Niçin bu Almanca başlığı kullandım…

Çok iyi Almanca bildiğimi zannetmeyin…

Biraz Almancaya bulaştım ve bazı deyimler de belleğimde öylesine kaldı.

Bu deyimlerden birisi de bizde mecaz anlamda kullandığımız “rol yapmak” deyiminin, Theater machen- tiyatro yapmak- deyimiyle örtüşmesidir…

Tiyatro – rol- yapmanın bizdeki mecaz anlamı da aynen Almanca’da olduğu gibi yalancıktan yapma, gösteriş, düzmece davranış sergileme, rezalet çıkarmak, olay çıkarmak anlamlarını taşıyor… Bu mecazi anlam-deyimsel anlam- çoğu dillerde de bu anlamlarda karşılık bularak evrenselleşmektedir…

***

Yaşamımız bir tiyatro sahnesi ve mecaz anlamda da herkes rolünü oynuyor…

Sahnenin önünde adaleti, arkasına geçince eşkıyayı oynamak, sahnenin önünde hak hukuk adalet arkasına geçince de ben bilirim işimi gibi…

Eğer mecaz anlamda Belediyeler başta olmak üzere kurumlar halkına karşı Tiyatro- rol- yapıyorlarsa vay halimize… Eğer tiyatro, profesyonel ekiplerle yap(tır)ılıyorsa; uyanmamız ve gerçekleri görmemiz de daha zor oluyor… Günümüz siyasetinde buna algı operasyonları da deniliyor elbette… Gerçekleri gölgeleyerek, kendi çıkarları amaçları doğrultusunda yeni şeyler uydurarak halkı kandırmaya yönelik oyunlar sergilemek oluyor tiyatro yapmak…

***

Didim bu yönüyle bir tiyatro sahnesine çoktan dönmüş gibi zaten…

Yerel ve Ulusal basın; Didim yerelinde Belediye Başkanı Hatice Gençay yönetimini Tiyatro yapmak- rol yapmakla suçlayan yazılar, haberler paylaştılar.

Haberaydın.com: Gençay Tiyatrosu Mahkemelik oldu. (Zincir restoranda kayma yok, amfi tiyatroda kayma var öylemi Hatice hanım, ) Başlığını kullandı.

Diğer yandan, Sözcü Gazetecisi yazarı Saygı Öztürk konuyu: Didim’i karıştıran tiyatroluk olay! Başlığıyla köşesine taşıdı.

***

Tarihsel kökenlerinde Amfi Tiyatroların olduğu Didim ilçemize; günümüzün ihtiyaçlarına göre bir Amfi Tiyatronun gerekliliğini –yakışacağını- düşünen dönemin Belediye Başkanı A. Deniz Atabay,  bir seçim projesi olarak 2022 yılında; çok uzun ve zor uğraşılar sonucunda Didim’in en güzel yerlerinden ve bu tür Amfi Tiyatro yapımına uygun olan 2. Koy’daki alana Amfi Tiyatro projesini yaptırarak Didim’e kazandırmıştı. Döneminin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Didimlilerin yoğun katılımıyla, büyük coşku ve sevinçle açılış gerçekleşmişti.

Bu süreçte; Amfi Tiyatroda çok sayıda sosyal etkinlikler şenlikler gerçekleştirildi. Didim Amfi Tiyatrosunun çevre düzenlenmesiyle yeşil bir alana kavuştu. Hemen altındaki sahil düzenlenmesi de Didim halkı tarafından çok sevildi ve çok önemli bir uğrak yeri olmaya başladı…

***

Hikâye gibi anlatıyorum ya, eh ne oldu ondan sonra der gibisiniz…

Gelelim konunun özüne: 31 Mart yerel seçimlerinde Hatice Gençay, CHP’den Belediye Başkanı seçildi. Aday oluşu, seçim süreci yerel ve ulusal basında hep gündemde oldu. Sivas ve İstanbul lobisinin aday seçiminde etkili olduğu söylendi ve yazıldı. Ortaya bir de damat olayı çıktı. CHP’nin Didim Belediye Meclis üyelerini onun listelediği, Belediye içindeki birçok atama ve yer değişimlerinde etkin olduğu söylendi. Bu arada Didim Belediye çalışanlarına yönetim tarafından sürekli bir mobing uygulandığını, yer değişimleriyle rahatsız edildiği, uzmanı olmadığı alanlarda çalışmaya zorlandıkları da hep görülür, söylenir ve yazılır oldu…

