Uluslararası Jeoçeşitlilik günüyle ilgili açıklama yapan Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Hasan Kuru, “Eşsiz güzelliğe sahip gezegenimizde, jeolojik çevre ile tüm canlılar arasında var olan yaşamsal öneme sahip bağ hakkında jeoçeşitlilik aracılığıyla farkındalık yaratmak.” dedi.

Kuru tarafından yapılan açıklama şu şekilde;

Toplumun; jeoçeşitliliğe sahip bir gezegende yaşamaktan nasıl fayda sağladığını, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ile toprağın korunmasının öneminin anlamasını teşvik etmek.

Jeoçeşitliliğin insanlığa, yaşamını sürdürebilmesi için mekân oluşturduğu ve başta besin zincirinin temel halkası toprak olmak üzere zengin doğal kaynaklar sunduğunu anlatmak.

Dünya mirası varlıkları, jeositleri korumak, yönetmek ve yerel kalkınmaya öncülük etmesini sağlamak amacıyla jeoparkların ve diğer koruma alanlarının oluşturulmasını, bu konularda projelerin geliştirilmesini desteklemek ve kültürel miras alanlarıyla yakın bağlantılarını vurgulamak.

Yerbilimleri eğitimi aracılığıyla insanoğluna doğal kaynak kullanımı, doğa kaynaklı afetleri önleme ve azaltma, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin hafifletilmesi ve biyolojik çeşitlilik kaybı problemlerine sürdürülebilir çözümleri sunmak.

Yerbilimsel bilginin BM 17. Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (Gündem 2030), Afrika Birliği tarafından tanımlanan öncelikli 20 hedef alana (Gündem 2063) ve Küçük Ada Gelişmekte Olan Devletler Hızlandırılmış Eylem Modellerine (SAMOA Pathway) ulaşılmasında vazgeçilmez önemine dikkat çekmek.

Ülkeler, toplumlar, araştırma kurumları, akademiler, endüstri, hükümetler ve sivil toplum kuruluşları arasındaki faaliyetleri koordine ederek yerbilimleri, araştırma-geliştirme ve eğitim alanlarında uluslararası işbirliğini geliştirmek.

Genç, özellikle de gelişmekte olan ülkelerdeki kız öğrencileri, yüksek veya daha ileri eğitime çekmenin bir yolu olarak yerbilimlerindeki profesyonel kariyer çeşitliliğini teşvik etmek.

gibi jeoçeşitliliğin bir çok yönünü tanıtmak ve her yıl 6 Ekim’de Dünya’nın dört bir yanındaki insanları, toplulukları, kuruluşları ve ülkeleri bir araya getirerek, jeoçeşitliliğin önemi konusunda farkındalık yaratılması ve ortak çalışmalar yürütülmesini teşvik etmek amacıyla dünya çapında gerçekleştirilen bir kutlamadır.

UNESCO tarafından, 2023 yılı 6 Ekim Uluslararası Jeoçeşitlilik Günü (IGD), "Jeoçeşitlilik Herkes İçindir" temasıyla kutlanacak olup, tema jeoçeşitliliğin her yerde olduğunu ve dünyanın neresinde olursa olsun tüm insanların yaşamını etkilediğini yansıtıyor.

Ülkemiz, jeolojik özelliklerinin bir sonucu olarak zengin bir jeoçeşitliliğe sahip olduğu bilindiği halde bu varlıklarımıza sahip çıkıp, bundan yeterince yararlandığımız söylenemez. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak yıllardır ifade ettiğimiz bazı konuları bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak isteriz.Kapadokya’dan, Pamukkale’ye, İde-Madra Jeoparkı’ndan, Kula-Salihli’ye, Kızılcahamam Jeoparkı’ndan, Bitlis Nemrut’a,  Erzurum-Narman’dan Zonguldak’a, Salda Gölü`nden- Marmara’ya, Ağrı’dan Munzur Vadisine kadar çok sayıda dünya mirası niteliğinde alanımız bulunmasına rağmen, bu alanlara yeterince sahip çıkıp değerlendirdiğimiz söylenemez. Birçok ülke 2023 yılında kendi ülkelerinin sahip olduğu jeolojik miras niteliğindeki alanları “UNESCO Dünya Miras Listesi” içine alınması konusunda çaba gösterirken, ülkemizdeki ilgili ve sorumlu kurumların bu konuda tek bir adım atmadıkları, hata Kapadokya’da olduğu gibi bazı alanların yağmalanmasına göz yumdukları,

