Sivas’ta Bir Amerikan Generali -J.C.Harbort-1919 ‘Da Niçin Gelmişti .?
Bu sırada milli hareketin mahiyetini incelemek üzere Türkiye’ye gelmiş olan Amerikalı General Harbord, Sivas’a gelerek Mustafa Kemal ile bir görüşme gerçekleştiriyor. Mektepler tatil olduğundan Mustafa Kemal o sene Rauf Orbay’la birlikte İdadi Mektebinde ikamet ediyor, Mustafa Kemal de generali bu mektepte kabul ediyor. AMERİKAN SENATOSU; Doğu Anadolu’da, yedi Türk vilayetini içine alan topraklarda, Ermenistan devletinin kurulmasını onaylamıştır… İşte bu yetkilere dayanarak önce İstanbul’a gelen kalabalık dörtler heyeti temsilcileri ve General Harbot, Mustafa Kemal paşa ile görüşmek üzere Sivas’a hareket eder.
General Atatürk’e “Ne yapmak istiyorsunuz” diye soruyor. Atatürk şu cevabı veriyor:
“İstediğimiz, memleketi düşman işgal ve istilasından kurtardıktan sonra müstakil, medeni bir Türk devleti kurup insanca yaşamaktır.”
Bu cevap karşısında general şöyle konuşuyor:
-Bu istek hayal, yapacağınız hareket ise yararsızdır. Çünkü müttefikiniz olan Almanya, Avusturya, Bulgaristan çökmüş, teslim olmuş, memleketinizin birçok mühim yerleri İtilaf Devletleri tarafından işgale uğramış, ordunuz dağılmış, ordunuzun silah ve mühimmatlarına işgalciler tarafından el konulmuş. Böyle bir vaziyette yapmak istediğiniz hareket ne askerlik kaidelerine ve ne de herhangi bir usule uymaz. Bu tamamen yanlıştır. İnsanların intihar ettiklerini görüyor ve okuyoruz ama milletlerin intihar ettikleri vaki değildir.”
Bu sözler, Mustafa Kemal üzerinde derin bir tesir bırakıyor ve mühim karar vereceği zaman takındığı kendisine has bir tavırla söze başlayıp şöyle cevap veriyor:
-Evet! Generalin dedikleri doğrudur, müttefiklerimiz çökmüş ve teslim olmuş. Vatanımızın birçok mühim yerleri işgal ve istila edilmiş. Silah ve mühimmatlarımız gasp olunmuş. Böyle bir vaziyette yapmak istediğimiz hareket ne askerlik kaidelerine sığar, ne de herhangi bir usule uyar. Ama bütün bunlara rağmen vatanımızı kurtarıp hür ve müstakil ve medeni bir Türkiye devleti kurarak insana gibi yaşayacağız. Şayet Muvaffak olamazsak, düşmanların avuçları içinde her gün birer parça can vermektense ecdadımıza yakışır şekilde dövüşerek can vermeyi tercih ederiz.”
Amerikalı General Harbord, görüşmeye ilişkin hazırladığı raporunda “Milli Müdaafa Partisi” olarak tanımladığı Türkiye’deki direniş hareketinin amacını şu cümlelerle kayıt altına alıyordu:
“Başkanı Mustafa Kemal’in de belirttiği üzere MİLLİ MÜDAAFA PARTİSİ'nin amacı, tercihen Amerika olmak üzere, gerekirse “menfaat düşünmeyen” tek bir manda altında sınırları doğru bir şekilde muhafaza etmektir.”
General Harbord da raporunda Mustafa Kemal’in anladığı “manda ve yardımın” ekonomik boyutta olduğunu belirtiyor, Türklerin himayeye alınması durumunda hiçbir şekilde hakimiyetlerine dokundurmayacaklarını kaydediyordu.
Kimi telgraf ve yabancı kayıtlar Mustafa Kemal’in manda ihtimalini değerlendirmiş olabileceğine işaret etse de, her olasılığı hesaba katmasını iyi bilen bir askeri zekanın aldığı netice de hesaba katıldığında Mustafa Kemal’in manda ve himayeden yana olmadığı açıkça görülebiliyor.
Yine Mustafa Kemal, General Harbord ile görüşerek stratejik hareket etmiş ve pek çok kazanım elde etmişti. Mandaterlik isteyen yol arkadaşlarının baskısını bu şekilde ekarte etmiş ve daha sonradan Sovyetlerden elde edeceği ekonomik yardımı Amerika’dan talep etmiş, İtilaf Devletlerinin dikkatini üzerine çekmişti.
