Muharrem Orucu’nun ilk gününde Ankara’da Alevi kurumlarına ve cemevlerine yönelik eş zamanlı saldırı gerçekleşti.
Mamak'ta Şah-ı Merdan Cemevi’ndeki saldırı ibadet sırasında gerçekleştirildi; Türkmen Alevi Bektaşi Derneği’nde bir kadın bıçaklı saldırıda yaralandı. Ayrıca Tuzluçayır Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Ana Fatma Cemevi, Gökçebel Köy Derneği, Türkmen Alevi Bektaşi Derneği, Batıkent Serçeşme Cemevi’ne yönelik de saldırılar oldu.
Saldırılar Didim’de de protesto edildi
Didim Alevi Bektaşi Kültür Merkezi ve Cemevi Derneği bahçesinde basın açıklaması yapılarak, yapılan saldırılar protesto edildi.
Cemevi Başkanı Hüseyin İlhan tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: 
Öncelikle şunu belirtelim ki; Canlarımıza, Cemevlerimize, ve kurumlarımıza saldıranlar, bu saldırıları planlayıp yönetenler bilsinler ki; bizi demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesinden koparamayacaksınız. Çünkü biz, baskıya zorbalığa ve her türlü şiddet politikalarına boğun eğmeyiz. 
Savaş çığırtkanlığına ve her türlü çatışma diline karşı barışın ve kardeşliğin saflarında yer alırız. 
Biz Aleviler, tarih boyunca her türlü provokatör tertibinin karşısında ve bize yönelik her saldırıya rağmen  72 millete bir nazarla  bakmaya devam ettik.
Hakları kendi içinde kutuplaştıran, ötekileştiren, çatıştıran, gerilimden ve şiddetten beslenen politikaların karşısında durduk ve durmaya da devam edeceğiz. Ülkemizi kana bulamak için, tetikçileri ve güdümlü katilleri kullanan Derin Devlet güçlerini, Koçgiri, Dersim, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi, Gezi , 10 Ekim'den ve  Suruç’tan ve onlarca benzer katliamdan biliyoruz....
Aleviler olarak eşit yurttaşlık mücadelesi verirken çok iyi biliyoruz ki, bu ülkede yaşayan halklar inançlar ve kimlikler özgür olmadan biz de asla özgür olamayacağız. Bu nedenle dost ve musahip kurumlarla, ilerici aydın, demokrat  ve devrimci güçlerle birlikte omuz omuza bir mücadeleye inanıyoruz. 
Bu saldırıların asıl amacının ülkede kaos ve çatışma ortamı yaratmak olduğunun bilincindeyiz. 
2023 Genel seçimleri öncesi kaostan ve çatışmadan beslenmek isteyen karanlık güçlerin harekete geçmesine zemin hazırlayan Devletin ve AKP hükümetinin şiddet dilinin de farkındayız. Bu saldırıların daha büyük ve acı bir sonuca varmaması için başta demokrasi güçleri olmak üzere herkese görev düşmektedir. 
Halkımızı kurumlarına ve Cemevlerine sahip çıkmaya ve provokasyona karşı uyanık olmaya çağırıyoruz! 
Bu vesileyle hükümeti açıktan uyarıyor ve göreve çağırıyoruz. Bu saldırıların arka planını örgütleyicisini ve azmettiricisini derhal açığa çıkarın! aksi taktirde zan altında kalmaktan kurtulamazsınız. Kınama ve geçmiş olsun ile geçiştirilecek bir durum değildir.
İçişleri bakanlığı daha birkaç gün önce yayınladığı genelgede Cemevlerine yakın olacaklarını boş bırakmayacaklarını ilan etmişken daha Muharrem’in  birinci  gününden bu olayların olması bizim açımızdan düşündürücüdür.
Biz Aleviler dili, dini, inancı, ırkı, mezhebi ve cinsiyeti ne olursa olsun herkesin eşit ve özgür bireyler olarak yaşayabildiği kimsenin kimliğinden dolayı ötekileştirilmediği, katledilmediği, demokratik bir cumhuriyette bir arada kardeşçe yaşamı savunuyoruz. 
Biz Aleviler olarak diyoruz ki;
Bozuk düzende sağlam çark olmaz!
Bu adaletsiz düzeni hep birlikte değiştireceğiz.
Halklar inançlar ve kimlikler olarak omuz omuza vererek demokrasi ve eşit yurttaşlık haklarımızı birlikte kazanacağız!  
Sevgili canlar;
Cemevleri milyonlarca Alevinin ibadethanesidir.  Orada hiç kimseye makamı, dili, dini, rengi sorulmaz. Cemevlerine saldırmak aslında Anadolu halklarının hoşgörüsüne ve bin yıllık komşuluğa saldırmaktır. 
Biz zalimlerin, zorbaların, ırkçıların dışında kimsenin karşısında olmadık. Aleviler tarihi boyunca hiçbir halkın onurunu incitecek kalkışmada bulunmadı. Bundan sonra da böyle olacaktır.
Dün bu ülkenin başkentinde  4 ayrı yerde, Alevilerin ibadethanelerine ve  mekanlarına yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. 
Bu saldırının tüm yönleriyle açığa çıkarılması için kararlılıkla mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. 
Hükümeti bir kez daha uyarıyoruz; Cemevlerini tanımayan ve Anayasal statüye kavuşturmayan, Alevileri her türlü insanlık dışı asimilasyon politikasına tabi tutan, hakir gören, aşağılayan yaklaşımlarınız bu saldırılara zemin hazırlamaktadır. 
Taleplerimizi kabul edin ve ibadethanelerimizi yasal statüye kavuşturun
Elinizi, diliniz inancımızdan ve inanç merkezlerimizden çekin
Bizi tarif etmeyin , Tanıyın! 
Provokatörlere karşı,
Kandan beslenen zalimlere karşı, İrkçı gerici ve şeriatçılara karşı, savaş çığırtkanlığı yapan her türlü zihniyete karşı.
HABER: ELİF DİKBAŞ

Didim Felsefe Akşamları’nın konuğu: Dr. Ufuk Yaltıraklı Didim Felsefe Akşamları’nın konuğu: Dr. Ufuk Yaltıraklı