Tohumda umut sabırla beklerken,
Çözüldü sancılı şafaklara acılarla.
Yürüdü gözü kara sevdalı sarmaşıklar,
Yürüdü yaşamaya çatlayan tohumlarla!...
Direnmek yaşadığını haykırmaktır. Yaşadığını haykırırken nasıl bir yaşam istediğini dile getirir! Yaşam isteklerinin aynı taleplerde toplanması, bir güç merkezinin oluşmasına neden olur. Bu merkezin adı muhalefettir. Muhalefet istenir olanları, beklenenleri ve olması gerekenleri dillendirir. Yaşama ilişkin talep dillendirme araçları sözel veya yazılı olabilir. Dörtlüklerde bu yazılı olanlara örnektir. Az ve öz söyleyerek taleplerini ifade edebilmek. Yalnız burada bir not düşmek gerek; siyasi partiler, toplumsal muhalefetin gerisine düşmüştür. Yasal dayanağı olan bu kurumların neler yapabileceği açıklıkla belirtilmiştir. Aslında sözü uzatmadan kısaca şunu söylemek gerekir; onurlu bir yaşam için gerek duyulan her şeyi yapmak, muhalefetin görevidir. Kendisi için ne istiyor ise, tüm vatandaşlar içinde aynısını istemelidir.
Bir küçük dünya avuçlarınızda,
Gine de kaybolup gidiyorsanız…
Başka çareniz yok artık anlayın,
Omuz omuza vererek çoğalacaksınız.
Tek başına bir emekçi, egemenlerin karşısında yalnız ve çaresizdir. Bu yalnızlık birlikteliklerle ve örgütlenmelerle güçlenir. Enflasyon, işsizlik, fiyat artışları yaşamı yaşanılmaz hale getirdi. Ucuz işgücü olarak kullanılan sığınmacılar yaşamın her alanında etkili olmaya başladılar. Geleceği göremeyenler hangi sorunlarla karşılaşacağımızı da görememektedirler. Ama her şeye karşın mücadeleyi yığın sallaştırmak kaçınılmaz bir görevdir.
Umut tutunur çaresizliğine yaşamın,
Ve yürek her atımında kana belenir!
Ayrılık bir okun ucunda zamansız gelir,
Ama o ok giderken yürek delinir!...
Egemenler ballı börekli, bol soygun ve sömürülü yaşantılarını sürdürmek için yollarına çıkan engelleri aşmanın bir yolunu bulurlar. Bu yol öteden beri yok etmek, kitabına uydurarak ortadan kaldırmaktır. İtibarsızlaştırma ile işe başlanır, başarılı olunamazsa öteki önlemlere geçilir. Bu süreçte karşılıksız ve dayanaksız suçlamalarda gündeme gelir. İtibarsızlaştırmak, topluma çamur atmaya dönüşür(!) Zorba güçlü olursa, hesabı kaybedenler öder.
Gelecek bizimle, bizim ellerimizdeydi,
Su üstüne yazıldı umut yazıları.
Çıkarcılar korurken kanlı çıkarlarını,
Gezindi vakitsiz ölümler namlularda!
Aslında ölümün vakitsizliği sadece ondan habersiz olanlar içindir. Onu planlayanlar ne zaman nerede ve nasıl bir kırım veya kıyım yapacaklarını bilirler. Direnenleri, dayananları ve karşı çıkanları mimlerler…O kahpe ölüm gider gül dalında sevdalıları bulur(!)
Gider gül dalında sevdalıları bulur.
Kabaran dalgalara çelme takar, döş vurur!
Hep kavganın önde gidenlerini bulur,
Neden ölümlere gelmez ki, bu ölüm?
Kanun onu koyabilenlerin, kendileri dışında kalan sıradanlara buyruklarıdır. Buyrukların dışına çıkanları kendi kuralları ile yok ederler. Hukuk sermayenin ve egemenlerin süpürgesidir. Gerektiğinde pisliklerini ve ihtiyaç duyduklarında da istemediklerini(muhalefet) temizlerler! Sistemleri, kurumları ve örgütleri bu amaca ulaşmak için kullanırlar! Hukukun üstünlüğünü, üstünlerin hukukuna(hukuksuzluğuna) dönüştürürler!
Taşkın kavgaları oldu kurtuluş umudunun,
Ve yenilgiler gördük ki, söndürdü baharları.
Yaşanan mevzi yenilgiler evrensel değil ki;
Devrimci kazanıncaya dek sürer kavgası!..
Yasalar onu koyanların hizmetindedir. Yasalar varsılların haklarını, yoksulların ise yükümlülüklerini belirler! Hukuka aykırı yasalar için toplumun bir kısmına (ayrımcılık yaparak) rüşvet vererek rıza üretirler. Suçlular ortaklığı güvenceye alınmış olur!
Gül döker sevdasını su akarlarına...
Özlemler DENİZ'e kavuşsun diye!..
Özgürlüğe çözer yüreğinin zincirlerini;
Sönmeyen umutlar sevdasını bulsun diye!
Sonsuzluğa giden yolda her nokta sonun başlangıcıdır. Her birimiz bir yerden dahil oluruz bu yolculuğa. Buradaki temel amacımız; onurluca ve insanca yaşamaktır!
Gelirken gül açılı gülüşünle gel,
Sular gebeyken sevdanın çığlıklarına…
Giyin tüm renklerini doğanın,
Ve bir sabah yalnız kurtuluşunla gel!...
Adaletin gücü, haklı olan güçsüzden yana olduğu zaman ortaya çıkar. Güçlüden yana olan adalet her şey olabilir, sadece adalet olamaz!
Ve bu bitişlerdeki çoğalmalarımız…
Çözülürken güçlenmeler eşliğindedir!
Umutla bir olmaya akan çağlayanlar,
Denize akarların dönülmez ligindedir!
Zengin olmanın dayanılmaz hafifliği, güzel ve değerli olan her şeye hoyratça el koymakla başlar(!) Güzel olan yaşamak ve güzel yaşamaktır!
Hakkını bilmez, hukuku tanımazlardansın.
Yalana inanan, talana göz yuman aldırmazsın!
Ot gibi yaşayıp, yaşamamış gibi gideceksin ama;
Bu aymazlığınla, yaşantıları yaşanılmaz kılanlardansın!..
İleriye gitme becerisinden yoksun olanlar, geriye dönerek geçmişi tekrarlamak isterler!
Közlü su söner yürek yangınlarına,
Yatağından çözülür ki, deli çaylar…
Çeker kınından kurtuluşun sevdasını;
Cümle akarlar umutla ayağa kalkar!..
Kurtuluş beklenir olan değil, her şeye karşın yaratılacak olandır!