Altmış yıllarında Almanya’ya gelen konuk işçi çocuk ve torunları, yazdıkları biyografi romanlarıyla, yalnız Almanya’yı idare edenlere değil, tüm diğer Avrupa ülkelerine göç konusunda ders veriyorlar.

Makaleme başlık olarak aldığım Dinçer Güçyeter’in yazdığı Unser Deutschlandmärchen, kitabı diğer Avrupa ülke dillerine de çevriliyor.

Avrupa yurt dışından kaliteli iş gücü, eleman alırken artık insan olduklarını kabul ederek alıyor. Tarihte işlenen hatalar tekrarlanmıyor.

Bu romanda üç nesil göç yaşıyor. İlk nesil Yunanistan Türkiye arasında geçen mübadele göçüyle başlıyor.

Savaşta eşlerini, ailede diğer erkek üyelerini kaybeden genç kız ve kadınlar sığınarak göç ediyor. İlk nesil Ayşe Anadolu’da barındığı ailede hizmetçi rolünde yaşıyor. Adıyla hitap edilmiyor, göçmen şu işi yap, bu işi yap emirleriyle sığındığı ailede yaşamıyor sadece barınıyor.

İkinci nesil Hanife köyden şehre ikinci göç hareketi ve şehirde hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Üçüncü nesil Fatma Almanya’da çalışan Yılmaz ile evlenerek Anadolu’dan göçle devam ediyor. Fatma yalnız kendini değil geride, Türkiye’de kalan ailesini de yoksulluktan kurtarmak zorundadır.

Türkiye seyahatimde bu romanı benim başucu kitabım oldu. Bazı sayfaları defalarca okudum. Romanda adı geçen kadınların aile ve çocuklarını geçindirmek için çabaları, hayatta kalmayı başarmaları kelimelerle anlatmak oldukça zor.

Böyle bir roman ilk defa okudum. Romanda geçen kahramanlar kendi düşünce ve hikâyelerini anlatıyorlar. Çok sesli, diyalog, hayaller, dualar, ninniler ve zaman zaman müzik şeklinde koro ile yönlendiriliyor.

Şiirsel anlatım, tasvirle açıklamalarda olay ve hikâyeler zihinde canlandırılabiliyor. Bu kitap 2023 yılı Leipzig Kitap Fuarı ödülünü aldı.

Dinçer Güçyeter 1979 yılında Nettetal kentinde, Nord-Rhein-Westfahlen eyaletinde dünyaya geldi. Tiyatro, şair, Elif Yayın Evi sahibi çok yönlü bir yazar. Öğrencilik ve gençlik yıllarında çeşitli işlerde çalışmak zorunda kalıyor.

A A

İşçi olarak Almanya’ya gelen ilk nesil, Türkiye’de doğan ve Almanya’ya getirilen çocukları ikinci nesil, Almanya’da doğan nesil üçüncü nesil oluyor.

Dinçer bu aile hikâyesini yazmasaydı, edebiyat dünyası çok şey kaybetmiş olurdu. İlk neslin sesi olarak anlatılan tarih hem Almanya’nın hem de Türkiye’nin noksan kalan tarihini tamamlıyor.

Seyahatim esnasında Türkiye’de tüm yurt dışı Türklere Almancı, Gurbetçi diyerek genellemeye şahit oldum. Nefret, kızgınlık, kıskançlık var. Bu nedenle bu kitap mutlaka Türkçe’ye de çevrilmelidir.

Türkiye’de yazlık ve ev alanlardan nefretle bahsediliyor. Alım gücü yükseliyor, biz alamıyoruz, diyorlar. Oto yolunda hızlı araba sürüyor, kazalara sebep oluyorlar. Seçimde bizim kaderimizi tayin ediyorlar. Buna benzer önyargıları sıralıyorlar.

Baba Yılmaz birçok ilk neslin işlediği hatayı yapar. Kısa yoldan varlıklı olmak için yanlış yatırım yoluyla borç içinde aileyi zor durumda bırakır. Anne Fatma babanın borçlarını ödemek için bir işten başka işe koşar. Elbette çocuklar da bu zor durumda nasiplerini alırlar.

Oğul Dinçer mükemmel olmak zorundadır. Öyle ki babada yanlış olan vasıflara sahip olmamalıdır. Türk ailelerinde erkek çocuklara yüklenen sorumluluk taşıyamayacakları ağırlıkta omuzlarında hissettiriyor.

Evet o şartlar altında Dinçer Güçyeter’in başarması bir mucizedir, masaldır. Hikâye sonu iyi biterse masal olur.

Okuma severler, mutlaka okumalıdır. Göç, bir ağacı gövdesinden kesmeye, kökünden ayırmaya benziyor. Gövdeyi yaprak ve dallarıyla yeniden kök vermeye zorlamaya benziyor.

İşçi alan ve gönderen ülke tarihte hata yapmıştır. Uyum için gerekli gayret, yol ve destek verilmedi. Buna rağmen Dinçer gibi başaran çocuk ve torunlarımızın kıymeti bilinmeli. Hayatta kalan ilk nesil benim gibi sevinir, duyurur, ama diğer genç nesiller birbirine kenetlenmeli, iyi organize olmalı. Böyle değerli kitapları tanıdık, dost ve arkadaşlarına mutlaka alıp hediye etmeli, başarılarına başarı katmalı.

Bu kitap Dinçer Güçyeter’in üçüncü kitabı. Menekşe Toprak Türkçe’ye çevrilen kitapların tanıtımını yapıyor. Yazarlarla söyleşi YOU TUBE sayfasında çok takipçisi var. Bu kitabın Türkçe’ye de çevrildiğini duyarsam, çok sevinirim.

Bu romanla gelecek nesillere güç verilir, yol gösterilir.

Okuyarak kalın!

Kaynak ve tavsiye kitap:

Dinçer Güçyeter, Unser Deutschlandmärchen, Fischer Taschenbuch, Frankfurt a.M., 2024

ISBN: 978-3-596-70986-1