Ege'nin göz­be­be­ği, kül­tü­rün ve ay­dın­lan­ma­nın sem­bol şehri Aydın… Bugün ta­rı­mıy­la, do­ğa­sıy­la ve in­sa­nıy­la gön­lü­müz­de yer eden bu güzel kent, ta­ri­hin de­rin­lik­le­rin­den gelen köklü bir geç­mi­şe sa­hip­tir. Ancak Aydın'ın adını ta­şı­yan bir bey­li­ğin Ana­do­lu ta­ri­hin­de nasıl iz bı­rak­tı­ğı­nı çoğu zaman unu­tu­ruz.
Aydın ve çev­re­si, 13. yüz­yıl­da Türk­le­rin Ana­do­lu'daki iler­le­yi­şiy­le bir­lik­te Türk­leş­me­ye baş­la­dı. 1300’lü yıl­la­rın ba­şın­da, Ana­do­lu Sel­çuk­lu Dev­le­ti’nin za­yıf­la­ma­sıy­la or­ta­ya çıkan bey­lik­ler dö­ne­min­de, bir Türk­men beyi olan Aydın Bey ta­ra­fın­dan Aydın Oğul­la­rı Bey­li­ği ku­rul­du. Bu bey­lik, Batı Ana­do­lu’da ku­ru­lan en güçlü Türk bey­lik­le­rin­den biri oldu.
Aydın Bey’in ar­dın­dan oğlu Gazi Umur Bey, bey­li­ğin sı­nır­la­rı­nı ge­niş­let­miş ve adını ta­ri­he altın harf­ler­le yaz­dır­mış­tır. Hem de­niz­ler­de hem ka­ra­da büyük ba­şa­rı­lar elde eden Umur Bey, Türk de­niz­ci­lik ta­ri­hi­nin ön­cü­le­rin­den­dir. Do­nan­ma­sıy­la Ege Ada­la­rı’na se­fer­ler dü­zen­le­miş, Bi­zans’a karşı Ana­do­lu’yu sa­vun­muş, hatta Av­ru­pa'daki Haç­lı­la­ra karşı Ana­do­lu’yu ko­ru­yan önem­li bir lider ol­muş­tur.
Aydın Oğul­la­rı Bey­li­ği’nin mer­ke­zi önce Birgi iken, daha sonra Aydın ve çev­re­si bey­li­ğin kalbi ol­muş­tur. Bey­lik, hem ilim hem sanat hem de ti­ca­ret açı­sın­dan ge­liş­miş bir ya­pı­ya sa­hip­ti. Kadim şe­hir­ler, ca­mi­ler, han­lar ve med­re­se­ler­le dolup ta­şar­ken, halk da bu bey­lik dö­ne­min­de hu­zur­lu ve üret­ken bir hayat sür­müş­tür.
Ancak 15. yüz­yı­lın baş­la­rın­da Os­man­lı Dev­le­ti’nin yük­se­li­şiy­le Aydın Oğul­la­rı Bey­li­ği, Os­man­lı top­rak­la­rı­na ka­tıl­mış­tır. Lakin tarih sah­ne­sin­den si­lin­miş ol­sa­lar da, bı­rak­tık­la­rı eser­ler ve ver­dik­le­ri mü­ca­de­le­ler hâlâ ya­şa­mak­ta; Aydın’ın köklü ta­ri­hi­ne ışık tut­mak­ta­dır.
Bugün Aydın’da do­la­şır­ken yal­nız­ca bir şehri değil, aynı za­man­da yüz­yıl­lar ön­ce­si­nin kah­ra­man­la­rı­nı, bilim adam­la­rı­nı, de­niz­ci­le­ri­ni ve hal­kı­nı da se­lam­la­mış olu­ruz. Top­ra­ğı be­re­ket­li, ta­ri­hi gör­kem­li bu şehir; sa­de­ce bir coğ­raf­ya değil, aynı za­man­da bir me­de­ni­ye­tin adı­dır.
Ay­dın­lı olmak, ta­ri­hin ta­şı­dı­ğı bu mi­ra­sı bil­mek ve ya­şat­mak­tır.
📌 Mavi Didim Ga­ze­te­si ara­cı­lı­ğıy­la bu sa­tır­la­rı siz­ler­le pay­laş­mak, geç­mi­şi ge­le­ce­ğe ta­şı­ma bor­cu­nun bir yan­sı­ma­sı­dır . Son­suz Sevgi ve Say­gı­la­rım­la