Türkiye, 9 saat arayla meydana gelen iki depremin oluşturduğu ağır yıkımla mücadele ederken, sadece binalarda değil psikolojik açıdan da yıkımlar oldu. Birçok kişinin hayatını kaybettiği depremden en çok etkilenenler ise çocuklar oldu. Bu çerçevede Aydın İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ise çocukların depremin psikolojik etkilerinden korunması gerektiğine dikkat çekti. Depremin her yaştan insan için travmatik etkilere sebep olan bir doğal afet olduğuna dikkat çeken uzamanlar, doğal afet ile birlikte birçok zorluk ve belirsizlik ile karşı karşıya kalındığını vurguladı.

Psikolojik açıdan depremin etkileriyle başa çıkmanın zor bir süreç olduğunun belirten uzmanlar; “Çocuklar, hem depremin kendisinden hem de sonrasında oluşan belirsizlik ve hayatlarında yol açabileceği değişikliklerden korkarlar. Çocukların yaşanan olaylarla ilgili bilgiye ihtiyaçları vardır ve çocuğun güven duyduğu bir yetişkinden bu bilgileri alması önemlidir. Yaşanan durumla ilgili bir şey saklamadan, yanlış bilgi vermeden ve çocuğun anlayacağı bir dille konuşmak gerekmektedir. Çocukların soruları yaşlarına ve gelişim dönemlerine göre yanıtlamaya çalışılmalıdır. Konuşmadan önce çocukların duyguları ve sormak istediklerini dinlenmelidir. Konuşurken çocuğun göz hizasında olmak için diz çöküp ve ellerini tutulmalıdır” diyerek ebeveynlerin, duygularını konuşarak aktaramayan çocukların resimlerinden ve oyunlarından anlamaya psikolojini anlamaya çalışması gerektiğini belirtti.

29. Tarım Fuarı açıldı 29. Tarım Fuarı açıldı



Sadece depremi yaşayan değil, bu acıyı televizyonda izleyen çocuklar için de destek gerekebileceğini belirten Aydın İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri açıklamada “Deprem bölgesinden çok uzakta olup görüntülerden etkilenen çocuklar ile de deprem hakkında konuşmak gerekir. Deprem hakkında yaşına uygun bilgi verilmelidir. Çocuklar ile birlikte ailece evde bir eylem planı yapılabilir ve deprem çantası hazırlanabilir. Bu çantaya sevdiği bir oyuncağı koymak da önemlidir. Ebeveynler, depremden etkilenen kişilere yardım hazırlanacağı zaman çocuklarla birlikte bu hazırlığı yapabilirler. Çocuklara, ‘oradaki arkadaşlara göndermek istediğin oyuncaklar olur mu?’ diye sorulabilir. Ayrıca, oradaki çocuklara mektup yazabilirler ve resim çizebilirler. Bu şekilde çocuklara temas etmek onlara da iyi gelebilir” ifadelerine yer verildi.

Çocuklar için yapılabileceklerin de anlatıldığı açıklamanın devamında “Çocuklarınızla daha fazla zaman geçirin, konuşun, güven verin. ‘Korkma, birlikteyiz ve güvendeyiz’, ‘seni seviyorum’ gibi cümleleri olabildiğince sık tekrar edin. Kucağınıza alın, sarılın. Yakın temas kurmak ona terk edilmeyeceği mesajını verir. Korkutucu televizyon görselleri ve konuşmalarından uzak tutun. İmkanlar ölçüsünde gündelik alışkanlıklarınızı sürdürmeye çalışın. Çocukların kısa sürede günlük rutinlerine dönmeleri önemlidir. İlk aşamada okul olmadığı için güvenli ortamlar oluşturarak yaşıtları ile zaman geçirmeleri sağlanabilir. Onlarla oyun oynamak, şarkı söylemek, resim çizmek rutinin birer parçasıdır. Yetişkinlerin iyi olma halleri çocukları destekler. Bu yüzden kendinize iyi baktığınızda çocuğunuza en iyi şekilde yardımcı olabilirsiniz. İhtiyacınız olduğunda başkalarında yardım isteyin. Çocuğunuzun duygularını kelimeye dökmelerine yardım edin. Korku, mutluluk, kızgınlık, üzgün olma gibi böyle duyguları hissetmenin normal olduğunu söyleyin. Oyun oynayın. Özellikle, okul öncesi dönemdeki çocuklar duygularını düşüncelerini akıcı bir şekilde kelimelerle ifade edemezler. Çocuğun yaşadıklarını anlatmaya ihtiyacı vardır bu aktarımı da oyun ve oyuncaklar yolu ile yapacaktır. Çocuğunuz oyun oynarken onu izlemeye çalışın. Çocuğunuzun size yapışması ve yanınızdan ayrılmaktan endişeli olması çok doğaldır. Eğer çocuğunuzdan ayrılmak zorunda kalırsanız ne kadar süreliğine ve ne zaman döneceğinizi söyleyin. Eğer bırakabilirseniz, bir fotoğraf gibi size ait bir şey bırakın. Bir şeyleri düzeltemezseniz bile, çocuğunuzla olmak ve yanında durmak bile bir şeyleri değiştirebileceğini unutmayın” ifadeleri yer aldı.(iha)