***

Didim’in şansızlığı ranta devamlı açık olan kapısıdır… Rant avcıları da her durumda pusuya yatmış beklemektedirler. Didim yerel siyasetinin oluşumu ve yönlendirilişi-yönlenişi- de hep bu yöndedir… Didim’in çarpık betonlaşmasının temeli her dönem Belediye Meclis üyelerinin inşaatçılardan- yap sat kaççılardan oluşmasından kaynaklandığını da görmemezlikten gelemeyiz elbette…

Hatice Gençay başkanlığındaki Belediye yönetimi; Belediye’ye ait arazileri- arsaları betonlaşmak için satışa çıkarmış durumda… Bu da yetmiyor, Akbük, Akyeniköy, Denizköy ve daha birçok yerlerdeki tarım ve orman alanlarının imara açılması yönünde çalışmaların yapıldığını da biliyoruz… Belediyemizin tam olarak bu çalışmaların neresinde olduğunu bilmekte hakkımızdır… Didim’in her tarafı beton yığını oldu, Didim yoruldu ve Didimlilikten çıktı…

***

Gelelim Tiyatroya, mecaz anlamıyla tiyatro yapmaya…

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Başkanlığı kazanan CHP’li Hatice Gençay yönetimi  amfitiyatronun kiralanması için ihaleye çıkmış ve ihale de üç gün sonra,  amfitiyatroda kayma olduğu ileri sürülerek iptal edilmişti. Ve Didim Belediyesine 45 Milyona mal olan bugünkü değerinin de 750 milyon olduğu tahmin edilen Amfi Tiyatronun kapısına da böylece kilit vurulmuş oldu.

Sözcü Yazarı Saygı Öztürk’e konuşan , önceki dönem belediye başkan A. Deniz Atabay; “O kütlenin kayabilmesi mümkün değil. Jeolojik etütleri yapıldı. Buna göre temel projesi çizildi. 17 metrelik kat kat dolgu yapıldığını belirtiyor. Atabay, kayma iddiasından bir hafta önce davet usulüyle Belediye Encümeni tarafından ihale yapıldı. Üç gün sonra ‘Amfi tiyatroda kayma var. Bu durum insanların can güvenliğinin tehlikeye sokar’ gerekçesi gösterildi ve ihale iptal edildi. İptal işinde başkanın bir yakınının etkili olduğu ilçede çok yaygın bir biçimde konuşulduğunu da söyleniyor dedi.

***

Amfi Tiyatronun temelinin atılmasından sonra,günlük yürüyüş ve spor yapma güzergahımda olan inşaatı gözlemlemeye ve bol bol fotoğraf çekmeye başladım ve bu süreçte Firma sahibi Cebrail Tunç’la da tanışma olanağım oldu…Gördüm ki; benim gibi meraklılara Cebrail Tunç inşaat hakkında hatta kullanılan malzemeler hakkında da bilgiler veriyor bundan da mutluluk duyuyor…Bu konuda bizim olumlu olumsuz görüşlerimizi alıyordu…Cebrail Tunç’tan izin alarak İnşaat bitene kadar her bölümünün fotoğraflarını çektim. Kafama takılan soruları da telefonla kendisine sordum, sorularıma hep cevap verdi.

Firma yetkilisi Cebrail Tunç’un Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamada “İhaleyi(kiralama ihalesi) başkası alınca ‘Kayma var’ deyip ihaleyi iptal ettiler. Bilirkişi raporunda kaymayla ilgili tek bir kelime yok. Olmayan şeyi ne diye yazsınlar? Belediyeden yaklaşık 30 milyon lira alacağım var. Ödeme yapılması için başvurumu yaptım. 45 yıllık bir firmayız. Yapılanlar firmamızı itibarsızlaştırmaya dönüktür. O yüzden haklarında tazminat davası da açıyorum. Bilirkişinin tespitleri orada. İstedikleri gibi bir rapor gelmeyince, şimdi üniversiteden bilirkişi istiyorlar. Nereden getirirlerse getirsinler değişen bir şey olmaz. Dedikleri gibi bir şey varsa bilirkişiler bunları niye görmemiş, raporlarında yazmamış?

Başkan hanımın amacı, önceki başkan Deniz Atabay’la hesaplaşmadır. Deniz Bey döneminde belediyeye iş yapan müteahhitler parasını istemeye gittiklerinde, ‘Gidin paranızı Deniz Beyden alın’ diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Diyor.

***

Görüldüğü gibi ortalık çok karışık gözüküyor…

Bu karışıklıktan da Didim çok zarar görüyor…

Tiyatro yapmanın(elbette mecaz anlamda) gereği yok…

Tüm gerçekleri Didimlilerin bilmeye hakları var.