Türlerin Konuştuğu Bir Anlatım.

Su: Ben akarım, taşları yıkarım, ama bana sahip olunmaz. İnsan beni damlalara böldü, hak olmaktan çıkardı. Oysa ben, yaşamın kendisiyim. Beni kirleten, kendi varlığını da kirletir.

Ağaç: Köklerim yerin altındadır, ama göğe uzanırım. Sessizim, evet, ama her mevsim konuşurum. Kesildiğimde, sadece ben ölmem; gölgesiz kalanlar da ölür.

Kuş: Uçarım, çünkü özgürüm. Ama kafesler bana “güvenlik” der. Şarkımı susturmak, gökyüzünü susturmaktır. Benim kanadımda, insanın unuttuğu bir hafiflik var.

Köpek: Sadakatim sorgulanmaz, ama sokakta unutulurum. İnsan bana “dost” der, ama dostluk tek taraflı olmaz. Benim gözümde ayrım yoktur, ama bana yapılan ayrım, insanın kendi vicdanını yaralar.

Yılan: Ben korkunun simgesiyim, ama korku, bilmeyenin yargısıdır. Zehirim var, evet; ama zehrim, denge içindir. Beni yok etmek, doğanın dengesini bozmak demektir.

İnsan dışı türlerin ortak sesi: Biz buradayız. Sessiz değiliz, sadece duyulmuyoruz. Varoluşumuz, sizin varoluşunuza bağlı değil; ama sizin varoluşunuz, bizimkine bağlı. Ayrımcılık, yalnızca size zarar verir. Çünkü biz, yaşamın dokusuyuz. Ve yaşam, ayrım tanımaz.

Özeleştiri: Gerçekliği Görenin Sessizliği Artık Suçtur!...

Ben insanım. Kendimi merkeze koydum, diğer türleri, diğer cinsleri, diğer renkleri birer “öteki” yaptım. Korkularımı üstünlükle örttüm, bilinmezlikleri düşmanlaştırdım.

Kaba güce dayalı egemenlikler kurdum, zekâyı değil, zorbalığı kutsadım. Sahip olduklarımı değer sandım, değerli olanı ise görmezden geldim.

Aynı göğün altında yaşadığımızı unuttum. Suya hükmetmeye çalıştım, ağacı kesip beton diktim, hayvanı kafese koyup “ehlileştirdim.” Oysa onlar, benim unuttuğum hakikatin taşıyıcılarıydı.

Ayrımcılığı sürdürdükçe, kendimi de parçaladım. Çünkü bütün, parçaların eşitliğinde yaşar. Ve ben, parçaları küçümseyerek bütünü yitirdim.

Artık susamam. Gerçekliği gördüm. Ve bu gerçeklik, beni özeleştiriye çağırıyor.

Ben insanım. Ama artık sadece kendim için değil, bütün canlılar için adalet arıyorum. Çünkü adalet, yalnızca benimle değil, hepimizle mümkündür. Yaşamın gökkuşağı erişeceğimiz olsun…Tüm varlıklar yaşamda kendi yerini bulsun. Varlıklar evrilsin birlikteliklerle birlikte. Yaşamdaşlar; bilinçle, sevgiyle tutuşsun el ele…

NOT: Yaşamdaş söylemi tüm varlıkları ve birlikteliği işaret eder.