17 Ağustos 1999, saat 03.02…
Türkiye’nin kalbi Marmara’da yer yerinden oynadı. 45 saniyelik sarsıntı, binlerce canı bizden aldı. Yalnızca şehirler değil, umutlar da yıkıldı. Tarihe “Asrın Felaketi” olarak geçen Marmara Depremi, 17 binin üzerinde vatandaşımızı aramızdan kopardı, on binlerce yaralı bıraktı, milyonların hayatını değiştirdi.
O geceyi yaşayanlar hâlâ o korkuyu unutamıyor. Kimi sevdiklerini, kimi evini, kimi de yılların emeğini kaybetti. Depremin izleri yıllar geçse de silinmedi, silinmeyecek.
Bugün 17 Ağustos’u anarken yalnızca acımızı tazelemiyoruz; aynı zamanda sorumluluğumuzu da hatırlıyoruz. Çünkü deprem bu toprakların değişmez gerçeği… Ve biliyoruz ki “deprem öldürmez, ihmal öldürür.”
Geleceğe sağlam adımlar atmak, şehirlerimizi güvenli hale getirmek, yitirilen canlara olan borcumuzdur. Onların aziz hatırasını yaşatmanın en büyük yolu, tedbiri elden bırakmamaktır.
17 Ağustos 1999’u unutmadık, unutmayacağız. Vefat edenleri rahmetle anıyor, geride kalanlara sabır diliyor, milletimize bir daha böylesi acılar yaşanmamasını diliyoruz.

“Felaketler, milletlerin uyanışı için acı derslerdir.
Önemli olan, bu dersleri unutmamak ve geleceği güvenle inşa etmektir.”
— Mustafa Kemal Atatürk

Mavi Didim’in değerli okuyucuları, tarih sadece geçmişin aynası değil, geleceğin pusulasıdır. Bizler de bu pusulayı iyi okumalı, tarihimize, ecdadımıza ve onların bize bıraktığı onurlu mirasa sahip çıkmalıyız.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle... Sonsuz Sevgi ve Saygılarımla