Eğitim Sen Didim Temsilciliği ve Öğrenci ve Veli Derneği, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünde basın açıklamasında bulundu. 2024-2025 eğitim-öğretim yılı başında eğitimin durumuyla ilgili açıklamalarda bulunuldu. Açıklamalarda dikkat çeken konu başlıkları arasında MESEM’lerdeki çocuk işçiliği ve sömürüsü, ÇEDES projesi, laiklik karşıtı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, günde 1 öğün sağlıklı yemek ve ulaşım sorunları yer aldı.
İlk açıklama Eğitim Sen Didim Temsilciliği yürütüme kurulu üye Hasret Deniz tarafından yapıldı.
Hasret Deniz tarafından yapılan Eğitim Sen’in basın açıklaması:
Eğitimin herkes için, "eğitimi veren, eğitimi alan ve ebeveynler için" çok ciddi bir yük haline geldiği bir dönemi yaşıyoruz. Eğitimin tadı kaçtı, kaçırıldı!
Ülkemizde eğitimin her kademesi, her alanda çok çeşitli ve ağır sorunlar ile karşı karşıyadır. Yönetenler ise sorun çözmek yerine, yarattıkları yapay gündemlerle oyalanarak sorunları çözmüyorlar. Tarikat ve cemaatlerden piyasa ve sermaye çevrelerinden başka, eğitimin geldiği noktadan memnuniyet duyan toplum kesimi kalmadı.
Derin yoksulluk tüm halk kesimlerini ama en çok eğitim çağındaki çocukları etkiliyor. Her beş çocuktan biri gün boyu hiçbir şey yemeden ve temiz su içmeden aç ve susuz bir şekilde okulda gününü tamamlamak zorunda kalıyor.
ÇEDES Projesiyle dini vakıf ve derneklerle yapılan protokollerle, eğitim sistemi en temel bilimsel ilkelerden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaştırılmaktadır. Laik ve bilimsel eğitimden hızla uzaklaşması özel okullara yönelimi hızlandırarak eğitimin özelleştirilmesi sürecini derinleştirmektedir.
Son bir yıl içerisinde on iki çocuğumuz MESEM’lerde iş cinayetlerinde hayatını kaybetti, onlarcası yaralandı. Bakanlık MESEM'ler eli ile bir taraftan çocuk işçiliğini ve çocuk sömürüsünü meşru hale getirirken diğer taraftan da öğrencilerimizin can güvenliğini ciddi boyutlarda tehdit etmekte, tehlikeye atmaktadır
Güvenceli ve kadrolu çalışma hayatımız saldın altında Atama bekleyen on binlerce öğretmenimiz varken, güvencesiz ve çok ağır ekonomik koşullarda doksan bin civarında ücretli öğretmen çalıştırılıyor Kamuda zorunlu tasarruf tedbirleri kapsamında bundan sonra emekli olan kadar yeni atama yapılacağı ifade ediliyor. Yardımcı hizmetli, memur ve tekniker olarak görev yapan arkadaşlarımız görev tanımları dışında işlerde çalıştırılırken, ekonomik ve özlük haklarında herhangi bir iyileştirme yapılmamaktadır.
Akademide demokratik ve özerk yapı tamamen ortadan kaldırılarak, gerici ve bir üniversite gerçekliği yaratıldı. Üniversite öğrencilerinin beslenme ve barınma sorunu büyüyor. Üniversitelerde bir taraftan yemek ücretlerine sürekli zamlar yapılırken, diğer taraftan yeteri kadar yurt yapılmayarak öğrenciler, tarikat ve cemaat yurtlarına mecbur bırakılıyor.
Öğretmenlik Mesleği Kanunu ile eğitimcilerin ekonomik, demokratik ve özlük hakları gibi gerçek hiçbir sorunu çözülmezken, kariyer basamakları uygulaması ile eğitimcilerin iş ve çalışma barışı bozuluyor.
Nerede ve kimlerle hazırlandığı belli olmayan, gerekçesi ortaya konulmayan, pilot uygulamaya tabi tutulmayan, bilimsellikten uzak, laiklik karşıtı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile yapılmak istenen, yüzyıl öncesinin kilise ve medrese eğitimine geri dönmekten ibaret Şunu biliyoruz ki müfredatlar eğitim felsefesi anlayışından bağımsız olarak düşünülemez. Çünkü bir ülkenin eğitim gerçeğinin temelini eğitimi felsefesi oluşturur.
Bütün bu sorunlara karşı umutsuzluk yok!
Çünkü aklın ve bilimin rehberliğinde, sizler için sizlerle birlikte, ortak akıl ve eleştirel eğitim yaklaşımı ile mücadele eden Eğitim - Sen var. Gelecek güzel günlere olan inancınız ve memleket sevginiz bizlere bu mücadelede güç katıyor.