Su ürünlerinin korunması için numuneler alındı Su ürünlerinin korunması için numuneler alındı

Başta AB ve Uzak Doğu Asya ülkeleri olmak üzere gelişmiş ülkeler, jeolojik miras niteliğindeki alanların koruması konusunda yerel idarelerin güçlendirilmesi, halkın  eğitilerek bilinçlendirilmesi konusunda yasal düzenlemeler yaparak toplumun  her kesiminin sahip oldukları jeolojik varlıklara sahip çıkmalarını sağlayacak düzenlemeler yaparken, ülkemizde bu konudan sorumlu olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının, jeolojik miras alanların tespiti, tescili ve jeoparkların kurulması konusundaki yasal düzenlemelerin geliştirilmesi konusunda herhangi bir çabasının olmadığı, bu konuda Odamız tarafından yerel idarelerin güçlendirilmesi konusunda hazırlanan “Belediyeler Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Tasarısı Teklifine” destek vermedikleri (Ek-1),

Gelişmiş ülkeler yerbilimleri eğitimi aracılığıyla, insanoğluna doğal kaynak kullanımı, doğa kaynaklı afetleri önleme ve azaltma, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin hafifletilmesi ve biyolojik çeşitlilik kaybı problemlerine sürdürülebilir çözümler üretilmesi amacıyla çaba gösterirken, ülkemizde; Yüksek Öğretim Kurumunun (YÖK), yerbilimleri eğitiminin geliştirilmesi konusunda tek bir çabası olmadığı gibi, yerbilimleri bölümlerinin küçültülerek kapatılması konusunda çalışmalar yürüttüğü, yine Milli Eğitim Bakanlığının,  ilk ve orta öğretimde jeoloji eğitimine önem vererek  sınırlı olan doğal kaynakların kullanılması ile doğa kaynaklı afet konusunda toplumu eğitim yoluyla bilinçlendirilmesi çabasına girmesi gerekirken, bu görev ve sorumluluğu yerine getirmediği, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler sonucunda 51.000’i aşkın yurttaşımızın yaşamını yitirmesinin bunun açık kanıtı niteliğinde olduğu,

Denizler, göller, akarsular gibi jeolojik çeşitliliğimizi oluşturan doğal çevrenin kirletilerek, tüketilmesinin önlenmesi konusunda sorumlu kurumların herhangi bir çabasının olmadığı,

görülmektedir.

Sonuç olarak TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, ülkemizin biyoçeşitliliğinin üzerinde veya içinde gelişerek çeşitlendiği, jeolojik miras niteliğindeki alanlarının bilinçsizce tüketilerek yok edilmesinin önlenmesi amacıyla;  Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere ilgili Bakanlıklar ile TBMM Başkanlığı ile TBMM`de grubu bulunan tüm siyasi partilere gönderilen ve yerel idarelerin jeoçeşitliliğin korunması konusundaki sorumluluklarının geliştirilmesi amacıyla hazırlanan “Belediyeler Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Tasarısı Teklifinin” bir an önce görüşülerek yasalaştırmasını talep ediyor ve  toplumun tüm bileşenlerini jeoçeşitliliğimizi oluşturan jeolojik varlıklarımızı korumaya davet ediyoruz.

HABER: ELİF DİKBAŞ