Devleti tanımlarken, devlet oluşumuna katılanların, özgür iradi katılımcılar olduğu vurgulanır. Bu yapıldığında ortak aklın çatısı çatılmış olur. Eşitlik, güvenirlik ve dayanışma ortaklığın temel harcıdır. Devlet aklı, kamu yararı temelinde ülke çıkarlarının gereği yerine getirildiğinde işlevini gerçekleştirmiş olur. Bazı kişiler veya gruplar için kamu yararı görmezden gelindiğinde, yapılan şeyler için devlet aklı kullanıldı denemez! Bu tür yönetimler yok mu? Hiç kuşkusuz var ancak bu gibi çarpık oluşumlarda en az olan ve hiç olmayan devlet aklıdır(!)
Devlet oluşumunda özgür iradi katılımcı ve birlikte yaşama istemini dillendiren bireyler söz konusudur. Bu özgür bireyler kamuyu oluşturur ki, bu millet olmanın olmazsa olmazlarındandır. Bu nedenle, kamu yararı kelimenin tam anlamıyla bir referans noktasıdır. Devletler emperyalist odaklarla eşitsiz ilişkilere girdiklerinde, devlet varlık nedeni olan kamusunu kaybeder(!) Devleti devlet olma sınırlarında tutabilmek; demokratiklik, laiklik, hukukun üstünlüğünün kabulü ve kuvvetler ayrılığının uygulanması ile olanaklıdır. Bunun için denetim, şeffaflık ve hesap verebilirlik olmazsa olmazlardandır!...
Y/Z’ye devlet ve denetimle ilgili sorular sordum ve aldığım yanıtları okurlarımla paylaşmak istiyorum:
Devletin tanımı.
“Devlet, belirli bir toprak parçası üzerinde yaşayan insan topluluğunun, egemenlik yetkisine sahip bir otorite tarafından yönetildiği siyasi ve hukuki bir organizasyondur. Devletin temel unsurları şunlardır:
- Toprak: Devletin sınırları içinde belirli bir toprak parçası bulunur.
- Halk: Bu toprak parçası üzerinde yaşayan insan topluluğu.
- Egemenlik: Devletin, kendi sınırları içinde bağımsız ve üstün bir otoriteye sahip olması.
- Hükümet: Devletin yönetim organı, yasama, yürütme ve yargı gibi temel işlevleri yerine getirir.
Devlet, toplumun düzenini sağlamak, kamu hizmetlerini sunmak ve vatandaşlarının haklarını korumak amacıyla çeşitli kurumlar ve yasalar aracılığıyla faaliyet gösterir.”
Denetim ve devlet sırrı.
“Denetim ve devlet sırrı, birbirleriyle ilişkili ancak farklı kavramlardır. İşte bu iki kavramın ilişkisi:
- Denetim: Denetim, bir organizasyonun, kurumun veya sürecin belirli standartlara, kurallara ve hedeflere uygun olup olmadığını değerlendirmek amacıyla yapılan sistematik bir incelemedir. Denetim, genellikle bağımsız ve tarafsız bir şekilde gerçekleştirilir ve uygunluk, performans, finansal doğruluk ve risk yönetimi gibi amaçları taşır.
- Devlet Sırrı: Devlet sırrı, bir devletin güvenliği, dış ilişkileri veya diğer önemli çıkarları açısından gizli tutulması gereken bilgileri ifade eder. Bu bilgiler, yetkisiz kişilerin erişimine kapalıdır ve ifşa edilmesi durumunda devletin güvenliği ve çıkarları zarar görebilir.
İlişki: Denetim süreçlerinde, denetçilerin devlet sırlarına erişimi sınırlı olabilir. Bu, denetim sürecinin şeffaflığı ve kapsamını etkileyebilir. Denetçiler, devlet sırlarına erişim izni olmadan, belirli bilgileri inceleyemezler ve bu durum, denetim raporlarının eksik veya sınırlı olmasına neden olabilir. Ancak, denetim süreçlerinin etkinliği ve güvenilirliği için, denetçilerin gerekli bilgilere erişim sağlaması önemlidir. Bu nedenle, denetim süreçlerinde gizlilik ve güvenlik önlemleri alınarak, denetçilerin devlet sırlarına erişimi sağlanabilir.”
Denetim nedir?
“Denetim, bir organizasyonun, kurumun veya sürecin belirli standartlara, kurallara ve hedeflere uygun olup olmadığını değerlendirmek amacıyla yapılan sistematik bir incelemedir. Denetim, genellikle bağımsız ve tarafsız bir şekilde gerçekleştirilir ve şu amaçları taşır:
- Uygunluk: Mevcut yasa, yönetmelik ve politikaların doğru bir şekilde uygulanıp uygulanmadığını kontrol etmek.
- Performans: Organizasyonun veya sürecin etkinliğini ve verimliliğini değerlendirmek.
- Finansal Doğruluk: Mali kayıtların doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlamak.
- Risk Yönetimi: Potansiyel riskleri belirlemek ve bu risklerin yönetilmesine yönelik önerilerde bulunmak.
Denetim, iç denetim ve dış denetim olarak ikiye ayrılabilir. İç denetim, organizasyonun kendi bünyesinde gerçekleştirilirken, dış denetim bağımsız denetim firmaları veya devlet kurumları tarafından yapılır.”
Denetim ve demokrasi ilişkisi
“Denetim ve demokrasi, birbirini tamamlayan iki önemli kavramdır. İşte bu ilişkinin bazı önemli noktaları:
- Hesap Verebilirlik: Demokratik sistemlerde, yöneticilerin ve kamu görevlilerinin hesap verebilir olması esastır. Denetim mekanizmaları, bu hesap verebilirliği sağlar ve yöneticilerin halkın çıkarlarına uygun hareket etmelerini garanti eder.
- Şeffaflık: Denetim, kamu kurumlarının ve yöneticilerin faaliyetlerinin şeffaf olmasını sağlar. Bu, halkın bilgiye erişimini artırır ve demokratik süreçlerin daha açık ve anlaşılır olmasını sağlar.
- Adalet ve Eşitlik: Denetim, kamu kaynaklarının adil ve eşit bir şekilde dağıtılmasını sağlar. Bu, toplumda adalet duygusunu pekiştirir ve sosyal eşitsizliklerin önüne geçer.
- Katılım: Denetim mekanizmaları, halkın yönetime katılımını teşvik eder. Vatandaşlar, denetim süreçlerine katılarak, yöneticilerin kararlarını ve uygulamalarını değerlendirebilirler.
- Yolsuzlukla Mücadele: Denetim, yolsuzluk ve usulsüzlüklerin önlenmesinde önerilerde bulunur.”
Özgür iradi katılımlı ve örgütlü bir yapıda denetleme olmazsa ne olur? Bozulma, yozlaşma, çürüme, çözülme ve çökme olur(!)Peki böyle bir yapıda neler olmaz? Öncelikle adalet, eşitlik ve özgürlük olmaz! Güven olmaz, üretkenlik körelir, yaratıcılık biter, fırsat eşitliği ve umut biter! Renkler küser, sevdalar söner, baharlar tökezler, gülümsemeler kurur, kırağı çalar sevmeleri, kuraklık dört mevsimlik olur ve yaşamak çöle döner!...