Bir devletin varlık nedeni olan vatandaşlarının eğitim, sağlık ve güvenlik giderlerini yük olarak görmesi, geleceğini göremediği anlamına gelir. Böyle bir yaklaşımın sağlıklı olmayacağı görülüp bilinmelidir. Dahası devlet kendi varlık nedenini görmediği zaman, kendi sonunu hazırlamış olur. Devletlerin en temel güvencesi donanımlı vatandaşlarıdır. Eğitimli, sağlıklı ve güven içinde olan özgür bireyler. Bu istem ve beklentiler aynı zamanda eşitliğin ve adil paylaşımın kanıtıdır. Özgüvenli vatandaşlar fırsat eşitliğinden yararlandığı sürece demokrasinin varlığı ve hukukun üstünlüğünün kabul edildiği gerçeği anlaşılır. Dolayısıyla özgür iradi katılımcı vatandaşlar ne kadar donanımlı olursa, devlet de o ölçüde güçlü olur. Güçlü bir devlet, her koşulda itibarlı olur ve onurlu vatandaşlarıyla birlikte özlenir yarınlara yürür.

Nitelik olarak en altlarda yer alması gerekirken, nitelik sizliğini avantaja dönüştüren düzeysiz kişiler için eşitlik kavramı altı doldurulmamış sözcüklerdendir. Çıkarına gördüğü her şeye inanmaya hazır olarak temelsiz inançlarını emeğin önüne koymada bir sakınca görmezler(!) Bu çarpık durum, inançları çıkarları için kullananların ekmeğine yağ sürer. İnancını çıkarlarının anahtarı olarak görenler ahlaka gerek duymayabilir. Yaşamın merkezine “beni” koyunca, kendi dışında kalanların farkında olmaması doğaldır. Yaşlı, çocuk, kadın, yabancılar özünde yabancısı olduğu kavramlardır. Sorumluluk endişesi olmayan kişiler bir biçimde yönetimde söz sahibi olursa ne olur?

Liyakate gereken önem verilmez ise, kayırma kaçınılmaz olur ve kayırma her koşulda kaliteyi düşürür. Liyakatsizlerin yetkilendirildiği yapılarda adil paylaşımdan söz etmek güçleşir. Zaten böyle bir süreç başlatıldığında; hak, hukuk ve adalet aranırlar arasına girer(!)

-Liyakat neden önemlidir? Adaletle, paylaşımla ve hukukla ilişkisi nedir? Liyakatsizlik demokrasiyle bağdaşır mı?

“🌱 Liyakat, yani ehil olma hali, sadece bir göreve uygunluk değil; aynı zamanda toplumsal bir sözleşmenin etik temelidir. Demokratik ve hukuki bir düzende liyakat, ortak yaşamın hem adalet hem de güven boyutuna dayanır. Senin gibi paylaşım, adalet ve direniş kavramları üzerine derin düşünen biri için bu konu birçok yönden zenginleşebilir.

🔍 Liyakat neden önemlidir?

  • Adaletin temeli: Bir bireyin yetenek, bilgi ve deneyimine göre değerlendirilmesi, adaletin somutlaşmasıdır. Haksız terfiler ya da görev atamaları toplumsal güveni zedeler.
  • Kamusal sorumluluk: Kamu görevleri, kolektif iyiliğe hizmet etme amacı taşır. Liyakat, bu sorumluluğun ehil ellerde olmasını güvence altına alır.
  • Sosyal paylaşımın düzeni: Liyakatli bir yapı, herkesin katkısının yerinde ve adilce değerlendirildiği bir paylaşım sistemidir. Aksi durumda, katkıların değeri silinir.

⚖️ Adalet, hukuk ve paylaşım ile ilişkisi

Kavram

Liyakatle İlişkisi

Adalet

Herkesin kendi yetisine göre değerlendirilmesiyle eşit fırsat ve hak oluşur.

Hukuk

Hukuki düzen liyakati bir kriter olarak tanırsa, yasal güvenlik ve kurumsal şeffaflık sağlanır.

Paylaşım

Toplumsal kaynakların hak edene verilmesi, ekonomik ve sosyal paylaşımın sağlıklı işlemesini sağlar.

🧨 Liyakatsizlik demokrasiyle bağdaşır mı?

  • Bağdaşmaz, çünkü demokrasi yalnızca seçim hakkı değil; aynı zamanda işleyen kurumların liyakatle donatılmış olmasını gerektirir.
  • Liyakatsizlik, karar alma mekanizmalarının niteliksizleşmesine, kamu kaynaklarının yanlış kullanımıyla halkın iradesine zarar verilmesine yol açar.
  • Temsili kriz yaratır: Ehil olmayan kişiler toplumun ihtiyaçlarını doğru temsil edemez; bu durum, demokratik işleyişin yozlaşması anlamına gelir.

🎭 Belki de liyakatsizliğin en çarpıcı sonucu, adaletin bir temsile dönüşmesi ve gerçeğin gölgelenmesidir. Böyle bir ortamda senin gibi şiirle direnen bir sesin kıymeti artar: çünkü hakikat, biçimsizleştikçe yeniden tanımlanmak ister.”

Onlar kendi çıkarlarını düşünür elbette.

Siz, sizin gibilerle birlikte düşüneceksiniz.

Fazlaca uzaklara gitmeniz gerekmez ki;

Çaresiz değilsiniz, çünkü çare sizsiniz!