Tanrı, yürü kulum demiş ya; biz de doğa yürüyüşçüleri olarak, Didim ve çevresinde “Didim kazan biz kepçe misali dağ-taş demeden yürümeye devam ediyoruz…

Pazar günleri sıkıntılarımızı evlerde bırakarak; ta, çağların ötesinden günümüze gelmiş kültürel ve doğal dokuların ayak izlerine takılıp doğaya açılıyoruz…

Heradot, yaşadığımız çevre için boşuna “gökyüzü altındaki en güzel yeryüzü” dememiş. Gezgin Evliya Çelebi de yöremiz için dağından yağ, ovasından bal aktığını söylemiş seyahatnamesinde…

***

Didim’de, Doğa yürüyüşlerine yönelik önemli yürüyüş grupları var.

Bu yürüyüş gruplarından birisi de; yakın zamanda Didim Eğitim ve Çevre Derneğiyle bütünleşerek; sosyal anlamda doğa yürüyüşlerine devam eden Didim Dağcılık ve Doğa sporları grubudur.

Bu grubun bu haftaki yürüyüş etkinliğinin güzergâhı,  gelecekte de ulusal ve uluslararası düzeyde Dünya doğa yürüyüşçülerinin de merkezi konumuna geleceğine inandığım, Latmos-Beşparmak- Dağlarıydı… Bu dağ silsilesinin eteklerindeki kurulmuş Antikçağ liman kenti Heraklia – Kapıkırı- eteklerindeki Karahayıt yakınlarındaki Yediler Manastırı ve İsa Havarilerinin Mağarası bu haftanın programıydı…

Bu etkinlikler sadece bir sportif yürüyüş değil, aynı zamanda kültürel ve tarihi dokuları görmek, sosyalleşmek ve de bolca fotoğraf çekmek anlamında çok yönlü bir kültürel gezi oluyor…

***

Bu arada, Antik Çağlardaki adı Latmos olan günümüzdeki adı da Beşparmak dağları olan ve Latmos Dağı eteklerinde kurulu bir liman kenti olan Herakleia, bugünkü adıyla Kapıkır’ından kısaca bahsetmek istiyorum…

Günümüzden yaklaşık 2500 yıl önce Bafa göl değil, Ege Denizine bağlantısı olan önemli bir liman kentiydi. Süreç içinde doğal olaylar ve Büyük Menderes nehrinin getirdiği Alüvyonlarla körfezin ağzının dolmasıyla; denizle bağlantısı kesilen Bafa bir göl durumuna düşmüştü. Bu durumla Herakleia’ın liman kenti özelliği kalmamış ve göçler başlamış, çeşitli nedenler yüzünden kent terk edilmişti… Daha sonraları 13.yüzyılda bu bölgede uzun süre Menteşe Beyliğinin hüküm sürdüğü biliniyor…

Muğla ve Aydın ilimizin sınırları içinde yer alan bu çok geniş coğrafi alan; doğal güzellikleriyle, tarihi kalıntılarıyla, kaya resimleriyle,  doğal sanat galerisine dönüşmüş kayalarıyla, zeytin ağaçlarıyla, çamlarıyla, gelenekse Yörük kültürü yaşamıyla, doğa yürüyüşleri için çok farklı parkurlarıyla çevremizin çok önemli bir kültürel dokusunu oluşturuyor…

***

Gezi, doğa yürüyüşleri ve dolayısıyla turizmin başlangıcı evinizin eşiğinden atlamakla başlıyor… İnsanoğlunun seyahat etme ve turizm anlayışı da devamlı değişiyor…Bu yüzden turizm anlayışlarındaki değişimi yakalayan, devamlı kendisini yenileyen turizm işletmeleri ayakta kalabilirler…

Artık, her şey dahil anlayışıyla kimse beş yıldızlı otellere hapsolarak obez olmak istemiyor…

Turistler artık geldikleri ülkenin kültürel ve doğal dokularını tanımak istiyor. Bisiklet dâhil, çeşitli araçlar kiralayarak ya da bu yönde hizmet veren gezi firmalarının turlarına katılıyorlar… Bu anlamda turistlerin doğa yürüyüşlerine yönelik ilgisi de git gide artmaktadır. Bu süreçte oteller, müşterilerine doğa yürüyüşleri programları geliştirmek zorunda kalacaklardır…

Çevresinde Latmos dağı silsilesi, Kayra ve kral yolu gibi antik tarihi yolu bulunan Didim bu yönüyle çok şanslı durumdadır. Ayrıca yıllardır bu yürüyüşleri gerçekleştiren bir deneyim de vardır…Yerel yönetimlerin ve turizm şirketlerinin bu konu üzerinde şimdi den bir çalışmanın içinde olmaları beklenir…

***

Gelelim, Pazar günü katıldığımız doğa yürüyüşü etkinliğimize…

Paylaştığım fotoğraflar her şeyi gösteriyor aslında…

Doğa Yürüyüşleri sadece bir yürüyüş eylemi değil… Doğayı ve tarihi dokuları tanıma, yöresel ürünlerle tanışma, arkadaşlık ilişkilerini geliştirerek sosyalleşmek, bolca fotoğraf çekerek anıları çoğaltmak gibi… Ayrıca haftanın yorgunluğunu stresini dağlara yükleyerek; eşikten atladığınız evinize daha pozitif bir enerjiyle dönmek…

Bu tür sosyal etkinlikleri düzenleyerek, çok önemli sosyal bir işlev üstlenen  Didim Eğitim ve Çevre Derneği-Dağcılık ve Doğa Sporları  yönetimlerine, uygulayıcılarına bir doğa yürüyüşçüsü  olarak çok teşekkür ediyorum… Her şey güzeldi.

Haydi, siz de eşikten atlayın gari…