Bir kaç kez daha belirttiğimizi sanıyoruz, Bizim yaş grubumuz daha çok düşündüklerini hayata geçirememenin verdiği hayal kırıklıkları ile bir ömür tüketti, Yüzlerce-binlerce kez deneme yaptığı halde netice alamamanın verdiği endişe ile aşağı yukarı yolun sonuna geldi ancak bilindiği gibi işin telafisi içinde artık zaman aralığı çok kısa.

Geçtiğimiz günlerde internette dolaşırken üstad İranlı büyük yönetmen Abbas Kiyarüstami’nin ölüm döşeğinde dinlediği "Bize bir ömür daha gerek, çünkü bu ömrü umutlanmakla geçirdik" şeklindeki görüntülere denk gelince doğruyu söylemek gerekirse bizi aldı geçmişe götürdü. 


Yaşadığımız daha doğrusu yaşamaya çalıştığımız hayatı bir kaç dakikalığına da olsa yeni baştan düşünmemize vesile oldu.

Görüntülerde hasta yatağında ölümle mücadele eden ve 4 Temmuz 2016 hayata gözünü yuman dünyaca ünlü İranlı yönetmen Abbas Kiyarüstemi, genç şarkıcı Solmaz Neragi, İranlıların sevdiği yönetmene ölümünden önceki son şarkısını yani 

Bir ömür daha lazım, bu hayattan sonra 

Çünkü bu ömrümüz sadece umutlanarak geçti…

dinletiyor, dinletirken de bu görüntüleri seyreden herkesi derin üzüntüler içerisinde bırakmaya yetiyor.

İlgilenenler için belirtmekte fayda var. Bu şarkı Nobahari adıyla Mohsen Namjoo tarafından okunmuştur.

Şarkı sözü İran ve Doğu’nun en tanınan şairlerinden Şirazlı Sadi’ye ait olan eserde;

"Şimdi nasıldır bahçemin hâli ey bahar meltemi, söyle 

Çünkü bülbüller figan ediyor, böyle gamlı telaşlı

Gül nedir ki senin can alıcı güzelliğin karşısında

Sen çiçekler arasında, dikenler içindeki gül gibisin

Ey şifa kaynağı mücevher, hastalarına bir bak,

Merhem elinde fakat bizi yaralı bırakıyorsun

Bir ömür daha lazım vefatımızdan sonra, 

Çünkü bu ömrümüzü sadece umutlanarak geçirdik."

dizeleri hepimizin hayatını bir kez daha gözden geçirmesine vesile oluyor.

Dikkat edilirse insan hayatında umut, umutlanmak, gelecek, beklenti gibi ifadeler nerede ise bir ömür asla güncelliğini kaybetmez.

Doğumdan ölüme kadar geçen süre içerisinde hayattan beklediğini bulamayanlar için mutlaka Vefatından sonra bir ömür daha gerektiği dile getirilir.

Herkesin insanca bir yaşam istediği bu dünyada pek çoğumuz istediğimiz, hayal ettiğimiz hayat standartlarına ulaşamamanın verdiği rahatsızlıkla ömrümüzü heder ediyor, çırpınıp duruyoruz.

Gençlik yıllarımızdan itibaren önüne hedefler koyan ancak zaman geçtikçe koyduğu hedefin çok çok gerisinde kalan milyarlarca insan bu hedef sapmasının verdiği rahatsızlıkla ömür tüketiyor.

İlk zamanlarda olup bitenin pek farkına varamayan insan orta yaşa gelip bir zamanlar koşar adım çıktığı merdivenlerden artık aşağıya doğru inmeye başlayınca ömrünün nasıl hızlı bir şekilde geçip gittiğinin hesabını bile yapmaktan aciz kalıyor.

Bizden önce bu dünyaya yaşamak için gelen belli bir zaman sonrada dünyaya veda eden dedelerimiz, ninelerimiz, annemiz, babamız, akrabalarımız ve tüm insanlık hayatlarının son demlerinde bütün bir ömrü umutlanarak geçirdiklerini geçte olsa anlıyorlar ancak o andan sonra yapacak hiçbir şey kalmıyor.

Hayat bir şekilde gelip geçiyor, böylesi geçip giden günler sonrasında 'Umut tükenmez insanlar yaşlanır' şeklinde hepimizi derin duygulara gönderen ifadeler kursakta  galiba. Sonsuzluğun arafesinde doğru geri dönülmez bir şekilde yuvarlanırken dilimizden, 

"Bir ömür daha lazım vefatımızdan sonra

Çünkü bu ömrümüzü sadece umutlanarak geçirdik."

dizelerine de engel olamıyoruz.

Allah herkese umutlarının tükenmediği bir hayat bağışlasın..