31 Mart 2024 ta­ri­hin­de ya­pı­lan yerel se­çim­de il genel mec­lis oy­la­rı sa­yıl­dı­ğın­da çok uzun bir zaman sonra CHP’nin ilk kez AK Par­ti­nin önün­de se­çi­mi bi­rin­ci parti ola­rak ka­zan­dı­ğı ger­çe­ği or­ta­ya çıktı.

CHP’nin se­çim­den bi­rin­ci parti çık­ma­sı­nın yanı sıra ti­ca­re­tin, si­ya­se­tin, tu­riz­min ve sos­yal ha­ya­tın en üst dü­zey­de ya­şan­dı­ğı yer­le­şim mer­kez­le­rin­de de CHP’nin bi­rin­ci parti ola­rak çık­tı­ğı­nı gör­dük.

Şu sı­ra­da var olan 81 il ve 900 küsur il­çe­nin ya­rı­sın­da yani 450 ci­va­rın­da­ki be­le­di­ye­nin CHP’li baş­kan­lar ta­ra­fın­dan yö­ne­til­di­ği an­la­şıl­dı.

Daha da önem­li­si 2019 yı­lın­da Baş­kan­lı­ğı mil­let it­ti­fa­kı­nın aday­la­rı­na be­le­di­ye mec­lis­le­ri­ni de Cum­hur it­ti­fa­kı­na veren seç­men 2024 yı­lın­da hem be­le­di­ye baş­kan­lı­ğı­nı hemde mec­lis ço­ğun­lu­ğu­nu CHP’li aday­la­ra ve­re­rek “rahat rahat ça­lı­şın” ta­li­ma­tı­nı verdi.

Si­ya­set­çi­nin temel gö­re­vi san­dık­tan çıkan seç­men ter­ci­hi­ne “Ey­val­lah” de­dik­ten sonra parti yö­ne­ti­mi­ni top­la­yıp “bu za­ma­na kadar her se­çim­de bizi bi­rin­ci yapan seç­men­de nasıl bir mem­nu­ni­yet­siz­lik ya­rat­tık ki seç­men bu se­fe­re yü­zü­nü biz­den başka bir ta­ra­fa döndü?” so­ru­su­na cevap bul­mak ol­ma­lı­dır.

Ha­tır­la­na­ca­ğı gibi seç­men 2002-2007-2011-2015-2018 yıl­la­rın­da ya­pı­lan genel se­çi­min ta­ma­mın­da AK Par­ti­yi bi­rin­ci yap­mış 2019 yı­lı­na ge­lin­ce­ye ka­dar­da ara­lık­sız çok uzun yıl­lar be­le­di­ye baş­kan­lık­la­rı­nı da AK Par­ti­li aday­la­ra tes­lim et­miş­ti.

2019 ve 2024 yı­lın­da ya­pı­lan yerel se­çim­de üs­tün­lü­ğü CHP’ye kap­tı­ran AK parti muh­te­me­len suçu ken­di­sin­de gör­mü­yor ve seç­men ter­ci­hi­nin yan­lış ya­pıl­dı­ğı­na ina­nı­yor.

1950 yı­lın­da geç­ti­ği­miz çok par­ti­li si­ya­si ha­ya­tın üze­rin­den tamı ta­mı­na 75 yıl geçti.

Geçen bu 75 yıl­lık zaman di­li­mi içe­ri­sin­de seç­men der­di­ni ken­di­si­ne iyi an­la­tan tüm si­ya­si par­ti­le­ri ik­ti­da­ra ge­tir­mek­ten çe­kin­me­di.

Söz ko­nu­su si­ya­si par­ti­le­rin bir kıs­mı­nı bir yada iki dönem AK Parti ör­ne­ğin­de ol­du­ğu gibi 2002 yı­lın­dan iti­ba­ren de bir si­ya­si par­ti­yi tu­tu­yor.

“Cum­hur” ifa­de­si­nin ne anlam ih­ti­va et­ti­ği­ni bir ga­ze­te­ci ola­rak biz bi­li­yor­duk.

Ancak “Cum­hur “ ifa­de­si­nin en üst se­vi­ye­de ses­len­di­ril­di­ği dönem bi­lin­di­ği gibi AK Par­ti­nin ik­ti­dar ol­du­ğu za­man­lar­dır.

Söz ko­nu­su “Cum­hur”un biz­den yana ol­du­ğu zaman doğru yap­tı­ğı­nı yü­zü­nü biz­den başka bir ta­ra­fa dön­dü­ğü za­man­da yan­lış yap­tı­ğı­nı söy­le­mek olsa olsa ger­çek­lik­ten uzak­laş­mak­tır.

Seç­men 75 yıl­dır ken­di­si­ne daha rahat bir hayat sağ­la­ya­cak parti ara­yı­şın­da.

Bu ara­yış dünde sona er­me­miş­ti bu­gün­de bit­me­yecek.

Seç­me­ne yani mil­le­te umut veren hangi parti olur­sa olsun anın­da cevap bu­lu­yor ve ik­ti­dar olu­yor.

Seç­me­ne gü­ven­mek lazım.

Mil­le­tin sağ­du­yu­su­nu asla ha­fi­fe al­ma­mak lazım,

Seç­me­nin 03 Kasım 2002’ de “Muh­tar bile se­çi­le­mez” de­ni­len Recep Tay­yip Er­do­ğan’ı ne­re­ler­den alıp ne­re­le­re ge­tir­di­ği­ne he­pi­miz bi­re­bir şa­hi­diz.

Mil­let ira­de­si­nin üze­rin­de hiç­bir güç ola­maz.