Son bil­gi­le­re göre Tür­ki­ye’nin nü­fu­su yak­la­şık 86 mil­yon ci­va­rın­da, Son de­re­ce genç bir nü­fu­sa sahip olan ül­ke­mi­zin sa­de­ce eği­tim se­zo­nu açıl­dı­ğın­da okula giden öğ­ren­ci­le­ri­nin Av­ru­pa’nın pek çok ül­ke­sin­den daha fazla ol­du­ğu zaten he­pi­mi­zin bil­di­ği bir konu.

Pek çok Av­ru­pa ül­ke­si­ne na­za­ran bizde si­ya­set çok fazla ön plana çık­mış du­rum­da, ku­ral­la­rın henüz yerli ye­ri­ne otur­ma­ma­sı do­la­yı­sı ile Ana­do­lu’nun en ücra ka­sa­ba­sın­da her hangi bir dev­let ku­ru­mu­na se­zon­luk bir hiz­met­li bile alı­na­cak olsa si­ya­se­tin mü­da­ha­le­si ka­çı­nıl­maz ol­du­ğun­dan hemen her­kes ken­di­si­ni si­ya­se­tin tam mer­ke­zin­de gö­rü­yor.

Yine Av­ru­pa ül­ke­le­ri­nin ak­si­ne seçim bizde her zaman ölüm kalım mü­ca­de­le­si ola­rak gö­rül­dü­ğün­den ve si­ya­se­tin re­ka­bet değil de düş­man­lık ola­rak gö­rül­dü­ğün­den olsa gerek seç­men karşı gö­rüş­te ol­du­ğu hiç kim­se­ye şans ta­nı­mı­yor.

Bir­kaç kez daha bu sü­tun­lar­da be­lirt­miş­tik, bir ga­ze­te­ci ola­rak “ül­ke­nin en önem­li so­ru­nu nedir.? so­ru­su­na cevap bul­mak adına 7/24 koş­tu­rup du­ru­yo­ruz.

Bun­dan beş yıl ön­ce­si­ne on yıl ön­ce­si­ne göre gör­dü­ğü­müz acı tablo bizi ger­çek­ten ür­kü­tü­yor, nor­mal şart­lar­da kısa bir “mer­ha­ba” ile ge­çiş­ti­ri­lecek ta­nış­ma faslı bir anda son de­re­ce kı­rı­cı bo­yut­la­ra ula­şa­bi­li­yor.

Başka ül­ke­ler­de bizde ol­du­ğu gibi ken­di­si­ni yüzde yüz haklı kar­şı­sın­da­ki diğer si­ya­si fikir men­sup­la­rı­nı da yüzde yüz hak­sız gören başka bir seç­men kit­le­si­nin olup ol­ma­dı­ğı­nı ina­nın bizde bil­mi­yo­ruz ancak son dö­nem­ler­de saha da gör­dü­ğü­müz tablo bizi derin üzün­tü­le­re sevk edi­yor.

30 ila 50 yaş grubu ara­sın­da­ki kit­le­ye “bizim gö­rüş­le­ri­ni sa­vun­du­ğu­muz si­ya­si par­ti­yi des­tek­ler­mi­si­niz, seçim günü oy ve­rir­mi­si­niz.?” şek­lin­de­ki so­ru­ya bu yaş gru­bun­da­ki kit­le­nin ne­re­de ise ta­ma­mı oy ver­me­yecek olsa bile bunu son de­re­ce nazik bir üslup ve dip­lo­ma­tik bir lisan ile mu­ha­tap­la­rı­na ak­ta­rı­yor.

60 yaş ve üzeri kitle ise tam bir facia, on­la­ra yu­ka­rı­da­ki so­rul­du­ğun­da nor­mal şart­lar­da “Evet” yada “Hayır” ce­va­bı al­ma­yı ve yola devam et­me­yi dü­şün­se­niz de sa­ni­ye­ler içe­ri­sin­de ya­nıl­dı­ğı­nı­zı an­lı­yor­su­nuz.

Bir yada iki gün önce yarı uy­ku­lu bir halde kad­ro­lu te­le­viz­yon yo­rum­cu­la­rın­dan bi­ri­si­nin yada bir ka­çı­nın an­lat­tık­la­rı­nı ku­la­ğı­na de­po­la­yan ve de­po­la­dık­tan sonra da “-Sa­bah kar­şı­ma fi­kir­le­ri­ni sev­me­di­ğim bir par­ti­nin tem­sil­ci­si çıksa da ona dün­ya­nın kaç bucak ol­du­ğu­nu gös­ter­sem” diye kitle beyin ya­ka­cak it­ham­lar­da bu­lun­mak­ta hiç­bir sorun gör­mü­yor.

Tür­ki­ye yıl­lar önce kay­bet­ti­ği na­zik­li­ği ne­za­ke­ti bir an önce tek­rar bul­ma­lı­dır, Kar­şı­sın­da­ki­nin fi­kir­le­ri­ne saygı duyan, dün­ya­nın sa­de­ce kendi ek­se­ni et­ra­fın­da dön­me­di­ği­ni kabul eden kit­le­le­rin ço­ğal­ma­sı ile he­pi­miz rahat bir nefes almış ala­ca­ğız.

Aksi tak­dir­de bu “de­di­ğim dedik çal­dı­ğım düdük” fik­rin­de ısrar eden kitle sa­ye­sin­de ak­lı­mız fik­ri­miz du­mu­ra uğ­ra­ya­cak ve biz ye­rin­de say­ma­ya devam ede­ce­ğiz.

Allah he­pi­mi­ze akıl sağ­lı­ğı ver­sin..