Sivas’ta törenlerle karşılanan general iki gün MUSTAFA KEMAL ile görüştükten sonra, kurulacak Ermenistan topraklarını görmek üzere izin alarak, Erzurum’a doğru yola çıkar. Yapacağı görüşme ve incelemeleri Amerikan Kongresine bir rapor olarak sunacaktır.
Anadolu’da tehlike gerçekten çok büyüktür. Bolşevik ihtilalinden sonra, Rus sınırları içinde kurulmuş olan; Ermeni devletinin kuvvetleride sınırlarımızda hazır Olarak bekletilmektedir.
Erzurum 3.Kolordu Komutanı Kazım Karabekir ve ABD General GENERAL MAJOR JAMES C.HARBOT
Erzurum’da bulunan. 3. Kolordu komutanı Kazım Karabekir Paşa gelen misafiri törenle karşılar. Amaç; Türk milletini temsil edildiği mesajı vermektir. 12 Eylül 1919’da; Amerikalı generalin incelemelere başladığı sırada, PADİŞAH VAHDETTİN İNGİLİZLERE OSMANLI’YI TESLİM ETME ANTLAŞMASINI İMZALAMIŞTIR..!
MUSTAFA KEMAL PAŞA; Hüsrev ve Kılıç Ali’ye generalin yanından ayrılmamalarını ve bölgeyi incelemeleri sırasında çok dikkat edilmesini talimatını vermiştir. Kılıç Alı paşa gözlemlerini anılarında şöyle yazmaktadır..”. Ücra köylüler bile Ermenilerin vahşetinden kurtulamamıştı, Ermeniler zaman zaman bir birilerine bile saldırı düzenliyorlardı, Cinayet ve katliamların kendi eserleri olduğunu, haksızlığa uğramış Ermenilerin tanıklığı ile kanıtlıyorduk, Amerikan heyetinde, Ermeni asıllı görevliler de vardı, yaşananları yaşlı Ermeniler bizatihi, Amerikalı generale daha rahat anlatıyorlardı.
Bundan sonra çalışmalarını Ankara’da yürütme kararı aldılar, ancak heyetin yolculuğunu karşılayacak parası bile yoktu. Bunun için Osmanlı Bankası’ndan 1000 Lira borç almak zorunda kaldılar. Bankanın adı Osmanlı’ydı ama müdürü Alman’dı borca karşılık senet imzaladılar. O yıllarda Sivas’ta otomobil sadece Amerikan Kız Koleji’nde vardı. Bizimkiler kendi memleketinde yiyecek ekmeği bile yokken, Amerikalılar Anadolu’nun göbeğinde her türlü imkana sahipti. Bu okul Ermeni tehciri sırasında sahipsiz kalan kız çocuklarını okutuyorlardı. Okulun müdiresi Mary Louise Graffam’a başvurdular. Müdire Hanım herşey vermeyi kabul ettiği gibi para da istemiyorlardı. Altı teneke benzin ve iki çift otomobil lastiği aldılar. Bunu öğrenen Mustafa Kemal Paşa hemen itiraz etti. “ Şimdi para almıyorlar ama ilerde arkamızdan konuşabilirler, cebren aldı diyebilirler. Belge isteyen müdire hanımda imzalasın. Dedi” Bunun üzerine Mazhar Müfit Bey tekrar okula gitti, iki taraflı belge hazırlanarak imzalandı.
Not: (OSMANLI BANKASI, 1856'da kurulan İngiliz sermayeli Bank-ı Osmani ile 1862 istikrazını üstlenen Fransız mali grubu Banque de Paris et des Pays-Bas ortaklığıyla, 1863'te İstanbul'da Bank-ı Osmanî-i Şahane adıyla kurulan bankadır. 2001 yılında Garanti Bankası'na katılmasıyla varlığı sona ermiştir.)
27 Aralık 1919 Pazartesi günü Sivas’tan Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye üyeleri Ankara’ya geldiler.
Heyet-i Temsiliye namına Mustafa Kemal Paşa imzasıyla “Şimdilik Heyet-i Temsiliye Merkezi Ankara’dadır.” Cümlesiyle biten bildiri yayınlamıştır. Milli Mücadele’nin bundan sonra Ankara’dan yönetileceği askeri ve sivil yetkililere ve bütün millete duyuruldu.