Canlı varlıklar arasındaki ilişkilerin en can alıcısı iletişimdir. Genellikle algılama temelinde ve duyarlık yanı ağır basan bir iletişim biçiminin varlığı bilinmektedir. Bu tür iletişimler, değişim süreçleriyle birlikte yeni formlara dönüşmüştür. Bu açıdan en hızlı dönüşüm insanlar kesiminde oluşmuştur. İletişimde seslerin sözcüklere dönüştürülmesi, insanlığın tanık olduğu en eski ve fakat eskimeyen devrimlerden biridir. Bu olgu, ilişkilerde sıçramalara ve değişimlere neden olmuştur. Canlı varlıkların temel özelliklerinden biri, işlevsizleşen organlarını ağır ağır devre dışı bırakmaktır. Gereksizleşen bu organlar bazı istenmeyen sorunlara kaynaklık yapabilirler. Fakat insanların algı güçlerinin sönümlenmesi bir kayıp olarak görülmelidir.
Duygudaşlık, kendine yetebilmenin ötesidir. Kendine yetebilmek bir özgürlüktür. Duygudaşlık yapabilmek için, kendi kabuğundan ayrılarak başka bedenleri paylaşabilmeyi göze almaktır. Kendisini öteki varlıklarla çoğaltabilmek ise, kelimenin tam anlamıyla; çoğalırken kendini aşabilmektir. Farklılıkları kabul ederek birlikteliklerin anlam ve önemini, yaşamın bütünselliği içinde kavramaktır. El atmadan toprağın rahmine, taciz etmeden suların yüreğini, incitmeden bitkileri ve saygıya değer oluşlarını görerek ağaçların…Soluk alabilmenin önemini anlamak ve kavramaktır. Ve gülümsemek güneşle birlikte; yaprakta, çiçekte, gül goncalarında, denizde ve havada… Ve yaşamın tüm varlıklar için olması gereken olduğunu bilerek! Dahası, doğanın yaratıcılığına katkılar sunabilmektir!
Duyarlı istemlerin bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
-Hiçbir çocuk açlık sorunu yaşamamalı.
-Hiçbir emekçi işsiz kalmamalıdır.
-Sağlığa erişimin önünde hiçbir engel olmamalıdır.
-Bilgiye erişim her koşulda güvenceye alınmalıdır.
-Devlet, yaşama ilişkin sorumluluklarını yasal kurumlar aracılığıyla yerine getirmelidir.
-Eğitim hakkının kullanılabilmesi için tüm olanaklar seferber edilmelidir.
-Yaşama biçimlerine müdahale yapılmamalıdır.
-İnançlar tamamen kişisel tercihlere bırakılmalıdır.
-İnanç hizmetlerinin bedelini ondan yararlananlar karşılamalıdır.
-Farklılıklar kabul edilerek, birlikteliklerle taçlandırılmalıdır.
-Hukukun üstünlüğü tartışmasız olarak kabul edilmelidir.
-Adaletin önünde hiçbir engel olmamalıdır.
-Her koşulda ve her alanda eşitlikler gözetilmelidir.
-Kayırıcı ve ayrıcalıklı uygulamalardan kaçınılmalıdır.
-Devletin varlıklarına yönetenler ve yakınları el koymamalıdır.
-Yönetime katılmanın en temel haklardan olduğu unutulmamalıdır.
-Konum ve koşulları ne olursa olsun, her birey kişisel tüketimlerinin bedelini ödemelidir.
-Her birey, kendisini ilgilendiren her konuda; bilgilenme, denetleme, hesap sorma ve öneride bulunma hakkını kullanabilmelidir.