Kadınlar, açıklamasında “Bedeli ne olursa olsun kadınların mücadelesini kriminalize etmeye yönelik gözaltılar, tutuklamalar, baskılar kadınları yıldıramayacak, korkutamayacaktır” dedi.
Geçtiğimiz gün Diyarbakır’da 8 Mart etkinliklerine katılan kadın dernekleri ve sendika temsilcileri gözaltına alındı. Gözaltına alınan kadınlar için destek açıklamasında bulunan Didim Kadın Platformu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
Dünyanın dört bir yanında kadınların hakları, kazanımları, özgürlüğü kuşatılmış bir vaziyette iken Diyarbakır'da kayyum atamaları ile başlayan ve son iki yıldır artan saldırılar, şehirdeki kadın dernekleri, kadın hakları aktivistleri, meslek örgütlerinin kadın komisyonunda mücadele eden kadınları hedefine almıştır. 
Diyarbakır’da bu sabah, SES Diyarbakır  Şubesi Kadın Sekreteri Fatma Yıldızhan, TÜM BEL-SEN şube yöneticisi Nihal Yanık, Eğitim Sen 1 No’lu şube yöneticileri Hatice Efe ve Emine Akşahin, BTS geçen dönem MYK üyesi Bahar Karataş Uluğ, Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya ve Yöneticileri Nevin Oyman ve Fatma Gültekin, TJA Üyesi Zekiye Güler, HDP Yenişehir ilçe Eş Başkanı Remziye Sızıcı, yerine kayyum atanan Sur Belediye Eş Başkanı Filiz Buluttekin de aralarında bulunduğu en az 24 kadın gözaltına alınmıştır.
Siyasal iktidarın kadınların hak ve kazanımlarını hedef aldığı pek çok ildeki 8 Mart eylemlerini engelleme girişiminden ve alanların barikatlarla çerçevelenmesiyle tescillenmiştir. Bugün yapılan operasyonun toplu gözaltı şeklinde olması ve listenin tamamının kadınlardan oluşması Kadın mücadelesine verilmek istenen bir gözdağıdır. 
Ülkeye hakim olan 'Hukuksuzluk İklimi''nde taraf olduğunuz CEDAW  (Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi ), İstanbul Sözleşmesi ve Anayasa'da güvence altına alınan hak ve özgürlüklerin bir karşılığının olmadığı günlerden geçiyoruz.
Gözaltı zamanlamasının Newroz ve 1 Mayıs öncesine denk gelmesi tesadüf değildir. Son yıllarda belli günler öncesinde kitlesel gözaltılar rutin hale getirilmiştir. Böylelikle kadınlar üzerinden tüm topluma gözdağı verilmek, sindirilmek, yapılacak eylem ve etkinliklere katılımı en aza indirmek hedeflenmektedir.
Biz kadınlar olarak; hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak alacağımızı, evde, işte,   sokakta, okulda, gerektiğinde de cezaevinde, kısacası yaşadığımız her yerde mücadeleyi büyüterek kazanacağımızın bilincindeyiz. Eril zihniyetin üzerimizde kurduğu sistematik tahakkümü kırmanın tek yolunun yine sürekli ve örgütlü kadın mücadelesini yükseltmekten geçmekte olduğunu biliyoruz. Bu mücadeleyi yürütürken karşımıza her türden engellemeler çıkacağının da farkındayız.
Bedeli ne olursa olsun kadınların mücadelesini kriminalize etmeye yönelik gözaltılar, tutuklamalar, baskılar kadınları yıldıramayacak, korkutamayacaktır.
Dün olduğu gibi bugün de hedefinde olduğumuz bu yargı şiddeti Bizi yıldırmaz! Bizi tüketmez  Bizi azaltmaz! Bizim kadın özgürlük mücadelesine ve barışa olan inancımızı güçlendirir!
Buradan bir kez daha hatırlatıyoruz
Kadına yönelik şiddetle mücadele edenleri değil, kadınları her gün öldüren, şiddet uygulayan, homofobi ve trasfobi uygulayan, nefret ve ayrımcılık suçu işleyen, taciz eden, tecavüz eden, failleri yargılayın!
Kadınlara değil faillere barikat olun!  

Didim yangın yeri! Didim yangın yeri!