Eğitim - Sen, inancın, direncin, dayanışmanın, mücadelenin ve umudun adıdır.
Eğitim Sen; bu özelliklerinden dolayı, eğitim enternasyonalinin ülkemizde üye olarak kabul ettiği tek sendikadır Bu da bizim için büyük bir onurdur.
Nesrin Caman tarafından yapılan Veli-Der Didim Şubesi basın açıklaması ise şu şekilde oldu:
Bugün okullar açıldı. Okullar açıldı ama, ne okullar hazır, ne veliler, ne de öğrenciler... Eğitim yılı yine çok büyük sorunlarla, sıkıntılarla başlıyor. Anayasa ve yasalara göre herkes için hak olan, 12 yılı zorunlu olan eğitim, bugün iktidarın tercihi ile parasız, laik, nitelikli, bilimsel olmaktan çıkarılmıştır. Dolayısıyla hak olmaktan da çıkarılmış, alınıp satılan bir meta haline getirilmiştir.
Taşımalı eğitim ucubesiyle öğrenciler okullardan uzaklaştırılmış, eğitimin dışına itilmiştir. Oturdukları yerleşim yerlerinde okul bulunmayan öğrenciler ücretsiz okula ulaşması gerekirken, taşıma bırakılmış, eğitim hakkı engellenmiştir. Saatlerce okullarda tutulan öğrenciler beslenme sorunları yaşamaktadır. Herkese, tüm itirazlara rağmen yaz saati uygulamasına halen geçilmemekte karanlıkta sabah akşam öğrenciler, veliler, eğitim emekçileri gidiş gelişi sağlamak durumunda kalmaktadır. Birçok sorunlar yanında, güvenlik sorununa da yol açtığı düşünüldüğünde mutlaka yaz-kış saat uygulamasına dönülmelidir. Sınavlar ile yarış haline dönüştürülen eğitim rekabet. ortamı ile rant kapısına dönüştürülmüş paralı okullar mantar gibi çoğalmıştır. Üstüne üstlük ekonomik kriz ve pahalılık ile veliler çocuklarının temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale getirilmiştir.
ÇEDES projesi ile gerici eğitim her okulu imam hatip haline getirirken MESEM ile de öğrenciler ücretsiz işçi haline getirilmiştir. Eğitim yöneticileri liyakat durumundan uzak, iktidarın görevlisi halindedir. Kısacası bugün eğitim ulaşılamaz olmuş, bilimin dışına çıkarılmıştır. İşte bizler, Didim Şube Öğrenci Veli-Der'liler olarak bugün bu nedenle buradayız!
Çocuklarımızın eğitim hakkı için buradayız. Parasız, laik, bilimsel, demokratik eğitim için buradayız. Didimli veliler olarak her öğrencimizin okullara ücretsiz ve güvenli olarak ulaşmasını istiyoruz. Bunun için her kademedeki okullar için uygun saatlerde servisler istiyoruz.
Her öğrenci için ücretsiz su ve bir öğün yemek istiyoruz. Okulların hijyen ve güvenlik sorunlarının derhal çözülmesini, bunun için yeterli personel sağlanmasını istiyoruz. Okullarımızın, öğrencilerimizin kendini özgürce ifade edebildiği alanlar haline getirilmesini istiyoruz.
İşte bu taleplerle biz veliler Veli-Der olarak bir araya geldik. Veliler olarak kim olursak olalım, hangi anlayıştan olursak olalım, nerede yaşarsak yaşayalım, neye inanırsak inanalım sorunlarımız ayrı. Bu sorunların üstesinden de hep birlikte gelebiliriz. Derdimiz kimseyi kötülemek, olumsuz şeyler üretmek değildir. Biz çocuklarımızın eğitim hakkını istiyoruz.
Öğrenci Veli Derneği bu nedenle örgütleniyor. Hep birlikte konuşarak, gerekli makamlarla görüşerek bu sorunları ortadan kaldırmak istiyoruz. Veli ya da değil bütün eğitim gönüllüsü dostları da örgütlenmeye çağırıyoruz. Biliyoruz ki bu sorunlar çözüldüğünde eğitim çok daha iyi olacaktır. Bizler bu mücadeleyi çocuklarımız, parasız, laik, demokratik, bilimsel ve herkes için faydalı oluncaya kadar sürdüreceğiz. Buradan tüm öğrencilere, öğretmenlere, eğitim emekçilerine ve velilere güzel, sağlıklı, güvenli ve başarılı bir eğitim öğretim yılı diliyoruz.
HABER: ELİF DİKBAŞ