Yazılı basın açıklaması yayınlayan Pınarbaşı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Tüm Emekliler Sendikası olarak defalarca emeklinin durumunu anlatan açıklamalar yaptık. Kampanyalar düzenledik. En son taleplerimizi içeren bir dosyayı ve topladığımız yüzbinlerce imzayı meclis başkan vekiline teslim ettik.
Ancak bugüne kadar yapılan havada kalan vaatlerden başka bir şey olmadı. Bu nedenle bizler bu yaşta emeklinin sesini ve taleplerini bildirmek için Ankara'ya yürüme kararı aldık. Sesimizi duymayan iktidar, bizlerin insanca yaşaması için gerekenleri yapmak yerine, sendikalarımızı kapatarak tümüyle örgütsüz olmamızı istiyor. Emekli sendikalarına baskılar yapıyor. Kapatma davaları açıyor. Ancak biz bu dayatmalara teslim olmayacağız. Bir yandan emekli platformları, sendikaları ve örgütleri ile görüşüyoruz, bir yandan da birleşik bir emekli sendikasının oluşması için çaba sarf ediyoruz. Sendikal mücadelemizi birleştirmek için önemli görüşmeler, toplantılar yapıyoruz. En son DİSK Emekli Sen ile yaptığımız görüşme birlikte mücadele etme yolunda hemfikir olduğumuz olumlu bir şekilde gelişmektedir. Zaten bir süredir Emekliler Dayanışma Sendikası, Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu ve Emekliler Birleşiyor Platformu ile birleşik sendikalaşmaya yönelik görüşmelerimizde çok önemli mesafe katettik. Disk Emekli Sen ile de birleşik bir mücadele için çalışmalarımız sürecek. Bizim talebimiz ve çalışmalarımız, emeklilerin birlikte mücadele etmesini sağlamaktır. O zaman kimse bizi yük olarak göremeyecek, taleplerimiz de karşılanacaktır. Çünkü 13 milyonu aşkın emeklinin buna hem gücü, hem hakkı hem de direnci ile ürettikleri örgütleri vardır.
Taleplerimiz çok haklı ve meşrudur. Yüksek köprü geçiş ücretlerine "cık" diyenler 2500 lira alan emeklinin durumunu bilmiyor olamaz! Emekli maaşları hiç bir dönemde asgari ücretin altında kalmamıştı. Sağlık hakkımız hiç bu kadar gasp edilmemişti. Toplum içinde itibarımız hiç bu kadar sarsılmamıştı. Bizler, kimseden sadaka ya da hayır istemiyoruz. Çalışmaya başladığımızda devletin bize sunmayı vaat ettiği insanca yaşama hakkımızı istiyoruz. Bunun için maaşlarımızdan kesilen kesintileri ve primleri istiyoruz. Kimsenin kesesinden bir şey istemiyoruz. Verdiğimiz emeğin karşılığını istiyoruz. Bayram da gelirken "cık" hâline gelen komik harçlığı değil, bir maaş tutarında yılda dört kez verilecek ikramiyelerimizi istiyoruz.
Taleplerimiz sadece ekonomik değil tabi ki. Sosyal haklarımızı, demokratik bir ülkede, hiç bir nedenle itilip kakılmadan, ötekileştirilmeden, barış içinde huzurlu bir yaşam istiyoruz. Bu çağrımızı daha da geliştirerek taleplerimizi hep birlikte söylemeye davet ediyoruz. Birleşik bir emekli sendikası için, emeklilerin hakları için mücadelemiz yükselerek sürecektir.
Buna olan inancımız ve direncimizle bütün emeklileri selamlıyoruz.
