Farkındalık, değişimin gerekliliğini kavrayarak uyum seçenekleri üretebilmektir.

Uyum birey özelinde başlayan, etki ve tepkilerden oluşan bir tutarlılıktır. Tutarlı yaşam algısı yaşamı anlamlı kılar. Kişi yüreğini koruyup kollarken onu saygı ile sevmeli. Kendi gözlerinin içine bakıp gülümsemeli. İstemlerine olumlu katkılar sunan bedenine ve beden bütünlüğünü oluşturan parçalara inancını ve güvenini iletmeli. Ellerini ovuşturup, ayaklarını okşamalı. Bedenine avuçları ve parmaklarıyla dokunarak, birlikteliğini hissettirerek hoşnutluğunun şükranlarını sunmalı. Bir beden birlikteliğini olabildiğince ve bilinçle yücelterek kişisel yaşamının kalitesini yükseltmeli. Her koşulda iç iletimini uyanık tutarak, anında olanakların elverdiği katkıları birlikteliğin hizmetine sunarak yaşamını onurlu ve kıvançlı kılmalı.

Kendimizle barışık, doğa ile uyumlu bir yaşamı yaşanılışlara kazandırmalıyız!

Sıla sevdanın eşiğinden başlar,

Göverir umut, özlemlere yürür bahar.

Uyanır ki, mevsimsiz dökülen yapraklar;

Umut kavga olur, kavgayla yaşam başlar!

Tüm insanların sahip olup da en az kullandıkları şey beyindir. Beyin gerektiği gibi kullanılmadığı zaman, eşitlik bozuluyor. Bozulan eşitlik şeyler arasındaki mesafenin açılması demektir. Farklılıklar artınca, ötekileşmeler kaçınılmazdır. Bu kaçınılmazlık; ağaların, paşaların, beylerin, efendilerin ve buyurganların ortaya çıkmasına neden olur. Bu olgunun karşısında; kul, köle, hizmetkar ve uşaklar var(!)

Önce kazanılanları alarak başladılar;

Sonra, önce kazanılmış olan ne varsa…

Daha sonra borçlandırıp el koydular,

Gelecekle birlikte, kazanılacak olanlara!

Burada önemli olan devralınanlardır. Daha açık biçimde söylersek; eşitsizliklerin sürdürülmesinde en önemli etkenlerden biri mirastır(!) Miras, gelecek olanların eşitsizliğinin temelini oluşturur. Yarışmacılar arasında kulvar farkının ortaya çıkmasına neden olur. Yaşamda zenginin aptalı bile avantajlıdır(!) Genellikle birikimlerin temelinde el koymalar, zorbalıklar, haksızlıklar ve hukuksuzluklar olabilir(!) Birikim her koşulda ona sahip olanlara ayrıcalıklar ve kolaylıklar sağlar!...

 Zor günler bitti artık(!)…

Şimdi daha zor günlerdeyiz!

Gençleri bile yordu yaşamak;

Tüketilmiş günler bizi bekler!

Günler tükenmişliklere gebe iken, yaşam savrulur yaşamdan kopmalara. Düşmek, tutunamamaktır. Oysa tutunabilmek birliktelik, direnç, dayanmadır. Yani, güçlenerek ayakta kalabilmektir. Dahası, onurlu bir yaşamı sürdürebilme olasılığıdır…

Gün söndü, ön akşama yağdı karanlıklar.

Tenlerde mayalanan çözümsüz acılarla…                                                                                                                                                                            El ayak çekilir vurgun yemiş yaşamaktan,

Çöker umudun çatısı beklenen geleceğin üstüne!

İnsanların umutlarını ellerinden alırsanız geriye ne kalır ki? En fazla insan posası; ezilen sömürülen, aşağılanan ve horlanan yığınlar! Yoksulluk çekilmez iken, derin bir yoksullukla baş başa kalmak! Gandhi, “Şiddetin en ölümcül biçimi yoksulluktur.” Demişti.

 Sürgülü kapılar kapatılır yaşamların yüzüne;

Yoksulluk salgını tutsak alır yaşamı yitik insanları!                                                                                                                                                 Çöreklendi yokluk, yoksulluk yalınkat hanelere;

Çekildi el-ayak ve sonra sustu yaşamak!

İşin özü şu; işgal altındaydık ve ne yazık ki, işgalciler bizdendi(!) Yaptıkları, yabancıların bile yapamayacaklarıydı! Elde avuçta ne varsa, bir biçimde onlara elkoydular(!)

Hedef net ve açık, yaşam mücadelesiyle birlikte hak ve özgürlükler mücadelesi veriyoruz!

Açlık, yoksulluk, hukuksuzluk, adil olmayan paylaşımlar; daha doğrusu her şeyi arkalarına alarak paylaşmamak zorbalığı! Ülke yararını dışlayarak, kendi çıkarları için yok ettikleri ülke bizimdi!...

Yıkımlar, kırımlar…Kırım sadece var olanları yok etmek değildir, var oluş ortamını yok etmektir(!) Bu ortama biz EKOLOJİ diyoruz. Çevre var oluşlara olanaklar sunan yaşam ortamıdır. Toprak, hava, su, güneş bu yaşamı var kılan ortamın olmazsa olmazlarındandır! Bu güzel ülkede adil olarak paylaşmamak gibi bir sorunumuz var(!)…