Bu kaçıncı katledilişim…

Küllerimden kaçıncı kez doğuşum…

Ve sevgisizliğe kurban edilişim…

Kısır döngülerde, yobaz kuşatmalarda çırpınışım…

Adım kadın, saçı uzun, aklı kısa ve kaşık düşmanı…

Törelerin, yazgıların, erkek egemen anlayışların kurbanı…

Bu kaçıncı yakılışım…

Küllerimden kaçıncı kez doğuşum…

Adım Narin, Ayşe, Fatma, Özgecan ve Dilara

Beni öldüren sendin, öbürüydü, diğeriydi…

Beni yakan bu düzeni düzen zihniyetti…

Sevgisizlik üzerine kurduğunuz düzendi…

Bu kaçıncı öldürülüşüm…

Küllerimden kaçıncı kez doğuşum…

Namusu hep bana yüklüyor namussuzlar…

Bedenimin kullanım hakkını gasp ettiler…

Tapulu mallarıymışım gibi işlem gördüler

Adına da ahlâk dediler, din dediler, namus dediler…

Bu kaçıncı katledilişim…

Küllerimden kaçıncı kez doğuşum…(Erdoğan Şahin)

***

NARİNLER ve mevcut zihniyet…

Narin vahşeti yüreğimizi dağladı…

Bu vahşet, erkek egemen toplumun mevcut anlayışının uzantısından başka bir şey değildi…

Kadını türbana ve eve hapsetmeye çalışan zihniyetin kadınlarımıza bakış açıları ortadadır…

Bu zihniyet, sokakta özgürce dolaşan, çalışan, üreten, okuyan kadınları görünce ilkellikleri akıllarına geliyor…

Bu ilkellikleri yıllarca savunan ve iktidar olan bir anlayışla da karşı karşıyayız…

İşte size basına ve sosyal paylaşım sitelerine de yansıyan bu anlayışlardan bazı örnekler:

* “Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, anası ölsün… AKP eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek

* “Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet ona bakar” AKP eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ

* “Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur” Ayhan Sefer Üstün AKP Milletvekili

* “Evdeki işler yetmiyor mu? (Kendisinden iş isteyen bir kadına AKP Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun yanıtı

* “ Kızlar okuyunca, erkekler evlenecek kız bulamıyorlar ”Erhan Ekmekçi, AKP İl Genel Meclisi üyesi…

* “Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek” AKP Maliye Bakanı M. Şimşek

* “ Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” Recep Tayyip Erdoğan

Yukarıdaki örnekleri çoğaltabiliriz…

AKP iktidarının kadına bakış açısı, türban özgürlüktür kandırmacısıyla, kadınları evlere hapsetmeye dayanıyor…

Bu durum, aynen Ortaçağ Avrupa’sının “3K” uygulamasına benziyor… Bu anlayışa göre kadının görevi Mutfakta yemek yapmak, çocuk doğurmak ve Kiliseye gitmekle sınırlıydı…

Avrupa Kadını, aydınlanma çağı ile birlikte kiliseyi başkaldırarak; çocuk da doğururum, kariyer de yaparım diyerek, çağdaş yaşamda erkeğiyle eşit haklara sahip oluyordu…

Adına erkek denilen yaratıkların kıyımlarına uğrayan Narinlerin- Özgecanların üzüntüsü içindeyiz…

Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, geçmiş yıllarda yakılan Özgecan’ın cenazesinde saf tutan kadınlarımıza imamın” “Kadınlar lütfen geriye doğru çekilin” demesidir…

Kadınlarımızı İmam Efendiyi dinlememişler ön saflarda cenaze namazını kılmışlardır… İyi de yapmışlardır… Bu hareket her yönüyle tüm toplumumuza bir örnek olacaktır…

Suçluları uzakta aramayalım, suçlular yakınımızda ve içimizdedir…

Suçlu, kadının çalışmasına, okumasına, mevki kariyer sahibi olmasına sıcak bakmayan, kadını eve hapseden, işsizliğin nedeni olarak gören zihniyettir…

Bu zihniyet Osmanlı zihniyetinin de tam bir yansımasıdır…

Kadınlarımız, Atatürk Devrimleri sayesinde çağdaş Dünyada yerlerini almaya başlamışlardır… Ne yazık ki hortlayan gerici yobaz, Osmanlı zihniyetindeki anlayışlar kadınlarımızı tekrar karanlık çağlara sürüklemektedir…

Narin’in, kadınlarımızın uyanışına bir vesile olmasını diliyor, acılı ailesine sevenlerine, tüm ulusumuza başsağlığı diliyorum…