değil, aynı zamanda onun mirasını yaşatmak için bir sorumluluk yüklemektedir. Atatürk’ün gençliğe ve geleceğe olan güveni, bugün bizlere de bir görev vermektedir: O’nun ideallerini ve ilkelerini sonsuza dek yaşatmak. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak bizler, Gazi Mustafa Kemal’in izinde yürüyerek, onun düşüncelerini, ilkelerini ve devrimlerini her daim savunacağız. Gençlerimize Atatürk’ün mirasını anlatacak, onun aydınlık Türkiye hayalini gerçekleştirmek için durmaksızın çalışacağız.

Atatürk’ün dediği gibi, “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.” Bu söz bize, Atatürk’ü anmanın en güzel yolunun, onun düşüncelerini anlamak ve yaşatmak olduğunu hatırlatır. Her 10 Kasım’da O’nu sadece anmakla kalmıyor; O’nun ışığında geleceğe yürümenin gururunu taşıyoruz.

Bu anlamlı günde, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha saygı, özlem ve minnetle anıyoruz. Ata’mızın bize emanet ettiği bu güzel vatanı, onun ilkeleri doğrultusunda koruyacak ve geleceğe taşıyacağız. Onun yolunda yürümeye, onun gösterdiği hedeflere ulaşmak için mücadele etmeye devam edeceğiz. Atatürk’ü anmak, onun aydınlık Türkiye idealini geleceğe taşımak için hepimize bir çağrıdır. Bu çağrıya kulak veriyor ve ülkemizin her köşesinde onun izlerini yaşatıyoruz.
Ruhun şad olsun, büyük Atatürk.

Didim Atatürkçü Düşünce 
Derneği Başkanı 
Yusuf Durmuş