Yolculuk, bir yerden başka bir yere, bir ülkeden başka bir ülkeye gidiş ya da böyle bir yerden geliş, demektir.
Yoldaşı, yani eşi veya aile fertlerinden biri veya birkaçı olmadan tek başına seyahat etmek, kendine yapacağın bir yolculuktur.
Yalnız olunca karşılaşılan olay ve insanlara daha rahat açık kapı bırakılır. Yaşanan anılar daha yoğun olarak hafızada kalır.
Üç yıl süren Korona pandemi hayatımıza kısıtlamalar getirdi. Yalnız çocuk ve öğrencilerde değil, altmış beş üstü yaşta olanlar için de ruhsal negatif iz bıraktı.
Pandemi ve sonrasında bu yaş grubunda çok sevdiğim, tanıdığım komşu ve dostlar eşlerini kaybetti.
Yaşam sürecinde ölüm tabu bir konudur. Ebedi ayrılığa hazırlanmak çok zordur. Eşini kaybetme korkusu geride kalanı panik, ruhsal şaşkın duruma düşürüyor
Böyle ruhsal düşüncelerle, kırk yıl sonra yanız seyahat etmeye karar verdim. Sadece on günde insan değişemez, ama her şey değişebilir.
Eşim 92 yaşında bakıma değil, yardıma ihtiyacı var. Kardiyolog olan damadıma emanet ederek, yola koyuldum.
Tatillerimi Didim’de geçirmeye elli üç yıl önce başlamıştım.
O zaman sadece iki motelde konaklama imkânı vardı. Didim antik eski köye, yine köy olan Yenihisar’ı gençler hatırlamaz. Alışveriş için Söke’ye gidilirdi.
Ege Denizi kıyılarında turistik kentlerden en geniş yüzölçümü olan Didim 2023 yılında büyük şehir olma yolunda.
Yolculuğum, yolcuları İzmir Adnan Menderes Havaalanından Didim’e transfer eden Barışcanlar servis firmasıyla güvenle devam etti. Çok iyi yetişmiş şoförleri var, trafik kurallarına uyuyorlar. Hem gidiş esnasında hem dönüşte Levent Bey sürüyordu. Yola aniden çıkan yaban domuzlarına karşı yine aniden frenlemesiyle bizi kazadan korudu.
Doğanın öcüne her yerde ve anda karşılaşıyor insan. Hayvanların yaşadığı orman alanları korunmadı. Bu nedenle yabani hayvanlar şehirlere iniyor.
Konakladığım İLKSAN Öğretmen Evi çok rahattı. Odalarda bir yolcunun, buzdolabı, televizyon dahil, ihtiyacı olan her şey vardı. Çalışan genç elemanlar bütün konuklara, ama bilhassa emekli öğretmenlere çok saygılı davranıyorlardı.
Mobil telefon kullanmada torunlarından yardım alan, iyi göremeyenlere bıkmadan internet ayarlamasında yardım ediyorlardı. İnternet bağlantısı gelip gittiği için, yeniden ayarlamak gerekiyordu.
Yıllarca tatilimi geçirdiğim Didim/Yeşilkent sitesinde komşularımı ziyaret ettim. Otelde kalmasaydın, boş odamız vardı, diyen komşulara, öğretmen evinde bana çok iyi bakıyorlar, genç elemanlar işlerini sevgi ve saygı ile yerine getiriyorlar, diye cevap veriyordum.
Beni candan karşılayan terzim Zahide Atabay, Fülya Mağazası sahibi ve eşine selâm olsun.
Mavi Didim gazetesi sahibi ve yayın yönetmeni Ergun Korkmaz ve Didim ilçe CHP Genel Sekreteri Filiz Korkmaz’a koronasız hoş bulduk derken, bu özlemi Yurtiçi Türkleri bilmez, dedim.
Basın ve medya aracılığı ile Türkiye’de olup bitenleri Berlin’de takip etmeye çalışıyorum. Fakat orada bilhassa yaşayanlarla konuşma daha gerçekçi. Bu nedenle çok değerli meslektaşlarımla karşılaştım.
En iyi öğretmen, ömür boyu öğrenci olarak kalandır. Yıldız Teker Maner Hanım ustaca telefonuma telefon numarasının kaydını yaptı. İstanbul’a selâm olsun. Berlin’e gelince emeklilere yönelik verilen internet kursuna gitmeye orada karar verdim.
Otelde Türkiye’nin her bölgesinden ve Avrupa ülkelerinden gelen konuklar hayatlarından memnun görünüyorlardı.
Fakat yollarda ve halk dolmuşunda konuştuğum insanlar üç konuda şikayetlerini anlattılar.
Avrupa’dan emekliler geliyor, bir hafta beş yıldızlı otelde tatillerini geçiriyorlar, fakat bizim Türkiye’de buna gücümüz yetmiyor.
Bu tez doğru değil, otelde konukların dörtte üçü Türkiye’nin çeşitli büyük şehirlerden gelen emeklilerdi.
Genelleme var, Avrupa’da kaç emekli seyahat edebiliyor? Basında köşe yazanlar genelleme yapmamalıdır. Sayıların gücüyle istatistiklerle açıklamak, halkı doğru aydınlatmak gerekir. Türkiye’de sokakta yaşayan kedi, köpek var. Avrupa’da ise sokakta yaşayan insan var.
Yurtdışına gideni kendini kurtarmış olarak görüyorlar. Bu kanı yanlış bilgilendirme. Altmış yıllarında bilgi noksandı, bugün ise bilgi almak daha kolay. Avrupa’ya gelenler, Türkiye Avrupa Topluluğuna üye olmadığı için, ikinci hatta üçüncü sınıf muamelesi görmeye hazır olarak gelmelidirler.
Üçüncü şikâyet, Yurtdışı Türkleri bizim Türkiye’de geleceğimize karar vermesin. Yani onlara seçme hakkı verilmesin. Bu konuda düşünceleri derleyip, ayrı bir makale yazmayı düşünüyorum. Orada şikâyetleri dinledim, cevap vermedim.
Avrupa’dan gelen turistlerin en önemli önerisi, Didim’de sağlık hizmeti verilmesi oldu. Türkiye Yardımseverler Derneği Didim Şubesi Başkanı Deniz Baylan bu konuyu gündemde tutmaya söz verdi. Ayrıca Avrupa ülkelerinde çok dilli tahsil yapmış, Didim’de yazlığı olan, dolayısıyla uzun süre Didim’de kalabilen emekli Türk doktorlarından da fayda sağlanabilir. Bu örnek diğer bütün turistik kentlere de model olabilir.
Berlin (BER), İzmir Adnan Menderes (ADB) Havaalanlarında yaşadıklarımı ayrı bir makalede ele alacağım.
Yolcu yolunda gerek, yolda olanların yolu açık olsun.
Okuyucularımdan bilhassa emekli olanlara tavsiyem, yalnız seyahat etmeye eşinizi kaybetmeden başlayın.
Kendinle, yalnız, baş başa kalmak da her yaşta öğrenilir.
Kimi bin defa gider Kâbe’ye de kendini bulamaz, kimi köyünden bile çıkmamıştır ama gönül kâbesinde yaşar.
Yaptığın her yolculuk kendi gönlüne, kendi ruhuna yürüdüğün yollardır. Sufi kuralları
Hoşça kalın, ama yolda kalmayın!
Alıntılar:
Hakan Mengüç, Hiçbir Karşılaşma Tesadüf Değildir,
Destek Yayınları, İstanbul 2020, s. 41,43